Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kadınların öncülüğüyle gelişen Rojava Devrimi hem örgütlü halk topluluklarının hem de kadının örgütlü gücü ile etkisini bütün Ortadoğu ve dünya halklarına yansıtmaktadır. Bu nedenle Rojava Devrimi bir kadın devrimi olarak tanımlanmaktadır. Kadınların örgütlü katılımı dünyada yeni bir tarihi başlatmış ve toplumun yeniden kendi kökleri üzerinden ayağa kalkmasını sağlamıştır" denildi.
"Beş bin yıldır eve kapatılan kadınlar bugün özgürlük mücadelesinin öncü gücü ve faşist sistemlerin korkulu rüyası olmuştur" vurgusunda bulunulan açıklamada, "Bugün, politika geliştiren, güvenliği sağlayan, irade kazanmış, yaşamın her anında ve her yerinde özgürlük kavgası veren bir kadın gerçeği yaratılmıştır. Bunun önünü artık hiçbir rejim, sistem ve diktatör alamaz. Tüm dünyanın ilham aldığı ve hayranlığını uyandıran Kürt kadınlarının direnişinin önünü kimse alamaz" diye kaydedildi.
'ÖZGÜR KADIN İRADESİ HEDEF ALINDI'
Açıklamada şöyle denildi:
"Devrimin başından beri faşist TC devleti tarafından desteklenen, beslenen çeteler Rojava Devrimi'ne yoğun saldırılar gerçekleştirmektedir. Rojava'da kadınların öncülüğünde gelişen devrim sürecini sindiremeyen ve yaşanan gelişmeleri kendi varlığı için tehdit sayan faşist AKP-MHP rejimi işgal saldırıları gerçekleştirmiş, binlerce insanı katletmiş, kadınlara dönük tecavüz ve katliamlar gerçekleştirmiştir. Efrîn'de, Serêkaniyê'de yüzlerce kadın katledilmiş, yüzlercesi kaçırılmış, tecavüze, tacize uğramıştır.
Son olarak Rojava’nın Til El Şayir nahiyesi Meclis Eşbaşkanı Seide Feysal El Hermas ve yardımcısı Hinid Letîf El Xidêr katledilmiştir. Bu katliam ile Rojava Devrimi hedeflenmiş, Rojava’da sağlanan istikrarlı ve güvenli ortamı bozulmak istenmiştir. Bu katliam ile özgür kadın iradesi hedeflenerek, kadınlar sessizliğe gömülmek istenmektedir. Demokratik ulus temelinde kurulan özgür ve eşitlikçi yaşama dönük gelişen bu saldırıları kabul etmiyor, nefretle kınıyoruz. Bu katliamlar özgür kadından ne kadar korktuklarını göstermektedir. Bu katliam ile diktatör Erdoğan’ın suç listesine yeni bir suç daha eklenmiştir.
'SESSİZLİĞİ KINIYORUZ'
Uluslararası kamuoyunun, uluslararası kadın örgütlerinin ve hukuk örgütlerinin kadınlara yönelik işlenen suçlara karşı sessizliğini şiddetle kınıyoruz. Bu kurum ve kuruluşları sorumlulukları görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Bu temelde şehit ailelerine başsağlığı diliyoruz. Kadın iradesini ve özgürlüğünü hedefleyen tüm faşist ve soykırım saldırılarına karşı mücadeleyi büyütme sözü veriyoruz. Kadın kazanımlarını ve haklarının koruma kararlılığımızı bir kez daha belirtiyor, bu faşist sistemi köklerinden söküp atacağımızı belirtiyoruz.
'KADINLAR HER ZAMANKİNDEN GÜÇLÜ'
Unutulmamalı ki bugün kadınlar söz, karar ve eylem sahibi. Bugün kadınlar her zamankinden daha güçlü. Rojava’da işgalci güçler sökülüp atılana ve diktatör Erdoğan yargılanana kadar mücadelemiz büyüyerek devam edecek. Faşizm ve diktatörlükler kaybedecek, kadınların özgürlük mücadelesi kazanacak."