Sema Yüce’nin mirası yaşatılıyor

Sema Yüce’nin şehadetinin yıl dönümü vesilesiyle konuşan gerillalar, militan kişiliği, yoldaşlık ruhu ve fedai duruşunun dayandığı birikim ve ideolojik bilince dikkat çekti.

Çanakkale Cezaevi'nde 21 Mart 1998’de Newroz günü bedenini ateşe veren Sema Yüce (Serhildan), 17 Haziran 1998'de şehadete ulaştı. Şehadetinin yıl dönümünde konuşan gerillalar, “Bir yoldaşlık çizgisi varsa o da özgürlük temelinde, zafere kilitlenen iradeyle olacaktır. Bu inanç ve öfkeyle hem düşmana hem de kişiliğimize yöneleceğiz ve kazanacağız” dedi.

İHANETİ YENEN KİŞİLİK

Gerilla Rûbar Rezan, Sema Yüce’nin adını daha katılmadan önce bir dergide duyup eylemini okuduğunu belirterek, yazılardan, televizyondan onunla ilgili yapılan programlardan bazı detayları da öğrendiğini söyledi. İhanete, komplo ve tasfiyeye karşı anlamlı bir eylem gerçekleştirdiğini kaydeden Rezan, “Önderlik ideolojisine bağlı bir kadın ve fedai bir eylem. Kendini tanıyan bir kadın ve ihaneti yenen kişilik. Fikri Baygeldi ile yoldaşlığı da bu temelde kuruluyor” dedi.

TARİHSEL ÇIKIŞLARLA CEVAP OLMA

Gelavej Colemêrg de öncelikle dönemi hatırlatıyor. 1998’in, uluslararası komplonun pratikleştirilmesini amaçlayan kapsamlı bir konseptin yürütülmek istendiği bir yıl olduğunu; dış saldırıların gerillayı imhayı amaçladığını, zindanda ise tasfiyeci çizginin kendisini hakim kılmak istediğinin anımsatan Colemêrg, diğer yandan Öcalan’ın kadın kurtuluş ideolojisine işaret etti. Öcalan’ın “Zilan’da daha teorik, daha ilkeliyken, Sema’da ise sorunlarla daha fazla boğuşmaya ve pratikleşmeye doğru bir tamamlama olayı var” değerlendirmesine atıf yapan Colemêrg, “Her iki yoldaşın eylemselliklerinde görülen ortaklık, çizgi bütünlüğü, süreci kavrama, tıkanıklıkları aştırma, doğru militan ölçülere dayalı duruş belirleme ve tarihsel yakıcı gelişmelere tarihsel çıkışlarla cevap olma gerçeğini yaratma gücünü göstermedir” şeklinde konuştu.

YOLADŞLIĞIN DUYGUDAKİ YÜCE HALİ

Fikri Baygeldi’nin Sema Yüce’yi komutanı, direnişçi Kürt kadınını komutanı olarak tanımladığını söyleyen Colemêrg, yoldaşlık ilişkisinin duygudaki en yüce hali yaşattığını dile getirdiğini kaydetti. Bu düzeyde bir yoldaşlık ilişkisi, bu düzeyde direnişçiliğin kaynağını ancak Önderlikten ve halkın direnişinden alığını belirttiğini ifade eden Colemêrg, şöyle devam etti: “Kadının geldiği bu düzey, kadının toplumda ve PKK’de yarattığı etkinin büyüklüğü Önderlikten kaynağını alıyor. Önderliğin kadına verdiği cesaret, kadına verdiği güven, inanç bu düzeye getiriyor. Kadının direnişçi ruhu ve yapısı bu ideoloji ve felsefeyle birleşince fedailer ortaya çıkıyor, kadının esas aldığı çizgi daha da kök salıyor.”

BİR BİRLERİNİ GÖRMELERİ GEREKMİYOR

Fikri Baygeldi ile Sema Yüce yoldaşlığı konusunda Rûbar Rezan ise şunları söyledi: “Belki de hiç birbirlerini görememişlerdir, hiç tanımamışlardır ama Önderlik felsefesinde iki yoldaşın birbirini görmemesi çok önemli değildir. Yakınlık ve uzaklık tanımları ayrıdır. Yoldaşlık ruhudur. Önderlik, ‘yoldaş, yoldaşın başını yıldızlara değdirendir’ diyor. Heval Sema Yüce, Fikri Baygeldi ilişkisini de bu temelde değerlendirmek gerekir.” 

ZAFERE KİLİTLENEN İRADE

Önderlik felsefesinin, insandaki kirli duygulara temizleyip arındırdığını ve sadeleştirdiğini; bunun güncel olarak sürdüğünü kaydeden Gelavej Colemêrg, Leyla Güven’in açlık grevinin başlamasının ardından Nasır Yağız’ın bunu talimat bilip açlık grevine başlamasını örnek gösterdi. Colemêrg, şöyle konuştu: “Biz direnişçilere borçlu; direnişi örnek alan, çizgi olarak kabul eden militanlarız. Onun için bu yoğunlaşmayla, bu fikirle, bu duygularla düşmanla savaşmak, zafere, özgürlüğe kilitlenmek gerekir. Bir yoldaşlık çizgisi varsa o da özgürlük temelinde, zafere kilitlenen iradeyle olacaktır. Bu inanç ve öfkeyle hem düşmana hem de kişiliğimize yöneleceğiz ve kazanacağız.”