Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Wan MALL AVM önünde Wan Büyükşehir Belediyesi’nin gasp edilmesine ilişkin açıklama yaptı. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’ın katılımıyla yapılan açıklamaya birçok siyasi partinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.  Halk sık sık “Hırsız kayyum Kürdistan’dan defol”, “Kayyumlar gidecek halk gelecek”, “Wan halkı burada iradenin yanında” ve “Abdullah Zeydan ile Neslihan Şedal” onurumuzdur sloganları attı.

İlk olarak söz alana DBP İl Eşbaşkanı Cemal Demir, “Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis ceza veren yargı gerçek yargı değil iktidarın yargısıdır. Kararları siyasi olarak verir ve vermeye devam ediyor. 11 Şubat’tan bu yana halkımız iradesine canla başla sahip çıkıyor. Halk iradesine onuruna direnerek sahip çıkıyor. Wan bugün işgal altında, Türkiye’nin dört bir yanından polisler getirildi yetmedi plakaları gizleyerek kentimize girdiler. Bu uygulamalar hukuki ve insani uygulamalar değildir. Kadınlar, gençler bir sloganla alandalar şu an ve o sloganı dile getiren gençler bugün işkenceyle gözaltına alındı darp edildi. Gençler işkenceye karşı ‘berxwedan jiyan e kayyum talan e’ sloganı ile alanda ve işkenceye bu yanıtı veriyor” diye konuştu.

400’den fazla kişinin gözaltına alındığını bundan 90 kişinin işkenceye uğradığını bunların arasında da çocukların, engellilerin olduğunu söyleyen Demir, “50’e yakın yurttaşımız tutuklandı ve işkence maruz kaldı. Halkımız hiçbir zaman bu işkence politikalarına boyun eğmedi eğmeyecektir. Bu halkın adaleti işkencecilerin başına yağacaktır” dedi.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise şunları dile getirdi: “Wan halkı iradesi için tarih yazıyor. Bu sahiplenme sadece Wan halkının iradesine sahiplenme direnişi değil. Bugün sandıklardan söz edenler, bugün seçimlerden söz edenler, bugün halkın iradesi her şeyden üstündür diyenler Wan’a ve halkına iyi baksın. Wan halkının direnişine baksınlar. Bizler Kürt halkı olarak çok şey gördük. Yaşam bize ilk günden bu yana bir tarih ve birer mücadele azmi oldu. Bizler yeni bir yaşamın inşası için mücadele ediyoruz. Kürt halkı olarak bir barışın ve özgürlüğün rehberi ile yol göstericisi olmak istiyoruz. Bugün Wan halkının duruşu sadece Wan’a özgü değildir. Türkiye halkları Wan halkının gönderdiği mesajı iyi okumalı. Bugün Wan’da gerçekleştirilen kayyum her yer için her kent için bir tehlikedir. Bugün Wan’dan başladı yarın başka bir kentten başlayacaktır. Bu nedenle kayyuma karşı durmak gerekir.

Halklar olarak ortak bir yaşam vaadimiz var. Kürt halkının öncülüğünde bir barışı var etmek için yıllardır mücadele ediyoruz. Bizler bu barışın adımını atacak Sayın Abdullah Öcalan’ın açıklamasını bekliyoruz. Niçin güveniyoruz? Çünkü inanıyoruz. Yıllardır Sayın Öcalan ve Kürt halkı ne istiyor? Onurlu bir barış, beraber özgür bir yaşam istiyorlar. Savaşın, çatışmanın ve kayyumların sonlanmasını istiyorlar. Kaybolan yüzyılı bir daha kaybetmemek adına Kürt halkının geldiği nokta önemlidir. Kayyım gelse bile bu geldiğimiz önemli noktayı hatırladıkça mutlu olmalıyız. Umudumuz olmalı, kendimize güvenmeliyiz. Kayyumlarla inancımızı kıramazlar, Wan bizimdir, Wan sizlerindir. Wan nasıl ki tarih yazdı tekrar yazacaktır.

Bizlere oyunu vermeyenler bile bugün kayyumu kabul etmiyorlar. Hiçbir güç, hiçbir inanç bir halkın iradesini böyle gasp edemez. Bizlerde bu noktada inanç ve umut sahibi olmalıyız. Bizler bugün bu politikalara karşı örgütlülük ve sahiplenmeyle cevap olacağız. Sandıkların itibari her şeydir ve korunmalıdır. Wan’da 31 Mart’ta kurulan sandıklarda, halk bütün politikalara rağmen oyunu kullandı. Onların itibarı neden korunmuyor? Neden onların sandıkları korunmuyor? Bu tam da şu anlama geliyor; Kürdistan coğrafyasında oy verenlerin oyunu kabul etmiyor, iradelerini yok sayıyorlar. Hiç kimsenin gücü Kürt halkının iradesine ket vurmaya yetmedi ve yetmeyecektir. Bu kayyımların önü kesilmezse bugün Wan yarın İstanbul’a atanır, Ankara’ya atanır ve İzmir’e atanır. Bugün Wan’ın iradesine sahiplenilişi sadece bizler için değil, bütün Türkiye halkları için Wan ayakta.”

Açıklama sloganlarla son buldu.