PKK Yürütme Komitesi, Mart ayı şehitlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “‘Zulümkârlara diz çökmeyeceğiz’ diyen Mehmet Tunç ve Mehmet Yavuzer arkadaşların soylu direnişlerini esas alarak yerle bir edilen Cizre’nin ve yakılıp katledilen tüm direnişçilerin intikamının alınacağını kararlılıkla belirtiyoruz. Gün direnme, hesap sorma ve Newroz aşkıyla özgürlüğe yürüme günüdür” dedi.

“Özgürlüğe en yakın olduğumuz ve mücadeleyi zaferle taçlandıracağımız 2016 yılı baharı şimdiden ‘Kürt baharı’ olarak anılmayı hak etmektedir” diyen PKK Yürütme Komitesi, 40 yıldır işkenceye, açlığa, inkar ve imhaya karşı verilen direnme savaşının her şeyiyle olağanüstü bir cesaret, fedakarlık ve emek savaşı olduğunu belirtti.

Her şeyin şehit kanı ile yaratıldığı ve o adsız kahramanların büyük eylemleriyle yeni bir tarih yazdığını da vurgulayan PKK Yürütme Komitesi açıklamasında şunları kaydetti: “PKK öncülüğünde gerçekleşen bu yüce direniş, kesinlikle insanlık ve devrimler tarihinin en soylu ve en onurlu direnişi olarak tarihe nakşolmuştur. Kürt halk önderi Sayın Öcalan’ın dediği gibi ‘yitirilmiş bir halk gerçeğinde, umudun bile kırıntısının kalmadığı bir ulusal dava da, bir bitmiş insanlık ortamında böylesine bir direnme insanlığın onurunu temsil etmektedir.’

Korkunç bir direnmenin ve dayanmanın partisi olarak PKK, tüm bu değerlerin yaratıcısı şehitlerimizin gerçeğine bağlı kalarak Kürt baharını halkların baharı haline getirerek özgür yaşam seçeneğinin kazanmasını da sağlayacaktır. Biliyoruz ki, ‘Ölüm her zaman vardır; ama ölümsüzlük, biraz da kahramanca direnmekten geçer.’ Bunu böyle bilerek, böyle yüklenerek, böyle direnmenin tek yaşam tarzımız olduğunu unutmadan, her söz ve eylemimizde şehitlerimizi yücelterek kazanmasını da bileceğiz.

Nice kahraman şehidimizin tarihselleştiği ay olan Mart ayı şehitlerini minnetle anarken, adı geçen şehitlerimiz şahsında bir kez daha zafer sözümüzü de tekrarlıyoruz.

Bu temelde:

Partileşme şehitlerimizden Urfa-Siverek doğumlu Hıdır Baran yoldaşımız devlet güçleri tarafından 8 Mart 1980 yılında bir cenaze töreni sonrasında katledilir. Kürde ‘hayal edemeyecekleri acı yaşatacağız’ diyen faşist zihniyetin kabusu olacak bir direniş sergileyerek intikam alacağımızın sözünü veriyoruz.

Batman-Beşiri doğumlu 1980 yılı katılımlı Rızgar-Ahmet Ergin yoldaş, 3 Mart 1986 yılında Baykan’da şehadete ulaşır. Cesaretin ve mütevaziliğin sembolü olan yoldaşımızı saygıyla anıyor, bize bıraktıkları mirası özgürlükle taçlandıracağımızı belirtiyoruz.

Kayseri-Sarız doğumlu 1989 yılı katılımlı Rüstem-İbrahim Bülbül yoldaş, 12 Mart 1990 yılında üç arkadaşla birlikte Engizekler’de şehit düşer. Anıları önünde saygı ve minnetle eğiliyor, zafere kadar takipçileri olacağımızın sözünü veriyoruz.

Mardin/Savur Serenli Gırê Sera köyünde 13 Mart 1990 yılında bir ajanın zehirlemesi sonucu baygın düşen ve daha kendine gelemeden düşmanla çatışmaya girip şehit düşen on üç yoldaşımızı PKK Merkez Komite Üyelerimiz olan Rihalı 1978 yılı katılımlı Salih-Abdullah Avcı ve Elazığ-Karakoçanlı 1978 yılı katılımlı Sarı Hüseyin-Süleyman Arslan ve şehadetiyle tarihi Nusaybin ile Cizre serhildanlarının başlamasına vesile olan Zana-Kamuran Dündar yoldaşlarımız şahsında unutmayacak, direnişe karşı katliam dayatmalarına karşı merhametsiz olacağımızı belirtiyoruz.

