‘DAİŞ’e Karşı Mücadele Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi

'DAİŞ’e Karşı Mücadele Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde, Özerk Yönetime desteğin artırılması gerektiği belirtildi, "DAİŞ tüm dünyaya tehdit" denildi.

Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Rojava Destek Grubu öncülüğünde düzenlenen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Avrupa ve daha birçok ülkeden davetlinin katıldığı “DAİŞ’e Karşı Mücadele ve Tutuklu DAİŞ’lilerin Akıbeti” konulu çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı. Kürdistan’ın dört bir yanından, Avrupa ve Ortadoğu’dan 160 hukukçu ve yasa uzmanı çalıştaya katıldı.

Çalıştayın sonuç bildirgesi şöyle:

“Kürdistan Bölgesi, Rojava ve Irak’tan siyasi şahsiyetler, akademisyenler ve aydınların katılımıyla bugün Süleymaniye’de ‘DAİŞ’e Karşı Mücadele ve Tutuklu DAİŞ’lilerin Akıbeti’ şiarıyla çalıştay düzenlendi.
Bu çalıştayın amacı DAİŞ çetelerine ve özellikle teröre karşı bireyleri ve tüm tarafları DAİŞ tehdidi hakkında Birleşmiş Milletleri, Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nu, Irak ve tüm sorumlu tarafları bilgilendirmekti.
Tüm bölgesel, küresel partileri ve güçleri, DAİŞ’e karşı mücadele eden Özerk Yönetime ve Suriye Demokratik Güçlerine destek vermeye ve Sinaa Hapishanesi’ndeki DAİŞ tutukluları ve kamplardaki ailelerine acil bir çözüm bulunması konularında çağrıda bulunuyoruz.

'DAİŞ TÜM DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR'

Çalıştayda öne çıkan esas maddeler ise şöyle sıralandı:
* Hesekê Sinaa Hapishanesi’ne yapılan son saldırı, DAİŞ’in hareket gücünün olduğunu ve tüm dünya için tehdit ettiğini gösteriyor.
*Cezaevlerinin uluslararası cezaevi standartlarına göre izlenmesi ve denetlenmesi için uluslararası güçler destek vermelidir. Bir daha Hesekê’de yaşanan durumun yaşanmaması için bunların yapılması gerekiyor.
*DAİŞ çetelerinin yargılanması için Özerk Yönetim bölgesinde bir mahkemenin kurulması gerekiyor.

'ÖZERK YÖNETİM DESTEKLENMELİ'

* DAİŞ ailelerinin ülkelerine dönmesi çalışma yürütülmeli ve aileler ülkelerine geri dönmelidir. Hukuki bir çözüm için Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne de destek sağlanmalıdır.
*Özerk Bölge’deki ekonomik durumu dikkate alınarak, Kayseri Anlaşması’nın önü alınmalı. Bu yüzden DAİŞ’in gizli hücreleri bundan faydalanarak harekete geçiyor.
*Halkın durumunu iyileştirilmesi için Özerk Özyönetim desteklenmelidir. Kadınlar ve çocuklar topluma yeniden kazandırılmak için iyi bir program hazırlanmalı.
*İşgalci Türk devletinin işgal ettiği bölgeleri DAİŞ’in merkezleri ve askeri üsleri haline geldi. Bölgesel güçler ve partiler, DAİŞ’in merkezi haline gelen bu bölgeleri terk etmesi için Türk devletine baskı yapmalıdır.
*Türkiye, DAİŞ’ten yararlanarak, Suriye’de, bölgede ve genel olarak Kuzey ve Doğu Suriye’de kaos yaratıyor. Buna karşı güçlü bir uluslararası tepki oluşturulması önemlidir.
*DAİŞ’ni bölgedeki durumuna iki yönlü bir hukuksal çözüm bulunmalı. Suriye’den doğru bir tartışma yürütülmeli ve çözüm bulunmalıdır.
* Kürdistan Bölgesi ile Özerk Yönetim arasında siyasi ve ekonomik iş birliği olmalı. Yine DAİŞ tahdidine karşı da Rojava ve Güney Kürdistan ortak bir mücadele yürütmelidir.

'ŞENGAL HALKININ DÖNÜŞÜ İÇİN DESTEK SAĞLANMALI'

*Şengal’deki durum dikkate alınmalı, Şengal halkının dönüşü için güvenlik desteği sağlanmalıdır. Bundan sonra Şengal’e maddi ve manevi yardımların sağlanması için çalışılacaktır.
*DAİŞ’in bölgedeki hareketini azaltmak ve her iki tarafın çıkarlarını korumak için Suriye Demokratik Güçleri ile Irak güçleri arasında her iki tarafın sınırlarında işbirliğinin sağlanması önemlidir.
*Ekonomik sorunu ve insani durumu çözmek için Til Koçer ve Rebie’nin kapılarının açılması için uluslararası topluma daha fazla baskı yapmalı.”