Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) Başkanı Sergei Stanishew başkanlığındaki 5 kişilik sosyalist parlamenter delegasyonu, Amed'e gelerek görüşmeler yaptı. Delegasyona, HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı  Hişyar Özsoy da eşlik etti. Avrupalı heyet sırasıyla Amed Büyükşehir Belediyesi, DBP eş genel başkanları Sebahat Tuncel ve Kamuran Yüksek, Kongreya Jinen Azad (KJA), DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy'u ziyaret etti. Delegasyon ilk olarak, eş başkanları gözaltında olan ve polis ablukasına alınan Amed Büyükşehir Belediyesi'nde temaslarda bulundu. Belediyedeki ziyarete HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP milletvekilleri de katıldı. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından delegasyon Kayapınar Belediyesi'ne geçti. 

Delegasyon burada eş başkanlar Tuncel ve Yüksek tarafından karşılandı. Burada konuşan PES Başkanı Sergei Stanishew, "Parti olarak çok zor ve gergin bir dönemden geçiyorsunuz. Üzerinizde çok baskı var. Çok sayıda insan hakkı ihlali yaşanıyor. Aynı siyasi ailenin fertleri olarak gördüğümüz bu baskılara karşı sizinle dayanışma için burudayız. Burada söylediklerinizi Avrupa’daki sosyalistlere ulaştıracağız. Bizim için insan hakları, ifade özgürlüğü ve yerel demokrasinin geliştirilmesi çok önemli. Bunların şu anda Türkiye'de gerçekleşmesi çok zor görünüyor" diye kaydetti.  

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise siyasi parti faaliyetleri nedeniyle son bir yılda 2 bin 500 parti çalışanlarının tutuklandığı belirterek, 23 belediye başkanın tutuklu olduğunu, 29 belediyeye kayyum atandığını söyledi. Türkiye hak ve özgürlük mücadelesi veren Kürtlerin diğer kesimlere göre iki kat daha fazla baskıya maruz kaldığına dikkat çeken Tuncel, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıların yanında bu ülkede yaşayanların insanların yaşam hakkının güvencesinin olmadığını vurguladı. Son dönemde ülkede yaşananlar nedeniyle Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olmaktan çok uzaklaştırdığını kaydeden Tuncel, "Avrupalı dostlardan sadece bizim için değil, kendi değerleri olan insan hakları, basın özgürlüğü için bunlara karşı mücadele etmesini istiyoruz. Dostlarımızın Kürt halkına yönelik karşı daha etkin mücadele etmesini istiyoruz" diye kaydetti. 

'AKP BÜTÜN KÜRTLERE SAVAŞ AÇMIŞ DURUMDA'

Kamuran Yüksek ise Türkiye'de olağan bir durum yaşanmadığını, bu olağan dışılığın demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürüten Kürtlere karşı uygulandığını söyledi. AKP Hükümetinin yayınladığı KHK'lerle haber ajanları, televizyonlar ve gazeteleri kapattığını hatırlatan Yüksek, "Son dönemde bize ve basına karşı yürütülen bu hukuksuz uygulamalar 'terörle mücadele' adı altında yapılıyor. Avrupalı dostlarımızın yanıltıldığı nokta burası. Hepimizi 'silahlı terör örgütü üyesi' olarak lanse ediyorlar. Bu büyük bir yalan. AKP'yi eleştirdiğimiz için, daha doğrusu Kürt olduğumuz için bu baskılara maruz kalıyoruz. Şu anda AKP bütün Kürtlere savaş açmış durumda. Suriye'de Musul'da IŞİD'e karşı mücadele eden YPG, YPJ hedef alınıyor. Kendi haklarımız ve kazanımlarımızı korumak, Türkiye'ye demokratikleştirmek için mücadelemize devam edeceğiz" diye vurguladı. 

