Van’da kadınlar Şengal Katliamı'nı protesto etti

Van'da kadınlar tarafından Şengal Katliamı protesto edildi. Eylemde katliamın aynı zamanda kadın kırımı olduğuna dikkat çekildi.

Şengal Katliamı'nı protesto etmek amacıyla HDP Van İl Örgütü'nün binasında basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya HDP Van İl Eş Başkanı Gülistan Orhan, HDP-DBP il ve ilçe kadın meclisleri, yerine kayyum atanan eski belediye eş başkanları, Barış Anneleri, Kadın Belediye Meclis üyeleri ve TJA aktivistleri katıldı.

Basın toplantısında konuşan HDP İpekyolu İlçe Eş Başkanı Edibe Babur, “Bugün, Şengal’de Êzidîlere dönük gerçekleştirilen 3 Ağustos soykırımın 3. yıl dönümündeyiz. On binlerce yıllık tarihine 73 fermanı sığdıran Êzidîler, 21 yüzyılın en korkunç soykırımına uğramakla kalmadı, binlerce kadın ve çocuk IŞİD tarafından kaçırılarak alıkonuldu. Aradan geçen üç yılda da dünyanın farklı coğrafyalarında farklı ayrımcılık uygulamalarına maruz kalan halkların başında yine Êzidîler gelmektedir" dedi.

'SESSİZLİĞE GÖMÜLMEDİLER, MECLİSLERİNİ KURDULAR'

Babur, şöyle devam etti:

"Kadınların IŞİD tarafından ‘savaş ganimeti’ ilan edilmesiyle, köleleştirilmesi, farklı ülkelerde yaşayan IŞİD üyelerine ve Arap şeyhlerine satılması, sistematik cinsel işkenceye maruz bırakılması Êzidî kadın kırımına yol açmıştır. Ancak, Şengal soykırımının ardından Êzidî kadınları susmak, sessizliğe gömülmek, onlara reva görülenleri kader olarak görmek, kendilerini ölüme yatırmak yerine direnişi, özgürleşmeyi, doğup büyüdükleri toprakları canları pahasına savunmayı seçerek kendi kadın meclislerini oluşturdular.

3 Ağustos tarihinin ‘Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü’ olarak kabul edilmesi için yapılan çağrıyla birlikte Avrupa’dan Kanada’ya, Avustralya’dan Afrika ülkelerine, Türkiye’den, Irak’a kadar dünyanın birçok ülkesinde kadın hareketleri bu çağrıyı sahiplendi. Aynı gün, aynı dakika tek yürek olarak vahşete, kıyıma karşı ortak mücadele kararlılığımız sürüyor. Türkiye’de zorunlu göçe maruz kalan Êzidîlerin son durumuyla ilgili kaygılar her gün biraz daha artıyor. DBP’li belediyeler döneminde birçok kentte kurulan kamplarda Êzidîler kendi inançlarını özgürce yaşıyordu ancak hükûmet tarafından belediyelere kayyum atanmasının ardından kamplar apar topar kapatıldı ve bu insanlarımız gayriinsani koşullardan dolayı deniş aşırı ülkelere ikinci bir zorunlu göçe zorlandı.

Biz kadınlar diyoruz ki, bu çete yapılanmasının elinde tek bir kadın kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz."

Babur, "Kadın soykırımını durduracağız, yaşamı özgürleştireceğiz" mesajıyla konuşmasını tamamladı.