Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) 9 Ekim Uluslararası Komplo’nun 20’inci yılında, komplocu güçlerden hesap sormak için Kürt kadınları ve halkının her zamankinden daha fazla öfkeli ve kararlı bir duruş içinde olduğunu belirtti.

“Komplocuların hesapladığı korku, panik, yenilgili ruh ve teslimiyet yerine kararlılık, direniş, mücadelecilik ve başarma azmi ve kararlılığı her zamankinden daha fazla olmuştur. Kürt kadınları, halkı ve dostları Rêber Apo şahsında Kürt halkına dayatılan teslimiyet ve yenilgi zincirini aşmış ve önderliğin özgürlüğünü kendi özgürlükleri saymışlardır. Önderliğimizin esareti esasında halkımıza, kadınlara uygulanan bir esaret olsa da bu esaret ve kölelik kadınlar tarafından param parça edilmiştir. Bu nedenle kadınlar ‘İmralı sistemini parçalayalım, Rêber Apo’yu özgürleştirelim’ demişlerdir” denilen açıklamada Öcalan’ın özgür kadın, özgür birey ve toplum geleceğinin mimarı olarak özgür Kürdistan ve özgür kadın gerçeğinin mihenk taşı ve kuramcısı, inşacısı olduğu ifade edildi.

Açıklamaya şöyle devam edildi: “Kürt kadını yakaladığı özgürlük ve eşitlik düzeyini Rêber Apo’nun kadın özgürlük felsefesi ve tezlerine borçludur. Köle kadının başkaldırı mücadelesi bir halkın başkaldırı ve direniş geleneğinin motor gücü olmuştur.

Rêber Apo’ya 9 Ekim 1998 komplosu olarak dayatılan teslimiyet dört parça Kürdistan ve kadınlar tarafından bir onur ve özgürlük mücadelesine dönüşmüştür. Önderliğimize dayatılan bu komplo 1999 Şubat’ı ile esarete dönüşmüştür. Önderliğimiz esir düşürülerek Kürt özgürlük hareketine ve kadınlarına karşı önderliğimizin can güvenliği, sağlığı ve özgürlüğü bir şantaj olarak kullanılmıştır.

TC başta olmak üzere Ortadoğu’nun yeniden dizayn edildiği o süreçten bugüne kadar ABD ve bölge güçleri tarafından önderliğimizin siyasi, diplomatik ve örgütsel hamlelerin dışında tutulması için mutlak bir tecrit politikası hayata geçirilerek bugünlere kadar bu çizgi ağırlaştırılmış izolasyon ile derinleştirilmiştir. Amaç demokratik, ekolojik ve özgürlükçü Ortadoğu projesini engelleme ve Kürt sorununu çözümsüz bırakma, kaos ve krizi Ortadoğu ve Kürdistan merkezli derinleştirmek olmuştur.

Ortadoğu ve Kürdistan merkezli yaşatılan bu kaos ve kriz siyasetini aşmak için Rêber Apo demokratik Ortadoğu konfederalizmini geliştirmiş ve bu çerçevede eşitlik, özgürlük ve demokrasi ekseninde halkların, inançların ve farklı kültürlerin bir arada yaşayacağı ve yaşamı kuracağı bir sistemi örmüş ve öngörmüştür. Bu temelde 9 Ekim komplocu güçleri boşa çıkartmanın ana noktası da bu paradigmayı yaşamsallaştırmaktan geçmektedir. Bu çerçevede Rojava devrimi şahsında boşa çıkartılan komplonun tüm Ortadoğu’da ete kemiğe bürünmesi ve Kürdistan’ın dört parçasında pratikleştirilmesi komplocu güçlere en büyük yanıt olacaktır.

