DEM Parti’nin çağrısıyla 13 Ekim’de Amed’de düzenlenecek “Özgürlük mitingi” çalışmaları birçok kentte devam ediyor. Valiliğin yasak kararına rağmen çalışmalar sürdürülürken kentte büyük bir heyecan da hâkim.  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eş Başkanı Sultan Yaray, mitinge ilişkin konuştu.

Sultan Yaray, yasak kararına rağmen 13 Ekim’de tüm halkla birlikte alanda olacaklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Ortadoğu’da bir savaş yaşanıyor ve Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesine doğru adım adım ilerleniyor. Bu savaşın son bulması ve gerçek anlamda barışın gelmesi için de Ortadoğu’da Kürtlerin kendi meşru haklarını elde etmesi gerekiyor. Savaşların sona ermesi, Kürt halkının kazanımlarını elde etmesiyle doğrudan ilişkilidir. Bunun için de öncelikle iç barış sağlanmalı ve bu barışı sağlayacak adres de İmralı’dır, Sayın Öcalan’dır. Kürt sorununun çözümü ve tecridin sonlandırılması için tahammülümüzün kalmadığını belirtmek istiyoruz. İktidar, süreci zamana yayarak, Kürt halkını oyalamaya çalışıyor. Türkiye bütçesinin büyük bir kısmı savaşa harcanıyor; artık bu bütçe savaşa değil barışa ve huzura harcanmalıdır. Kürt sorunun çözümü ve kalıcı barışın sağlanması, halkın taleplerinin karşılanmasından geçiyor. Kürt halkı bu coğrafyanın bir gerçeğidir ve bizim haklı taleplerimizi görmeliler. Baskı ve asimilasyon politikalarıyla yok edebilecekleri bir halk değiliz.”

Valiliğin 5 gün süreyle koyduğu eylem ve etkinlik yasağına da değinen Sultan Yaray, “İzni alınmış ve çalışması yürütülen bir mitingdi. Alınan yasak kararı keyfi ve siyasidir, hukuki hiçbir gerekçeye dayanmıyor. Kendi halkımızla birlikte taleplerimizi dile getireceğimiz bir miting için bile yasak kararı aldıran iktidar, Kürt halkının söz söyleme hakkını tanımıyor. Demokratik hakkımızın engellenmesini kabul etmiyoruz. 13 Ekim’de ne olursa olsun alanlarda olacağız, Kürt halkının ve dostlarının heyecanla beklediği mitingimizi gerçekleştireceğiz. Tecridin sona ermesi ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması birincil talebimizdir” diye belirtti. 

TECRİDE KARŞI TOPYEKûN MÜCADELE

Sultan Yaray, Kürdistan’da tecridin en büyük yansımalarından birinin özel savaş politikaları olduğunu ifade ederek, “İktidar, dil ve kültür asimilasyonu, uyuşturucu ve fuhuş, ekolojik talan ve tarihe saldırı gibi birçok yöntemle kazanımlarımızı ve değerlerimizi yok etmeye çalışıyor. Kadın katliamlarının had safhaya çıktığı, çocukların kaybettirildiği ve katledildiği, gençlerin yoz bir yaşama sürüklendiği günlere daha fazla tanık olmaya başladık. Bunların tümü tecridin sonuçlarıdır. Tecrit derinleştikçe toplumsal çöküş de derinleşiyor. Buna karşı örgütlenmeli ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması için topyekûn bir mücadele vermeliyiz. Bunu en iyi dile getireceğimiz alanlardan biri de bu miting olacak. Tecride karşı özgürlüğü haykıracağımız mitingimize tüm halkımız davetlidir” dedi.