TJA, Paris katliamı şehitlerini andı

Paris’te katledilen Kürt kadın devrimciler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için gerçekleştirilen anmada, kadınların özgür ve eşit yaşama isteğine karşı durulamayacağı belirtilerek, “Bu mücadele kazanana kadar durmayacak” mesajı verildi.

Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde, Fransa'nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen Kürt siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve Evîn Goyî ile Şirnex’in Silopiya ilçesinde sokağa çıkma döneminde katledilen Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır için Beyoğlu'nda bulunan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) binasında anma etkinliği gerçekleştirildi. “Em bê rûhê berxwedanê yê Sakîneyan u Sêvêyan tekoşîna xwe berfireh dikin jin jiyan azadî” pankartının asıldığı etkinlikte, katledilenlerin fotoğrafları masaya konularak mumlar yakıldı. Etkinlikte, “Şehit namirin”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.

Etkinliğe Kadın Zamanı Derneği, Marmara Tutuklu ve Hükümlülerle Dayanışma Derneği’nin (MATUHAYDER) yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Anma etkinliği katledilenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından katledilenlerin konu edindiği bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

‘DURUŞLARI İLHAM KAYNAĞI OLDU’

Sinevizyon gösteriminin ardından söz alan MKM çalışanı Mizgin Doruk, gerçekleştirilen katliamı “öfke ve nefretle” kınadıklarını vurgulayarak, iktidarın kendi varlığını kadın düşmanlığı üzerinden sürdürdüğünü söyledi. İktidara karşı duranların “işkenceye” uğradığını vurgulayan Doruk, “Sakine heval da bu kadınlardan biriydi. 12 Eylül karanlık zindanları aydınlatan en büyük kadın direnişçisiydi. O 12 Eylül’den  9 Ocak’a kadar hiçbir zaman baş eğmemiştir. Aksine duruşu her zaman ilham kaynağı olmuştur. Bizlere bir kadının yaşamda nasıl özgürleşeceğini göstermiş ve öncülük etmiştir. Kürt kadın temsilliğini başarılı bir şekilde yapmıştır” ifadelerini kullandı.

‘MÜCADELE KAZANANA KADAR DURMAYACAK’

Katledilen kadınlar şahsında tüm kadınlara mesaj verildiğinin altını çizen Doruk, “Bizler de diyoruz ki, hiçbir güç kadınların özgür ve eşit yaşama isteğine karşı duramaz. Bizler Sakine, Fidan ve Leyla yoldaşlar gibi bu mücadeleye sarılacağız. Bu mücadele kazanana kadar durmayacak” diye belirtti. Doruk, tüm yaşananların tecritle bağlantılı olduğunu belirterek, tecridin kırılması gerektiğini vurguladı.

Daha sonra MKM çalışanı Dilan Suyu ise Nagehan Akarsel’in Sakine Cansız için yazdığı yazıyı okudu.

ANKARA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl binasında da katledilen kadınlar için anma etkinliği düzenlendi. Anmaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK), DEM Parti bileşenleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) katıldı. Salona, “Sevêlerden Sakinelere Kadınların Bıraktığı Mücadele Mirasına Sahip Çıkacağız” pankartı asıldı.

‘BIRAKTIKLARI BAYRAĞI DEVRALDIK’

Katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunun ardından, DEM Parti Ankara İl Örgütü Kadın Meclisi Sözcüsü Nebahat Çalpan söz aldı. Çalpan, “Kürt hareketinin öncü kadınlarına  yapılan aslında barışa karşı yapılan bir katliamdır. Sadece Ortadoğu’da barışa öncülük etmiyorlar,  bütün dünyada, Rojava’da, Rojhilat’da, Başur’da, Baku’da yürüttükleri mücadelenin öncüleri olarak örnek alınıyorlar. Kürt kadınına yaklaşım barbar bir yaklaşımdır ama bu, Kürt kadınının barışa olan ısrarından, kadın özgürlükçü paradigmasından bir adım da olsa geri attırmıyor. Bizle, öncü kabul ettiğimiz kadınlar şahsında bayraklarını devraldık barışa ve devrime olan inancımızla ve ısrarımızla onlara sözümüzdür mücadeleleri mücadelemizdir” dedi.

‘KURDİSTAN’DA MÜCADELE SEMBOLÜ OLDULAR’

Ardından söz alan DEM Parti MYK üyesi Canan Çalağan ise, bu katliamların Kürt sorundaki çözümsüzlüğün bir yansıması olduğunu belirterek, “Kadınların mücadelesinin bir boyutu, inkar eden, yok sayan, kutuplaştıran eril zihniyete karşı verilen bir barış mücadelesidir. Halkların bütün bu kutuplaşmadan bağımsız iktidarın politikalarından bağımsız tüm farklılıklarıyla bir arada yan yana, farklılıkları kucaklayan bir perspektifle barış mücadelesi yürütenlere de verilmiş bir mesaj olarak bu alçakça komploları okumak mümkündür. Bugün Kürdistan’da öne çıkan kadın özgürlük mücadelesinin sembolleri olmuşlardır.  Bunun yanında bütün bu tarihsel eşik boyunca bildiğimiz benzer katliamların devamıdır. Dolayısıyla bir tarihsel bütünlüğü, sistemsel ve direniş bütünlüğünü ifade ediyor” diye konuştu.