Bu bilinç ve sorumluluk ile uluslararası komplonun başlangıç tarihi olan 9 Ekim komplosuna karşı başta Kürt kadınları, Kürdistanlılar, demokratik, sosyalist ve anti kapitalist tüm güçlerin aktif bir katılım gerçekleştirmesini ve komplocu güçleri lanetlemesi ve büyük öfkesini göstermenin zamanıdır. Zaman anda kazanılır anda başarı geleceği özgürleştirir bilinci ile 7 Ekim tarihinde yapılacak olan yürüyüşlere herkesin işini gücünü bırakarak büyük bir sorumlulukla, vicdan ve adalet duygusu ile katılacağına inanıyoruz. Kürtlerin birlik ve dayanışma gününe dönüşen komployu protesto etme günü olan 9 Ekim bugün enternasyonal bir dayanışma ve mücadele birliği temelinde tüm insanlığın saf tutacağı bir hesaplaşma anına dönüşmüştür. Bu temelde tüm enternasyonal güçlerin bulundukları yerde eylemlere katılımları vahşi kapitalizme karşı özgürlük saflarında yer almak anlamına gelecektir ve milliyetçiliğe karşı halkların kardeşliğini savunmanın adı olacaktır.

9 Ekim komplosunu Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak bir kez daha lanetlerken, komplocu güçlerden hesap sormak için Kürt kadınları 7 Ekim’de alanlarda öfkelerini yükseltecektir. Uluslararası Komployu boşa çıkartan en temel güçlerden biri olan kadın, büyük bir özveri ile özgürlük mücadelesini önderliğin özgürlüğünde her daim görecek ve böyle de yaşayacaktır. Bu temelde Kürt kadınları İmralı sistemini parçalayarak Önderliğin özgürlüğü için büyük bir inançla alanlarda faşizme gereken dersi verecektir.”

7 Ekim’de yürüyüşlerin yapılacağı yerler:

* Almanya’da NRW çapında Düsseldorf’da

* Kuzey Almanya’da Hamburg-Kiel Bremen’in katılımı ile Bremen merkezli yapılacak. 

* Yine Hannover, Berlin, Kassel ve Sachsen'de bölgeler düzeyinde gerçekleştirecek.

* Kuzey Fransa’da Drancy, Villiers le Bel, Paris Merkez, Creil, Normandiya, Evry, Rouen’in katılımı ile merkezi olarak Paris’te eylem olacak.

* Güney Fransa’da Marsilya, Bordeaux, Rennes, Montpelier, Lyon’da eylemler yapılacak.

* Hollanda’da merkezi olarak Den Haag’da, İsviçre Basel, Bern ve St Gallen’in katilimi ile Zurih merkezde eylemler düzenlenecek.

* İsveç’in ise Upsalla, Örebro, Borlange, Gavle ve Helsinki’nin katılımı ile Stockholm merkezli eylem yapılacak.

* Göteborg’da eylem yapılacak.

* Norveç’in başkenti Oslo, Danimarka’nın başkenti Kopenhag, 

* Avusturya’nın Viyana, Linz, Graz, Innsbruck, 

* Japonya’nın başkenti Tokyo, 

* Yunanistan’ın başkenti Atina, 

* Kanada’nın Toronto ve Montreal kentlerinde eylemler düzenlenecek.

* Belçika’da 7 Ekim günü “Önderliğe özgürlük” bisiklet turu Liege ve Antwerpen kentlerinden çıkarak, 8 Ekim’de Leuven kentinde birleşerek, 8 Ekim günü ise başkent Brüksel’e doğru yola çıkacak. 8 Ekim günü Brüksel’de saat 14.00'te Schumann Meydanı’nda düzenlenen yürüyüş ile eylem sona erecek.

* İngiltere'de ise 8 Ekim’de Brighton, Galler, Reading, Londra, Sheffield/Doncaster, Hull/York, Liverpool/Manchester ve Warwickshire meclislerin katılımı ile Londra merkezinde yürüyüş yapılacak.

* Kıbrıs’ın Lefkoşa kentinde eylem düzenlenecek, 14/15 Ekim’de ise Limasol’da bilgilendirme stantları açılacak.