Doğu Kürdistan’ın Îlam kentinden olan 36 yaşındaki Behrouz Boochani, Rojhilat’ta yayın yapan Kürtçe edebiyat dergisi Werya’nın kurucularından birisiydi. 2013 yılında Tahran rejimine bağlı paramiliter derginin bürosuna baskınlar gerçekleştirdi ve Boochani hakkında tutuklama kararı çıkartıldı.
İran’ı terk etmek zorunda kalan Kürt yazar Avusturalya’ya gitmek için yola çıktı, ancak sığınma başvurusu Melbourne yönetimi tarafından kabul edilmeyince yolculuğu Pasifik okyanusundaki Manus adasında son buldu. Bir ay cezaevinde tutulan Boochani, gerçekleştirdiği sivil itaatsizlik eylemleri sonucunda serbest bırakıldı, fakat bu kez Papua Yeni Gine’ye ait olan adadan çıkmasına izin verilmedi.
CEZAEVİNDEKİ SMS’LERİ KİTAPLAŞTIRILDI
Adadaki yerlilerle yaşamaya başlayan Kürt mülteci cezaevi günlerinde bir yayın evine cep telefonu üzerinden gönderdiği SMS’ler geçtiğimiz yıl kitaplaştırıldı. “„No Friend But the Mountains: Writing from Manus Prison” (Dağlardan başka dost yok: Manus cezaevinden notlar) adıyla basılan kitabın Avusturalya’nın en prestijli ödülü “Victorian Premier's Literary Award”ı kazandığı açıklandı.
Fakat sığınma talebi ret edildiği için Avusturalyalı makamlar, Boochani’nin ödülünü alması için Melbourne’ye gitmesine izin vermedi. Manus adasındaki cezaevi ve mülteci kamplar ise insanlık dışı görüntülerle anılıyor. Avusturalya’ya gitmeye çalışırken yakalanan mültecilerin sürekli güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kaldığı, aç bırakıldığı belirtiliyor. Kürt yazar Boochani ise adadaki bu zor günleri kitabında anlatmaya çalışıyor.
2017 yılında ise Behrouz Boochani Arash Kamali Sarvestani ile birlikte Manus adasındaki günlerini “Chauka, Please Tell Us the Time” adıyla bir belgesel çalışmasında yayınlanmıştı. Belgeselin bütün çekimleri bir cep telefonuyla yapılmıştı.