Yüksekdağ: Kadın arkadaşlara direnme sözümüz var, sözümüz teminatımızdır

Amed’deki 8 Mart mitinginde konuşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, vahşetin ortasında zor olanın ayakta dimdik durmak olduğunu söyleyerek, "arkadaşımızın direnişine sözümüz var. Sözümüz kazanma teminatımızdır" dedi.

Amed’deki 8 Mart mitinginde konuşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, vahşetin ortasında zor olanın ayakta dimdik durmak olduğunu söyleyerek, "Önümüze koydukları zulme karşı direniş menziline ulaşmadan durmayacağız, çünkü verdiğimiz sözler var. Kadınlara, Sêvê, Pakize, Taybet Anaya, Fatma Anaya sözümüz var. Cizre'de çıplak bedenini utanmazca sergiledikleri kadın arkadaşımızın direnişine sözümüz var. Sözümüz kazanma teminatımızdır" dedi. 

Amed’de binlerce kadının katılımıyla İstasyon Meydanı'nda düzenlenen 8 Mart mitingi devam ediyor. Mitingde konuşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, alanı dolduran kadınları ve direniş alanlarında öncülük eden kadınları selamladı. 

"Hepinizin görkemli direnişini selamlıyorum. Bugün burada özgür kadının baş eğmeyen, teslim olmayan kadının sembolü olarak birleştiniz. Direniş şehrinden Amed'in Sur'un bağrında özgürleşerek güzelleşen kadını selamlıyorum. Çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. İşte kadınlar direnerek baharı getirdi. Halklarımızın aydınlık günlerine merhaba. Bugün kadınların yüreğinden Sur'a, Cizre'ye, İdil'e baş eğmeyen özgürlük sevdalılarına selam olsun. Biz onlara kan dökemeseniz demedik. Çünkü onlar kan öldürmeyi, katletmeyi iyi bilirler. Ama onların bildikleri onları kurtarmaya yetmeyecek” diyen Yüksekdağ, bu bildikleriyle zulüm iktidarını ayakta tutamayacaklarını da belirtti. Onların çöktüğünü ve çökeceğini de söyleyen Yüksekdağ, “Bu vahşetin ortasında zor olan ayakta dimdik durmaktır. Kadın, yaşam ve özgürlük iradesine kendini adamaktır. Biz tam da yaşamın ortasında dimdik ayaktayız, bu kadınlar eğilmedi asla eğilmeyecek. Önümüze koydukları zulme karşı direniş menziline ulaşmadan durmayacağız, çünkü verdiğimiz sözler var. Kadınlara, Sêvê, Pakize, Taybet anaya, Fatma anaya sözümüz var. Cizre'de çıplak bedenini utanmazca sergiledikleri kadın arkadaşımızın direnişine sözümüz var. Sözümüz kazanma teminatımızdır” dedi. 

Kadınlara verdikleri sözden dönmediklerini, dönmeyeceklerini de belirten Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Tarih şahidimizdir. Bugün yine aylardır Sur'daki abluka sürüyor. Cizre'de yaptıklarını yapma peşindeler. 'Sivilleri tahliye ettik' demelerine rağmen hala orada siviller var. 'Eğer diz çökmüyorsanız zorla çöktüreceğiz' diyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var biz diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Biz gururluyuz. O vahşete rağmen Cizre kadınıyla çocuğuyla bu vahşete karşı koydu. Cizre onurumuzdur. Cizre'de vahşet bodrumlarında katledilen Mehmet Tunç'un dediği gibi direnişimizle gurur duyuyoruz, ama onlar tarih sayfalarında suç ve utanç olarak yazılacak. 

Onlar bu utancın hesabını verecek. Biz direndikçe onların çöktürme planı çökecek. Biz direndikçe onların tankları topları işlevsizleşiyor, hükmü kalmamıştır. Biz, yaratmak istedikleri korkuları bertaraf ettik. Onların karşısında direnen bir halk var. İşte bu yüzden korkuyorlar. Bu topraklarda kamu 'düzenini sağladık' dedikleri yerde ne yaptıklarını tüm dünya görüyor. Onların girdiği yerde 'düzen' dedikleri yerde yıkılmış evler, nehirlere dökülen cenazeler var. Bizler bunlar karşısında kadın direnişini koruyacağız. Onlar insanlık değerlerini çiğnedikçe bizler bu değerleri bayrak kuşanıp yürüyeceğiz.”

8 Mart etkinliklerinin yasaklanmasını da eleştiren Yüksekdağ, izin verilen yerlerde de polis ordusunun arkasında çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi. Ev ev, kapı kapı dolaşarak, kadınların alanlara çıkmamaları için tehdit ettiklerini belirten Yüksekdağ, “Madem düzeni sağladınız neden kadınları tehdit edecek kadar küçüldünüz ve neden korkuyorsunuz? Neden acilleşiyorsunuz? Bizler alanlara, direnişlere çıkarken siz neden orduyla alanlara çıkıyorsunuz? Birilerini korkuyla iktidarı altına almaya çalışanlar korkunun en büyüğünü yaşalar. Bir araya gelen 3 kadından korktular. Biz sözlerimizi onların yüzüne vurduğumuz için korkuyorlar. Bu korkuyla yaşayan iktidarlar vekillerimizin dokunulmazlıklarını kaldırarak korkutmaya çalışıyorlar. Biz bu iktidardan her şeyi bekliyoruz. Bunlar tam bir terör devleti olmaya gidiyorlar. 

Bu zamana kadar terörlerinin karşısında tek güç kadınlar ve bizleriz. Bu gün böyle, yarın da böyle de olacak. Eğer bir parça cesaretleri varsa bir parça siyasi ahlakları varsa tüm milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırsınlar. Kim hırsızlıktan, kim düşünden yargılanacak o zaman göreceğiz. Biz hiçbir zaman korunma zırhına yaslanarak siyaset yapmadık. Bizler hiç dokunulmazlık zırhlıyla hareket etmedik. Biz mücadele etmeyi, sizleri alt etmeyi çok iyi biliriz. Sizler o zırhlar olamadan bir adım atmazsınız. Rahat olun bizler direndikçe önümüzde hiçbir güç duramaz” dedi.

Tarihi direnenlerin yazacağını da söyleyen Yüksekdağ, onların bir zulüm, diktatörlük tarihini yazmaya çalıştıklarını, bütün bir Türkiye tarihini de kendilerinin direnişle yazacaklarını söyledi. Zulüm edenlerin kaybedeceğini, kendilerini tehdit edenlerin de darbenin hazırlığını yapanlar olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Yargılanmadan kurtulamayacak olanlar savaş suçu işleyenlerdir. Bu irade de halkta vardır. Geçen yıl gibi Sayın Abdullah Öcalan'ın okuyacağımız bir mesajı yok ama selamı ve desteğini biliyoruz. 

Bu iktidarın zulüm tecridini kadınlar olarak lanetliyoruz. Bu tecridi kadınların direnişi kıracak. Bizler kazanacağız. 8 Mart baharın müjdesidir. Baharı müjdeleyen özyönetim alanlarında, alanlardan şiddete karşı öz savunma bilinciyle ayakta duran kadınlara selam olsun." 

Miting, Cegerxwîn Erbane Grubu, Amed Bölgesi Şehit Mizgin Korosu, sanatçı Nihal, Koma Berji ve Pınar Aydınlar sahne almasıyla devam ediyor.