PJAK: 21. yüzyılın kazananı Kürtler olacak

PJAK Eş Başkanı Muini, "Taviz vermeden halkımızın kurtuluşu ve özgürlüğü sağlanana dek mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Muieni, "Dogmatik ve kendinde ısrar etme, küçük hesaplar bırakılırsa, 21. yüzyılın kazananı Kürtler olacaktır" diye belirtti.

PJAK Eş Başkanı Muini, yeni dönemde halkların kurtuluşu için önemli rol oynayacaklarına dikkati çekerek, "Taviz vermeden halkımızın kurtuluşu ve özgürlüğü sağlanana dek mücadeleye devam edeceğiz" dedi.  Muieni, "Dogmatik ve kendinde ısrar etme, küçük hesaplar bırakılırsa Kürtler bu süreçte çok yönlü kazanımlar elde edebilir. 21. yüzyılın kazananı Kürtler olacaktır" diye belirtti.

PJAK Eş Başkanı Siyamend Muini, ANF'nin sorularını yanıtladı...

Uzun zamandır Kürt Özgürlük Hareketi'nde aktif olarak çalışmalardasınız. Yurtsever bir çevrede mi yetiştiniz?

Teşekkür ederim. Doğrudur, ben yurtsever bir ailede doğup büyüdüm. Bu çerçevede ailemde babam, her iki amcam ve bir halam Kürt mücadelesinde halk için canını verdi. Yaşamın önemini, aslında bir halkın kurtuluşu ve özgürlüğü için mücadele etmem konusunda kendini ikna etmemle bağdaştırıyorum. Başta yaşadığım coğrafya olmak üzere tüm dünyadaki diktatörlere karşı mücadele içindeyim. Halkıma hizmet etmeye devam etmekteyim. Kürt mücadelesinde dedem JKE örgütünde Mahabad’ta İçişleri Bakanı'ydı. Ailemizin genel bir yaklaşımını paylaşmak istiyorum; Kürt halkının özgürlüğünü esas alan bir yaklaşımla mücadele içerisindedir. Bu yolda can da vermişiz, vermeye de devam edeceğiz.

PJAK, 5. Kongresini yaptı. Geçmişe göre neler değişti?

Elbette Doğu Kürdistan ve Ortadoğu'da böylesi bir süreçte kongreyi gerçekleştirmek oldukça başarılı ve birçok yönüyle gelişen olaylara bir cevap niteliği de taşımaktadır. Bu süreç nasıl değerlendirebilir ve önümüzdeki dönemde nasıl bir rol oynayacağız gibi tartışmalar oldu. Yaşadığımız bu toplumda önemli tartışmalar ve değerlendirmeler yapıldı. Bunun sonucunda da aldığımız kararlar oldu. Demokratik halklar mekanizması üzerinde tartışmalar yaşandı. Halkların kurtuluşu ve özgürlüğü ekseninde gerçekleştirdiğimiz kongremizde derinlikli tartışmalar yaşandı. Bunun sonucunda da başta eş başkanlarımız, yönetim değiştirildi. Bununla birlikte kadın rengi bu dönemde daha zenginlik kazandı. Böylelikle kadın rengiyle yüzde elli, yarı yarıya bir yönetim şekli ortaya çıktı. Ortadoğu ve dünyada kadın rengi ile böylesi bir yönetimi bulamazsınız. Bundan dolayı bizim yönetim bir örnek teşkil etmektedir. PJAK, halkların kurtuluşu ve halkların kendi kendini yönetebilme mekanizmasının oluşturulmasında önemli bir rol alacaktır. Daha önceden sadece siyasi olarak faaliyet olarak çalışmalarını yürüten PJAK, bu kongre sonrasında siyasi ve ideolojik olarak faaliyetlerine devam edecektir.

Politikalarınızın Doğu Kürdistan ve İran devletinde yarattığı etkilere dair izleniminiz nedir?

İran devletine yönelik bize atfedilen görev ve sorumluluklar gereği, halkımızın özgürlük ve kurtuluşunun zemini yaratılıncaya dek mücadelemiz devam edecektir. Bu konuda elbette halkımız üzerinde baskı ve kirli siyasi politikalar yürütülmekte; buna izin vermeyeceğiz ve buna karşı mücadelemiz bir an olsun aksamadan devam etmektedir. Bu eksende gerek Ortadoğu gerekse Doğu Kürdistan'da geniş bir yelpazede planlarımız var. Biz mücadele ediyoruz. Kongremizde aldığımız kararları bir bir hayata geçireceğiz. Bu esasla birlikte, bizim savunduğumuz üçüncü yol, halkların birlik beraberliğinin, özgürlük ve kurtuluşunun dinamiği olan demokratik özerkliktir. Bu eksende mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. Halkların öncü kadroları olarak değişimin öncüsü olacağız. Tüm adaletsizliklere, baskılara, zulümlere ve hukuksuzluklara karşı halkların koruyucusu, öncüsü olarak direneceğiz. Bunu açıkça söylüyorum; İran devleti halkların özerklik hakkı olan kendi kendini yönetme hakkını vermediği sürece biz mücadelemizle demokratik özerkliği inşa etmeyi sağlayacağız. Bu sistemin Ortadoğu'da ilerici rolü olan biz, halkların öncü kadrosu olarak, taviz vermeden halkımızın kurtuluşu ve özgürlüğü sağlanana dek mücadeleye devam edeceğiz.

Bu süreçte elde edilen kazanımlar ve var olan durumu göz önünde bulundurursak, ortaya çıkan tehlikeler nelerdir?

Gelişen süreç tüm Kürdistan'ı olduğu gibi Doğu Kürdistan’ı da bir hayli etkilemektedir. Bu süreci iyi analiz etmeli ve sürece göre pozisyon alarak daha farklı sonuca gitmeliyiz. Görünürde bir savaş var. Bu savaş başta tüm Kürdistan'da olduğu gibi Ortadoğu'da devam etmekte. Burada dikkat edilirse, egemenlerin bir telaşı var. Kendi sınırlarını koruma ve kollama gibi bir faaliyetleri mevcut. Öte yandan bölgede kendi hesapları için oynayan aktörler var. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektedirler. Belirlediğimiz önemli hususlar var. Ortadoğu'nun bu savaşla birlikte yeniden dizaynı istenmektedir. Elbette, bu durum biz Kürtler için çok farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor. Kürtler bir olduğu sürece Ortadoğu'da halkların devrimsel öncü aktörü haline gelebilir. Dogmatik ve kendinde ısrar etme, küçük hesaplar bırakılırsa Kürtler bu süreçte çok yönlü kazanımlar elde edebilir. 21. yüzyılın kazananı Kürtler olacaktır. Tüm herkes bunu iyi bilsin; birlik ve beraberliğin demokratik inşasını yarattığımız bugünlerde, 21. yüzyılda halkların öncüsü olacağız.