Tekoşin Apoci, Şengal Kadın Birliği (YJŞ) savaşçılarından. Arkadaşları ile birlikte, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) savaşçılarıyla beraber Reqa'yı özgürleştirmek için mücadele ediyor. Êzidî toplumunun genelinde yaşandığı gibi, onun da ailesinden 12 kişi, 3 Ağustos 2014'teki katliamda DAİŞ çetelerinin eline geçti.

"Bazılarının öldürüldüğünden haberimiz oldu, ama bazılarının akıbeti hakkında bilgimiz yok. Reqa'da adım attığım her yerde gözlerim onları arıyor. Sanki ailem burada bir sokaktan karşıma çıkacakmış gibi hissediyorum" diye başlıyor konuşmasına.

Daha öce Reqa'nın adını hiç duymamış. Ta ki 'amca kızı ve halasının satıldığı yer' olarak bilene kadar.

'GÖRDÜĞÜM HER BİNADA...'

Reqa adının kulağında hep çınladığını söyleyen Tekoşin Apoci, şöyle diyor: "Komutanlığımızın Reqa'ya güç göndereceğini duyduğumda, buraya geleceğim için çok sevindim. Buraya geldim, ancak gördüğüm her binada kendi kendime 'acaba kaç Êzidî kadını kalıyor, yaşıyorlar mı, yoksa çeteler tarafından öldürüldü mü' diye sorular soruyorum. Ve içim acıyor."

Apoci, Şengal'in güneyinde bulunan Gir Zerik köyünden. Bundan önce eline silah alıp savaşacağını hayal bile etmediğini söyleyerek, "Keşke hayalini kurabilseydim. Belki o zaman katliama uğramazdık" diye hayıflanıyor.

Konuşmasının sonunda, arkadaşları ile burada olmaktan gurur duyduğunu ve çektikleri acılara, fermanlara cevap olduklarını söylüyor.