Türk devletinin Önderliksiz bir yaşama alıştırmayı dayattığına dikkat çeken tutsak kadınlar, “Her yeri İmralı gibi yapmak isteyenler bilsin ki, biz de her yeri İmralı çizgisinde direniş alanlarına çevireceğiz” mesajını verdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğün sağlanması talebiyle tutsakların başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi 22'nci güne girdi.
Üçüncü ayına giren "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" hamlesine Tarsus Kadın Kapalı Hapishanesinde rehin tutulan tutsaklar da 27 Kasım’da başlatılan açlık grevleriyle dahil oldu. Tutsaklar, gönderdikleri mesajda, kampanyanın böyle bir süreçte başlatılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Kadın tutsaklar gönderdikleri mesajda şunları vurguladı: “Öncelikle direnişin sıcaklığıyla dağ ve zindan direnişçilerini ve yurtsever halkımızı selamlıyoruz. Partinin 46. kuruluş yıl dönümünü Önderliğe, devrim şehitlerine, tüm yoldaşlara ve halkımıza kutluyoruz. 46. yılın Önderliğin ve bütün ezilen halkların özgürlük yılı olacağına inanıyoruz. “Rêber Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla başlatılan hamlesi, içerisinde bulunduğumuz süreçte büyük anlam ve öneme sahiptir. Zira İmralı’da yürütülen tecridin Kürtlerin yaşadığı her alana sirayet ettiğini biliyoruz. Önderliksiz bir yaşama alışmamızı istiyorlar. Devlet, yaklaşık 3 yıldır Önderlikten haber alamama halini sıradan bir durum olarak kabul ettirmeyi dayatıyor. Herkes iyi bilsin ki, bu durumu hiçbir şekilde kabul etmeyiz, biz de onlara sonuna kadar direnişi dayatacağız.
İmralı’da yürütülen ağırlaştırılmış tecrit, bugün ince politikalarla tutsaklara karşı da, dışarıda da yaygınlaştırıldı. Kürtler nefessiz bırakılmak isteniyor. Her yeri İmralı gibi yapmak isteyenler bilsin ki, biz de her yeri İmralı çizgisinde direniş alanlarına çevireceğiz. Çünkü biz İmralı’dan ilham alıyoruz.
Bu vesileyle Tarsus’ta bulunan PKK’li ve PAJK’lı kadın tutsaklar olarak bu hamleye kararlılıkla katılacağız. 27 Kasım’dan itibaren süresiz dönüşümlü açlık grevi başlatmış bulunmaktayız. Rêber Apo’ya yönelik ağırlaştırılmış tecride ve esaretine karşı, hasta arkadaşlarımızın serbest bırakılmamasına karşı, infaz yakmalara ve ertelemelere karşı, tek kişilik Y ve S Tipi hapishanelere karşı tutumumuzu ortaya koyuyoruz. Tüm bu uygulamalara karşı bütün ailelerimizi ve halkımızı direnişi büyütmeye, başkaldırmaya çağırıyoruz.”
