Geçtiğimiz günlerde DW Fransızca servisine konuşan Somalili kadın parlamenter Amina Mohamed Abdi, bu talebi en yüksek sesle dile getirenlerden.
İlk kez 2012 yılında henüz 24 yaşındayken Somali Parlamentosu’na seçilmeyi başaran Abdi, günümüzde hükümete karşı en sert muhalefeti yürüten isimlerden. Kadınların temsiliyetinin özellikle geçmişten beri güçlü olan muhafazakâr ‘erkek klanın’ onayına bağlılığına dikkat çeken Abdi, 8 Şubat’ta yapılacak parlamento seçimlerinde bu zorlukla mücadele edeceklerini vurguluyor.
Halen parlamentonun alt ve üst kamaralarındaki 329 sandalyenin yüzde 24’ünü oluşturan kadınlar, bu ayki seçimlerde konumlarını daha üste çıkarmak istiyorlar. Kadınların baskıları sayesinde geçtiğimiz ay açıklama yapan Başbakan Mohamed Hussein Roble, sandalyelerin üçte birine yakınının kadınlara ayrılacağını vaat etmişti.
Bu ise kadın hakları savunucularının uzun dönemden bu yana gündemde tuttuğu taleplerin başında geliyordu. Temmuz 2020’de parlamentonun alt kanadında alınan bir tavsiye kararında da bu kota uygulaması kabul edilmişti.
‘ANAYASAYA KOYULMASI İÇİN BASKI YAPMALIYDIK’
Başbakanın açıklamasına rağmen kadınlar, politikadaki yerlerinin gerektiği düzeyde garantiye alınması için çabalıyorlar. Kadın haklarını savunan kuruluşlardan Hear Women Foundation Genel Başkanı Deqa Abdiqasim Salad, “Biz kadınlar, kadın kotasının Anayasa’ya koyulması için yeterince baskı yapmayarak, hata ettik” diye konuştu.
Temmuz 2020’deki kararın ‘tavsiye niteliğinde’ olduğuna dikkat çeken Salad, kanunların ise by-pass edilmesinin daha zor olduğuna işaret ediyor. Salad’a göre, önümüzdeki seçimlerde yüzde 24’lük temsil gücünün kaybedilmesi riski de yok değil.
Eski kadın Dışişleri Bakanı Fawziya Yusuf Haji Adan’a göre de parlamentodaki kota, kadınların haklarının korunması için önemli bir aşama. Adan, bunun ayrıca kadınların parlamentoda toplumdaki paylarına eşdeğer bir temsiliyeti için mühim olduğunu dile getiriyor.
ÇETELERİN HEDEFİ HALİNE GELİYORLAR
Kadınların Somali’de yaşamın her alanında olduğu gibi siyasette de etkinliklerini arttırma çabalarının önünde birçok engel de bulunuyor. Seçim sisteminden önce toplumsal yapıdan kaynaklı önyargılar ile ülkeyi yıllardır kana bulayan El Şebab adlı radikal İslamcı çetelerin saldırıları da kadınları hedef alıyor.
Ülkede barış ve istikrarın bir türlü oturtulamaması veya El Şebab çetelerinin kalkınma ve demokrasi yönündeki her gelişmeye saldırmaları bu engellerin başında geliyor.
SEÇİLMEK İÇİN CİDDİ MADDİ DESTEK GEREKİYOR
Kadınların parlamento seçimlerine aday olabilmelerinin önündeki bir diğer engel ise, adaylık başvuruları için getirilen kayıt ücretleri. Parlamentonun her iki kanadına aday olacakların 10 ila 20 bin dolar arasında bir kayıt ücreti ödemeleri gerekiyor.
Geçmişte büyük oranda şirketler ile ülkenin toplumsal yapısının bir parçası olan klanların desteğiyle adaylık ücretlerini ödeyen erkeklere karşın kadınlar bu konuda çok daha zorlanıyorlar.
KLANLARA DAYANAN SEÇİM SİSTEMİ
Somali’de kadınların temsil gücünün artmasını yavaşlatan bir diğer engel ise, seçim sisteminden kaynaklanıyor. Ülke yasalarına göre parlamento seçimlerinde halkın aksine Somali halkını oluşturan farklı klanların gönderdiği delegeler oy kullanıyor.
Delegeler ise kendileri farklı klanların üyesi olan kişilerden oluşuyor. Oy kullanan delegelerin sadece yüzde 30’unu kadınlar, yüzde 20’sini ise gençler oluşturuyor.
Parlamentoda ise ülkedeki en büyük 4 klan sandalyelerin yarısını eşit oranda paylaşırken, küçük klanlar geriye kalan sandalyeleri alıyor. Fawziya Yusuf Haji Adan’a göre, seçim sistemi kadınların önündeki en büyük engel olarak duruyor.
ÖNYARGILAR HALEN EN BÜYÜK PROBLEM
Bu yıl parlamentonun alt kanadına aday olan Luul Isak Adan da bu sorunları dile getiriyor. Adan, klanlara dayanan sistemin yanı sıra kadınları erkeklere oranla ‘yetersiz’ gören toplumdaki önyargıların ciddi bir sorun olduğu görüşünde.
Adan, bazı klanların seçimlerde delege olan yaşlılarına ‘erkekleri seçmeleri’ yönünde baskı yaptıklarını belirtiyor.