KNK Üyesi Esrîn Qadirî Abdullah, İran ve Türk devletlerinin söz konusu Kürt halkı olunca aynı noktada buluştuklarını belirtti.

Kürtlere reva gördükleri soykırım uygulamaları anlamında her iki devletin sistemleri arasında hiçbir fark olmadığının altını çizen Esrîn Qadirî Abdullah, “İran da, Türkiye de Kürt halkına zulmetti ama Kürt halkı sessiz kalmadı. Rojhilat’ta İran'a karşı haklarını arayan pêşmerge güçleri ve partiler vardı, Türkiye'de de partiler vardı ve onlar da aynı şekilde mücadele etti. Bu iki hükümet faşist ve totaliterdir. Kurdistan halkının özgürlüklerine kavuşmasına hiçbir zaman izin vermediler. Benim için önemli olan Kürt halkının bugüne kadar elde ettiği kazanımların korunmasıdır. Partilerin, bağımsız kişilerin ve sivil kuruluşların görevi, bu kazanımları korumaktır” dedi.

JIN JIYAN AZADÎ DEVRİMİ DEVAM EDİYOR

Rojhilat ve İran’da 2 yıldır devam eden Jin Jiyan Azadî devrimine işaret eden Esrîn Qadirî, şunları söyledi: “İran'da 1957'den bu yana kadınlar sürekli mücadele ediyor. İran kadınlarının ve özellikle Kurdistan kadınlarının sessiz kaldığı tek bir gün yok. Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganıyla Rojhilat ve İran’ın tüm kentlerinde büyük bir isyan başladı. Totaliter ve faşist bir rejime karşı mücadele ediyoruz. Dolayısıyla İran'da yaşanan protestoların ardından İran İslam Cumhuriyeti daha önce olduğu gibi yaşananların üstünü örttü. Bu nedenle halkın, özellikle de kadınların protestoları biraz görünmez kaldı. Bu, devrimin devam etmeyeceği anlamına gelmez. Şu anda bile Kurdistan şehirlerinde ve İran'ın diğer şehirlerinde kadınlar, İran'ın önemli bir meselesi olan başörtüsü meselesi yüzünden mücadele ediyor. Şu anda bile Kurdistan ve İran sokaklarında Jin Jiyan Azadî Devrimi devam ediyor.”