KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 15 Ağustos Atılımı’nın yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Kürdistan ve tüm Ortadoğu'nun toplumsal yaşamı ve siyasi tarihi üzerinde büyük etkide bulunan 15 Ağustos büyük gerilla hamlesinin 33. yılına girildiğine dikkat çeken KCK, “32. yıldönümünde bu büyük hamlenin komutanı Mahsum Korkmaz şahsında tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, onların özgür Kürdistan ve demokratik Ortadoğu özlemlerini zaferle taçlandıracağımız sözünü bir daha veriyoruz. Önder Apo'nun ideolojik ve politik çizgisinin ve bu şehitlerimizin özgürlük tutkusu ve ruhunun yenilmez olduğunu 32 yılda olduğu gibi bundan sonra da dost ve düşman herkese gösterileceğini bir daha vurguluyoruz” dedi.

İLK KURŞUN SADECE SOYKIRIMCI TÜRK DEVLETİNE DEĞİL ORTADOĞU GERİCİLİĞİNE VE EMPERYALİST GÜÇLERE DE SIKILMIŞTIR’

“15 Ağustos’ta Eruh ve Şemdinli’de sadece soykırımcı Türk devletine ilk kurşun sıkılmamıştır; bölgedeki tüm soykırımcı sömürgecilere, Ortadoğu gericiliğine ve bu güçlerin dayandığı emperyalist güçlere sıkılmıştır” denilen açıklamada, “Çünkü Kürtlerin soykırımı üzerine kurulu 20. yüzyıl Ortadoğu düzeni, bölgenin milliyetçi şovenist güçleriyle birlikte emperyalist kapitalist güçler tarafından kurulmuş ve günümüze kadar bu ilişki temelinde bu düzen sürdürülmeye çalışılmıştır.

15 Ağustos Gerilla Hamlesi, aynı zamanda bu soykırımcı sömürgeci Ortadoğu düzenine karşı gerçekleştirilmiştir. Önder Apo çizgisinde yürütülen 32 yıllık mücadele 20. yüzyılda kurulan bu Ortadoğu düzenini ve dayandığı ulus-devlet düzenini parçalamış; bugün Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşama kavuşacağı bir siyasi durumun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Artık ne bölge devletlerinin, ne de uluslararası güçlerin Kürtlerin inkarı ve soykırımına dayalı bir siyasi sistemi kuramayacakları bir Kürt ve Kürdistan gerçeği ortaya çıkarılmıştır. Başta Türkiye olmak üzere ulus-devlet zihniyetine dayalı soykırımcı sömürgeciliği sürdürmek isteyen siyasi güçler bulunsa da, bu zihniyetin ve öngördüğü siyasal düzenin sonuna gelinmiştir. Soykırımcı sömürgecilik ne kadar direnirse dirensin, ne kadar saldırgan olursa olsun 15 Ağustos özgürlük tutkusu ve ruhu karşısında kaybetmekten kurtulamayacaktır” ifadelerine yer verildi.

‘FEDAİLİK VE YENİLMEZLİĞİN RUHUNU YARATMIŞTIR’

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:

“15 Ağustos özgürlük tutkusuyla yükselen özgürlük ruhuyla bir halk ve halk kahramanlığı gerçeği ortaya çıkarmıştır. Özyönetim direnişlerinde Halk Meclisi Eşbaşkanı ve Halk Meclisi Üyeleri Mehmet Tunç, Asya Yüksel, Pakize Nayır, Fatma Uyar ve halktan diğer özyönetim şehitlerimiz yeni halk ruhu temsilcileri olarak yenilmezliğin ruhunu yaratmışlardır. 15 Ağustos ruhunun seçkin komuta temsilcileri olan Çîyager, Berfîn, Xebatkar, Axîn ve Îslam, Mahsum Korkmaz ve tüm şehitlerin izinde fedailik ve yenilmezlik ruhu yaratarak halkımızın özgür geleceğini güvenceye almışlardır.

15 Ağustos Hamlesi 32 yılda yenilmez halk, yenilmez militanlık yaratarak sadece Kürdistan'ın özgür ve demokratik yaşamını değil, tüm Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşamını sağlayacak düzeye gelmiştir. Zaten Kürdistan'da gerçekleşen ulusal, toplumsal, kültürel, demokratik ve siyasal devrimlerle bugün Kürt halkı Ortadoğu'da özgür ve demokratik yaşamın yaratılmasının öncü halkı haline gelmiştir. Bu mücadele 33. diriliş ve özgürlük hamlesi yılında daha da gelişecek, halkımızın ve tüm halkların özgür ve demokratik yaşamını sağlamlaştırma, derinleştirme ve kapsamlılaştırmada rolünü oynayacaktır.

Rojava Devrimi ve iki gün önce gerçekleştirilen Mınbic’in özgürleştirilmesi de 15 Ağustos Hamlesi’nin Rojava ve Suriye genelinde yarattığı sonuçlardır. 15 Ağustos Hamlesi ve yarattığı özgürlük ruhu Türkiye, Irak, Suriye ve İran sınırları içinde yaşayan Kürtler üzerinden tüm Ortadoğu'ya yayılmakta ve demokratik Ortadoğu hamlesi ve ruhu haline gelmektedir.

15 Ağustos Hamlesinin 32. yıldönümünde Minbic’in özgürleştirilmesini, Suriye’deki Arap, Kürt, Türkmen, Çeçen, Asuri-Süryani, Keldani ve Ermeni halklarına; Sünni, Alevi, Êzıdî, Hıristiyan ve Dürzi topluluklarına kutluyor; Minbic’in özgürleştirilmesi ve Minbic ruhunun Suriye’nin demokratikleşmesinin temeli olmasını diliyoruz. Minbic’i özgürleştirme hamlesinde şehit düşen tüm devrimcileri saygı ve minnetle anıyor, yaralanan tüm gazilere de acil şifalar diliyoruz.

15 Ağustos ruhunda yürüyen tüm halklar ve Ortadoğu halklarının mutlaka özgür ve demokratik yaşama kavuşacağını inanıyor; bu temelde tüm özgürlük ve demokrasi güçlerini Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşamını sağlama doğrultusunda demokratik cephelerini kurarak mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”