Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.'nin (TÜYAP) Amed'de ilk olarak 2010 yılında düzenlediği kitap fuarı, her yıl on binlerce okurun ziyaret ettiği bir alandı. En son 2014 yılında fuarın beşincisini düzenleyen TÜYAP, sonraki 3 yıl boyunca 'güvenlik' gerekçesiyle Amed'e gelmedi. Bu yıl kaldıkları yerden devam ederek fuarın altıncısını düzenlediler. Kitapseverler, 25-30 Eylül tarihleri arasında açık olacak olan Ergani yolu üzerinde düzenlenen fuar alanına gelerek, hem kitap alıyorlar hem de fuarın programı kapsamında gerçekleşen panel, kitap tanıtımı ve benzeri etkinliklere katılıyorlar.

Yayınevleri, TÜYAP'ın 3 yıl boyunca Amed'e gelmemesini, fuara katılımın ne düzeyde olduğunu, ne tür yayınlara ilgi gösterildiğini ANF'ye anlattı.

'İLGİ VE KATILIM ARTIYOR'

Aram Yayınevi editörlerinden Ulaş Güldiken, TÜYAP'ın 'güvenlik' gerekçesiyle Amed'de kitap fuarını düzenlememesini eleştirerek, hangi şartlarda olursa olsun kitap fuarı gibi organizasyonların düzenlenmesi gerektiğini söyledi. TÜYAP'ın bu gerekçesini meşru ve doğru görmediklerini belirten Güldiken, katılımcıların fuara ve yayınlara olan ilgilerini de şu sözlerle ifade etti: "Fuarların ilk günleri genel olarak hep zayıf geçer. Burada da öyle oldu. Ama günbegün ilgi ve katılım artıyor. İlk günlere nazaran çıta gittikçe yükseliyor, diyebiliriz."

OKURLARIN KÜRTÇE YAYINLARA YÖNELİMİ

Fuar katılımcılarının Kürtçe yayınlara olan ilgilerine de değinen Güldiken, "Kürtçe yayınların kitlesi her zaman daha istikrarlı oluyor. Bir eser özellikle kültürel anlamda iyiyse, okuyucuları da fazla oluyor. Çünkü okurlar her şeyi okumazlar, her zaman kaliteli eserleri okurlar. Kaliteli eser, yayıncılık ve yayın geliştikçe bunlara paralel olarak Kürtçe okuma da o kadar gelişiyor. Bu gözlemimizi her yıl daha da sabitliyoruz. Ayrıca fuar ve buna benzer organizasyonlar kent genelinde olumlu bir atmosfer sağlıyor. Yani her ne kadar Kürt kentlerinin gündemlerini politika belirlese de, biz bunun gibi organizasyonları kent üzerindeki soğuk havanın dağılması açısından bir fırsat olarak görüyoruz" diye konuştu.

'GERİCİ VE MİLİTARİST YAYINLARA İLGİ YOK'

Dara Yayınevi Koordinatörü Bawer Berşev de TÜYAP'ın 3 yıl boyunca Amed'de kitap fuarı düzenlememesini üzücü bulduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: "TÜYAP 3 yıl boyunca Amed'de gelmedi. Ama belediyelerimize kayyum atanmadan önce belediyelerimiz TÜYAP'ın yokluğunu aratmayacak biçimde kitap fuarı düzenledi. Ama kayyum atandıktan sonra bunu bir daha göremedik. Bu yıl TÜYAP tekrardan fuar düzenledi ve 3 gündür devam ediyor. Genel olarak katılımın iyi olduğunu düşünüyorum. Özellikle de Kürtçe yayınlara ve yazarlara okurların ilgisi daha fazla. Dışarıdan gelen gerici ve militarist yayınevlerinin çok az ilgi gördükleri dikkatlerimizden kaçmıyor. Kitap alanların yüzde 70'i Kürtçe kitaplar alıyor. Mesela bizde hem Türkçe hem de Kürtçe kitaplar olmasına rağmen okurların yönelimi daha çok Kürtçe kitaplardan yana oluyor. Son 3-4 yılda onca savaşa rağmen Kürtçe okurlar sabit kaldılar ve geri çekilmediler. Kurmancî ya da Zazakî iyi bir eser basıldığı sürece insanlarımız okuyor. Fuarın bitmesine daha 3 gün var, okurlarımızın Kürtçe yayınlarına daha fazla ilgi göstermelerini temenni ediyoruz."

'BASKIYA RAĞMEN KÜRTÇEDE ISRAR VAR'

Kürtçe basım yapan Sor Yayınevi Koordinatörü Burhan Coşar ise, fuara katılımın beklentilerinin altında olduğunu ifade ederek, "Burası aslında bir savaş coğrafyası ve son yıllarda bu savaş daha yoğun yaşandı. Katılımın az olmasını da savaş ortamının olumsuz etkilerine bağlamak mümkün. Yine ekonomik krizin de etkisi olabilir. Tabii bu durum hafta sonuna doğru değişkenlik gösterebilir. Zaten fuara gelen kitlenin de ilgisi daha çok Kürtçe yayınlara oluyor. Bunca baskıya ve yasaklanmış bir dil olmasına rağmen Kürtçe kitaplara yönelim olarak ciddi bir ısrarın olduğunu görüyoruz" diye belirtti.

OKUR PROFİLİ

Dipnot Yayınları Editörü Emir Ali Türkmen de, 4 yıl aradan sonra tekrar Amed'deki kitap fuarına geldiği için mutlu olduğunu söyleyerek, fuara katılanların eskiye nazaran politik yanlarını belli etmediklerini belirterek, şunları paylaştı: "Diyarbakır bizim açımızdan bundan 4 yıl önce kitap fuarlarının gerçekleştiği değerli bir şehirdi. Biz yayıncıların hiç istemediği ve gelemediği bir 4 yıl geçti. Okur profiline de baktığımızda daha önce daha politik bir profil vardı. Ama şimdi o politik topluluklar daha az ya da politik görünürlükleri görünmüyor. Daha ziyade kitaplarla ilgilenen sessiz bir okur profili var. Bunun, de memleketin olağanüstü hal rejimiyle yönetilmesi ve bu şehrin Sur denilen bir coğrafyasının 4 yıl sonra geldiğimizde bizi hayal kırıklığına uğratan bir manzaraya sahip olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Gidip gezdiğimizde ve oturmaktan keyif aldığımız Sur, aynı Sur değil. Bunun gibi olayları düşündüğümüzde kitleler otoriter rejimler karşısında duygularını doğal olarak kendi iç dünyalarında yaşamış oluyorlar. Ama bizim için her şeye rağmen Diyarbakır'a gelmek, okurlarımızla buluşarak onlarla bir duygudaşlık kurmak büyük bir mutluluktur."