ANALİZ

Final Sahnesi: Rakka…

DAİŞ’in elinde bulundurduğu Suriye’deki en önemli kent konumunda olan Rakka’ya yönelik olası operasyon Rojava’nın da temel gündemi.

Bir taraftan Şehba bölgesindeki çatışmalar devam ediyor, diğer taraftan ise Rakka operasyonu için siyasi, askeri ve diplomatik hareketlilik aralıksız bir şekilde sürüyor.

Rakka’ya yönelik operasyonun ABD seçimlerinden önce başlaması bekleniyor. Seçimlere çok kısa bir zaman kaldığı için, operasyonun başlaması da an meselesi!

TÜRKİYE OPERASYONA DAHİL EDİLMEYECEK

Türkiye devleti, Rojava ve Kuzey Suriye Güçlerinin bu operasyonda yer almaması için çok uğraştı. Erdoğan, bu konuda Obama ile konuştuğunu defalarca deklare etti. Ancak Türklerin bu çabası sonuç vermedi. Zira bölgede ve dünyada, Türkiye’nin DAİŞ’e karşı gerçek anlamda savaşacağına kimse inanmıyor. Diplomasi gereği yapılan açıklamalar zaten gerçeği yansıtmıyor. Bu sebepten dolayı, Türkiye Musul operasyonuna dahil edilmedi, Rakka operasyonuna da dahil edilmeyecek.

ABD VE KUZEY SURİYE GÜÇLERİ OPERASYONU YAPACAK

Rakka operasyonu havadan koalisyon, karadan ise YPG’nin de içinde yer aldığı Kuzey Suriye Güçleri tarafından yapılacak. ABD’li yetkililer bir süre önce Rojava’ya gelerek operasyonun detayları için muhataplarıyla görüştü.

Operasyonun kısa bir süreye sığdırılması beklenmiyor. Zira DAİŞ burada son kozlarını oynayacaktır. Musul operasyonu da aynı anda devam edeceği için, DAİŞ’in kaçacağı yer artık neredeyse yoktur ve ister istemez burada ölüm-kalım savaşı verecektir.

RAKKA’NIN TEMİZLENMESİ ROJAVA VE KUZEY SURİYE İÇİN HAYATİDİR

Rakka’nın DAİŞ’ten alınması Rojava ve Kuzey Suriye için hayati bir meseledir. Çok büyük bir tehlikenin kökünden sökülmesi anlamına gelecektir. Kent alındıktan sonra, tıpkı Minbic, Tel Abyad, Şeddade gibi bizzat oradaki halkın inisiyatifi ve iradesine bırakılacaktır.

Bu operasyon DAİŞ tehdidini bertaraf edeceği gibi, Rojava ve Kuzey Suriye’deki siyasi ve askeri modelin tüm Suriye’ye alternatif bir seçenek olarak sunulmasına da önemli bir ivme kazandıracaktır.

Rakka özellikle Rojava güçleri için önemlidir. Şimdiye kadar ABD ve Batı dünyası ile olan ilişkilerin de bu operasyondan sonra taktik olmaktan çıkıp siyasi ve stratejik bir nitelik kazanmasına yol açabilecektir.

TÜRKİYE, ROJAVA’YA KARŞI SAVAŞMAK İÇİN OPERASYONA DAHİL OLMAK İSTEDİ

Türkiye, DAİŞ’e değil, Rojava’ya karşı savaşmak için bu operasyona dahil olmak istedi. Rojavalı güçlerin operasyona katılacak olması Türkiye’nin bu planını çökertti.

ROJAVA’NIN BİRİNCİ DÜŞMANI ARTIK DAİŞ DEĞİL TÜRKİYE’DİR!

Rojava için mevcut durumda en önemli düşman artık DAİŞ değildir. DAİŞ birinci düşman olmaktan çıkmıştır. Üç yıllık çetin bir savaştan sonra DAİŞ şu an Rakka’ya kıstırılmış durumdadır. Şimdi Rojava ve Kuzey Suriye’nin en büyük ve en önemli düşmanı Türk devletidir. Bu durum, Rojava’nın tercihi değil, Türkiye’nin Kürt düşmanlığından kaynaklı siyasetinin bir sonucudur. Türkiye, eskiden DAİŞ aracılığıyla bu düşmanlığı yapıyordu. DAİŞ artık işe yarayamayan bir silah durumuna gelmiş. Bundan dolayı, Türk devleti ordusuyla bu düşmanlığı hayata geçiriyor.

Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılamaması Rojava ve Kuzey Suriye için her açıdan kazanımdır. Ancak bu durum, Türkiye’nin tüm planlarından vazgeçtiği anlamına gelmez. Türkiye Cerablus, Azez ve Mare hattında işgal ettiği topraklarda çeşitli girişimlerde bulunmaya devam edecektir. Zaten Bab ile Minbic’ı almak istediklerini açık açık beyan ediyorlar. Rakka operasyonu başladıktan sonra, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik bazı saldırılarda bulunması beklenebilinir.

TÜRKİYE’NİN MİNBİC’İ İŞGAL ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Türkiye’nin bir diğer hesabı Minbic’tır. Türkiye’nin Minbic’ı Demokratik Suriye Güçlerinden alması mümkün değildir. Minbic’a yönelik olası saldırı büyük bir direnişle karşılaşacaktır. ABD başta olmak üzere, uluslararası güçler Türklerin bu girişimine karşı duruyorlar. ABD’li yetkililer bu konudaki politikalarını Türk makamları ile bölgedeki ilgili güçlere iletmiş durumdalar. Özcesi; Türkiye’nin Minbic’ı işgal etmesi askeri, siyasi ve diplomatik olarak imkansızdır.

Bab’a da kimin gireceği henüz net değildir. Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşması, Rusya ile ABD’nin anlaşmazlığı bölgedeki dengeleri değiştirmiş durumda. Türkiye, Bab’ı işgal ederek Rojava ve Kuzey Suriye Güçlerine karşı kullanmak istiyor. Şehba bölgesindeki direnişçilerin de bu duruma göre hazırlıklı oldukları belirtiliyor. Rakka’ya yönelik operasyon Şehba bölgesindeki hareketliliği geri çekmeyecek, aksine hızlandıracaktır.

RAKKA’YA YÖNELİK OPERASYONUN SİYASİ SONUÇLARI

Bölgedeki tüm bu hareketliliğin merkezi kuşkusuz Rakka olacaktır. Rakka’ya yönelik askeri operasyonun siyasi sonuçları Suriye’nin geleceğine de şekil verecektir. Suriye Rejimi ile Rusya’nın bu operasyona yaklaşımlarını da dikkatle izlemek gerek. Zira DAİŞ tehdidine ölümcül darbe vurulduktan sonra Suriye’nin geleceği temel gündem olacaktır. Ve sahada güçlü olan daha fazla söz sahibi olacaktır.

ROJAVA VE KUZEY SURİYE HALKLARI SİYASİ İRADELERİNİ BEYAN EDECEKLER

Özetle; Rakka’ya yönelik operasyon ve buranın DAİŞ’ten temizlenmesi sadece askeri bir gelişme olmayacaktır. Bu operasyon, Türkiye’nin Suriye planlarını, ABD-Koalisyon ve Rojava-Kuzey Suriye ilişkilerini, Şam yönetimi ile Rusya’nın planlarını, kısacası Suriye’nin geleceğini şekillendirecektir. Rakka bu açıdan ‘Final Sahnesi’ olacaktır. Ama bu sahne bir oyunun bitmesi için değil, yeni bir oyunun başlaması için açılacaktır. Çünkü, henüz Suriye coğrafyasında görülecek çok hesap vardır. Birçok güç DAİŞ sonrası hesaplara odaklanmış durumdadır. DAİŞ’in temizlenmesi önemli olacaktır ancak barışın sağlanması ve Demokratik bir Suriye’nin oluşmasına henüz zaman vardır.

Kuzey Suriye Güçleri, bu operasyonla DAİŞ barbarlarını temizleyecekleri gibi, Suriye’de vazgeçilemez çok önemli bir güç haline gelirler.

Rojava ve Kuzey Suriye Halkları, operasyon sürecinde siyasi iradelerini demokratik bir model şeklinde dünyaya açıklayacaklardır. Bu askeri ve siyasi gelişmeler, paralel şekilde yakın zamanda hız kazanacaktır.