'TÜRKİYE'NİN AŞAMA AŞAMA DİKTATÖRLÜĞÜ GİTTİĞİNİ SÖYLEDİK'

Avrupa Parlamentosu üyesi Arne Lietz ise “Avrupalı dostlardan size selam getirdim. Türkiye Avrupa Birliğine üyelik sürecinde 17. fasıl olan insan hakları faslının açılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Mayıs ayında Türkiye'ye yaptığımız ziyarette ülkenin aşama aşama diktatörlüğü gittiğini söyledik. Türkiye'de terör şemsiyesi çok geniş tutuluyor. Vize serbestliğini ve geri kabul anlaşmasının olmamasının en büyük nedeni buydu. Bu konuda düzenlemeler yapılması gerekiyor" diye belirtti. 

'YALNIZ OLMADIĞINIZI BİLMENİZİ İSTERİZ'

Ardından heyet KJA'ya geçti. Heyet burada KJA yöneticileri Ceylan Bağrıyanık, Fatma Kaşan ve Yüksel Baran tarafından karşılandı. İlk olarak konuşan PES Başkanı Sergie Stanishev, "Hareketinizin kadınların siyasete katılımı konusunda çok şey başardığını biliyoruz. En gelişmiş ülkeler bu konuda yeterli bir gelişme kaydedemedi. KJA'ya yönelik baskılardan haberdarız. Yalnız olmadığınızı bilmenizi isteriz. Türkiye'de yaşananlardan dolayı çok kaygılıyız. Özellikle insan haklarının yerlerde olması bizi çok kaygılandırıyor" dedi. 

Kadın parlamenter Marie Rose Koro ise "Kadınlar olarak bu baskılara karşı ortaya koyduğunuz irade çok önemli. Kürt kadınların verdiği mücadele dünyada biliniyor. Hayata geçirdiğimiz eş başkanlık uygulaması çok önemli. Bu konuda tecrübelerinizden yararlanmak için Aralık ayında düzenlenecek Avrupa Sosyalist Partiler Kongresi’ne sizi davet edeceğiz" diye belirtti. 

'AVRUPA ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİDE TAVUR ALMALI'

KJA ve İmralı Heyeti üyesi Ceylan Bağrıyanık ise Kürt Halk Önderi Adullah Öcalan üzerindeki tecridin Türkiye ve Ortadoğu’daki savaşı derinleştirdiğine işaret ederek, "Barış savunucusu olan Kürt halkının politik önderinin ağır tecrit altında olması biz kadınlar için kabul edilebilir bir şey değil. Avrupa’nın Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecride karşı politik bir tavır almasını talep ediyoruz. Kürtler olarak önderimizin özgürlüğünü ve Kürt halkının statüsünün kabul edilmesini istiyoruz. Bu konuda sizlerden destek istiyoruz" dedi.   

'KÜRTLER ARTIK STATÜSÜZ YAŞAMAK İSTEMİYOR'

KJA'da ayrılan delegasyon üyeleri DTK'ye geçti. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven tarafından karşılanan delegasyon adına konuşan PES Başkanı Sergie Stanishev, "Avrupa’daki sosyalistler olarak Türkiye'deki dostlarımız arasında HDP ve CHP var. Buradaki varlığımız size siyasi bir destektir" diye belirtti. 

DTK Eşbaşkanı Güven de "Kürdistan'daki STK'lerin çatı kurumu olan DTK'nin son zamanlarda terörize edilmeye çalışılıyor. Şu anda gözaltında olan Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak DTK üyesi olmakla suçlanıyor. AKP mültecileri Avrupa’ya karşı koz olarak kullanıyor. Avrupa da Kürtleri mültecilere kurban ediyor. Artık Kürtler statüsüz yaşamak istemiyor. Ne kazandıysak direnerek kazandık. Bundan sonrada da direneceğiz" dedi. 

DTK ziyareti ardından Diyarbakır Valiliği’ne geçen delegasyon, Amed'teki programını tamamlayarak Ankara'ya geçti.