Yekitiya Jinên Kurdistan-Elmanya (YJK-E), Uluslararası 9 Ekim Komplosu'na ilişkin bugün yazılı açıklamada bulundu.

Açıklamada, "9 Ekim 1998 tarihinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması için tehdit ve baskılarda bulunan faşist Türk devleti, Önderliğimizin Suriye'den ayrılmasıyla Kürt Özgürlük Hareketi'ni bir çırpıda bitireceğini düşünüyordu. Faşist Türk devletinin uluslararası komplocu güçlerle yaptığı anlaşmalar sonucu Önderliğimiz Suriye sınırları dışına çıkarılmış, bu süreç daha sonra esaretle sonuçlanmış, fakat Kürt Özgürlük Mücadelesini asla geriletememiştir" denildi.

'ÖCALAN DİRENİŞE DEVAM ETTİ; DÜŞMANI YANILTTI'

Açıklamada şöyle devam edildi:

"Baştan beri Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü arayışında olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Özgürlük Mücadelesinin gelişimi açısından Avrupa'ya çıkmayı önemli bulmuş, fakat yüzyüze kaldığı gerçekler karşısında Kürt halkının özgürlük arayışının kapitalist sistem tarafından görmezden gelindiğini çok açık olarak görmüştür. Sözde demokrasi adına hareket eden Avrupa devletlerinin çıkarcı yaklaşımları, Önderliğimize yapılan 9 Ekim-15 Şubat uluslararası komploları ile gün yüzüne çıkmıştır.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, esir tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Zindanı'nda büyük direnerek uluslararası komployu boşa çıkarmış ve ağır tecrit koşulları altında bulunduğu yeri mücadelenin zaptedilmez bir kalesi haline getirmiştir. Kürt Halk Önderi'nin esir düşmesiyle Kürt Özgürlük Hareketi'nin biteceğini zannedenler büyük bir yanılgı yaşamıştır. Kürt Özgürlük Hareketi, Önderliğin büyük çabaları ve Kürt halkının Önderliğine ve değerlerine bağlılığıyla her gün yeni bir kazanım edinerek, özgür yaşamın koşullarını oluşturmuş ve bunu herkese göstermiştir. Kürt halkının verdiği büyük mücadele sonucunda bütün dünyanın gıptayla baktığı Rojava Devrimi gerçekleşmiştir.

Önderliğimiz şahsında bir halkın özgürlüğüne yapılan uluslararası komplonun üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen, Kürt halkının kazanımlarından rahatsızlık duyan komplocu güçler yine boş durmamıştır. Kürt halkının Önder Abdullah Öcalan öncülüğünde, büyük bedeller ödeyerek bugüne getirdiği Özgürlük Mücadelesinin siyasi arenada hâlâ pazarlık konusu yapılması, başta biz Kürt kadınları olmak üzere, bütün halkımızı kaygılandırmaktadır."

'ÖCALAN OLMADAN BARIŞ DA OLMAZ'

Tecride dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Önderliğimiz 19 yıldır İmralı Adası'nda yoğunlaştırılmış tecrit koşulları altında esir tutulmaktadır. Öyle ki, Önderliğimiz üzerinde yıllardır sürdürülen ağır tecrit koşulları akıl almaz boyutlara varmıştır. Türk devletinin 2006 yılında Kürt Halk Önderi'ni zehirleme yoluyla ortadan kaldırmayı planladığı dünya kamuoyunca bilinen bir gerçektir. Kürt halkı Eylül 2016'dan beri Önderliğinden hiç haber alamamış, ailesi ve avukatları dahi, hiç kimse Sayın Öcalan'la görüştürülmemişir.

İmralı'da uygulanan tecrit, Türk hukukuna da, uluslararası hukuka da aykırı ve insanlık dışıdır. Avrupa Konseyi ve İşkenceyi Önleme Avrupa Komitesi (CPT) üstüne düşen görevleri acilen yerine getirmek zorundadır. Türk devletinin Kürtlere dayattığı çözümsüzlük politikası artık bir son bulmalıdır. Unutulmamalıdır ki Türkiye'de, Ortadoğu'da ve bütün dünyada, Önder Öcalan'sız bir barış mümkün değildir.

Biz Yêkitiyê Jinên Kurdistan-Elmanya (YJK-E) hareketi olarak Önderliğimiz fiziken özgür oluncaya dek alanlarda olacak, yasal ve demokratik bütün haklarımızı sonuna kadar kullanarak mücadele edecek ve Türk devletinin ve onun işbirlikçilerinin oyununu bozarak tecridi paramparça edeceğiz."

ÇAĞRI

YJK-E, açıklamasının sonunda kadınlara şu çağrıyı yaptı:

"Yekitiyê Jinên Kurdistan-Elmanya olarak 7 Ekim Cumartesi günü, Almanya'nın Berlin, Hamburg, Hannover ve Dusseldorf kentlerinde eşzamanlı olarak Önderliğimiz için eylemde olacak ve uluslararası komployu bir kere daha mahkûm edeceğiz. Başta Kürt kadınları ve halkımız olmak üzere, devrimci-demokrat kişi, kurum ve kuruluşları bulundukları alanlarda eylemlerimize katılmaya ve halkların dayanışmasını büyütmeye çağırıyoruz."