Almanya Kürt Kadın Hareketi (YJK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Her sene olduğu gibi bu sene de Almanya'nın PKK'ye yönelik yasaklı listeye alma kararını protesto etmek amacıyla biz Kürtler, enternasyonalistler, Avrupalı demokratik kurum ve kuruluşlar bir araya geliyoruz" denildi.

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"30 yıl önce Türkiye'de tam da faili meçhul cinayetlerin, işkencelerin, köy boşaltmalarının sonucu olarak insanların göçe zorlandığı bir dönemde Almanya'da alınan bu karar aslında demokrasi, özgür düşünce, insan haklarının konu Kürt halkı olunca nasıl ayaklar altına alındığını bir kez daha göstermiştir. 50 yıllık varoluş mücadelesinde haklarımıza karşılık sömürgecileştirme, asimile etme, katliam ve savaş politikaları her dönemde devreye konulmuştur.
Almanya'da da özellikle alınan bu karar Türk devletinin işlediği tüm antidemokratik uygulamaları, uluslararası mahkemelerde yargılanmasını gerektiren savaş suçlarını görmezden geldiği gibi kendine göre bir demokrasi kılıcı olarak kullanmaktadır. Kendi ülkesinde yaşamak zorunda bırakılan Kürtlere siyasal faaliyetlerinden dolayı bu yasakların arkasına sığınarak çeşitli cezalar vermektedir. Ev ve iş yerlerinin basılmasından tutalım, işkence, ajanlaştırma, tutuklama gibi bir çok kötü uygulamaya maruz bırakılmaktadır. Kürt halkının mücadelesine gölge düşürmeye çalışarak bir sis perdesi oluşturup halkların özgür yaşama istemini baltalamaya çalışmaktadır. Diğer Avrupa ülkelerinde karar alınmış olsa da fiili olarak uygulanmasının en büyük nedeni Kürtlerin bu ülkede verdiği direniş ve hak mücadelesiyle bağlantılıdır.  

'BASKI POLİTİKALARINI TANIMAYACAĞIZ'

Almanya devleti de özel algı operasyonları, sosyal medyada yalan haberler ve kendince keyfi uygulamalarla Kürt halkının haklı taleplerini kriminalize eden bu zihniyetin artık deşifre olduğunu ve siyaseten de bu konuda bu politikalarla devam edemeyeceğini bilmektedir.
Almanya'nın artık Kürtlere yönelik barışçıl çözüm politikalarını geliştirmesi gerçekliğini görmesi gerekmektedir.
18 Kasım da yapılacak Berlin yürüyüşü Kürt halkının bu yasakçı zihniyete karşı güçlü bir demokratik hak arayışını ifade edecektir. Aynı zamanda faşist Erdoğan'ın Almanya ziyareti öncesi şunu da belirtmek gerekir: Kapalı kapılar arkasından bizler üzerinden alınan hiçbir kararı tanımıyor ve bize karşı baskı unsuru oluşturacak her türlü yönelime karşı tüm demokratik haklarımızı kullanacağımızın altını çiziyoruz.

YÜRÜYÜŞE ÇAĞRI

Bu anlamda tüm Kürt halkı ve dostlarımızı 30 yıldır süren, biz Kürtleri kriminalize eden bu yasakçı zihniyete karşı 18 Kasım'da Berlin'de ses çıkarmaya davet ediyoruz.
Onurlu bir duruş esas alınarak 'Jin, Jiyan Azadî ile kadın devrimine yürüyoruz' ve 'Önder Apo'ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm' hamlesi kapsamında siyasi ve barışçıl çözümün esas alınmasının gerekliliğini belirtiyoruz."