Elazığ-Şanik doğumlu 1977 yılı katılımlı Haydar-Zeki Budak yoldaşımız, 4 Mart 1991 yılında Adıyaman’da bir çatışma sonrası şehit düşer. Zindandan Parti önderlik sahasına, oradan dağlara uzanan bir direniş öyküsü yazan Haydar yoldaşı saygıyla anıyor, anısına direniş destanını büyüteceğimizi belirtiyoruz.

Mardin-Nusaybin doğumlu 1988 yılı katılımlı Rojin-Terfa Yıldırım yoldaş, 14 Mart 1991 yılında Mahsert’te düşmanla girdikleri çatışmada 3 arkadaşla birlikte şehadete ulaşır. Özgür kadın iradesini en onurlu şekilde temsil eden Rojin ve birlikte şehit düştüğü yoldaşları saygıyla anıyor, kadın öncülüğünde özgür yaşamı kurma sözümüzü yineliyoruz.

Van-Başkale doğumlu 1989 yılı katılımlı Mahir-Fikret Özen yoldaş, Mart 1992 yılında işbirlikçi-hain güçlerle yaşanan savaşta Xakurke alanında kahramanca şehadete ulaşır. Anısına, direniş çizgisini Kürdistan’ın her alanına hakim kılacağımızın sözünü veriyoruz.

Muş-Varto doğumlu, 1992 yılı katılımlı Cotkar-Bülent Doğan yoldaş, 4 Mart 1993 yılında Erzurum-Xınıs’ta şehit düşer. Anısına layık olacağımızın sözünü veriyor, saygı ve minnetle anıyoruz.

Mardin-Savur doğumlu 1994 yılı katılımlı Zana-Abdulcafer Bulut yoldaş, 7 Mart 1994 yılında Savur’da yaşanan çatışmada 3 arkadaşıyla birlikte şehadete ulaşır. İhanete karşı direniş çizgisini ölümüne temsil eden yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, ihaneti asla cezasız bırakmayacağımızın sözünü yineliyoruz.

Efrin doğumlu 1990 yılı katılımlı Kayser-Mahmut Ömer Simo 1994 yılının Mart ayında Nergele köyünde şehit düşer. Anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyor, başarı sözümüzü tekrarlıyoruz.

Siirt-Eruh doğumlu 1993 yılı katılımlı Mehmet Can-Mehmet Can Erdoğan yoldaş, 8 Mart 1997 yılında Botan’da 8 arkadaşıyla birlikte fedaice savaşarak şehit düşer. Anıları önünde saygıyla eğiliyor, özgür toplum sözü veriyoruz.

Bingöl-Solhan doğumlu 1992 yılı katılımlı Xelil-Turan Eminoğulları yoldaş, 1 Mart 1999 yılında Kox dağlarında doğa koşullarına karşı dayanma mücadelesinde iki arkadaşla birlikte şehit düşer. Yarım kalan hayallerini gerçekleştirme kararlılığımızı belirtiyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Dersim doğumlu 1997 yılı katılımlı Pınar-Pınar Suvan yoldaş, 9 Mart 1999 yılında Laç vadisinde çıkan çatışmada 14 arkadaşla birlikte şehadete ulaşır. Teslim alınamayan yeni ve özgür Kürt iradesini temsil eden yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, halkımıza ve gerillaya dönük bütün katliamların hesabını sormayı sürdüreceğimizi ifade ediyoruz.

İzmir doğumlu (aslen Muşlu) olan 1996 yılı katılımlı Gülistan-Şadiye Tekin yoldaş, 10 Mart 2000 yılında Bingöl’de düşman güçleriyle yaşanan bir çatışmada şehadete ulaşır. Kanının son damlasına kadar savaşarak şehit düşen yoldaşımızı saygıyla anıyor, anısına savaşan halk gerçeğine ulaşacağımızın sözünü veriyoruz.

Mahabat doğumlu 1998 yılı katılımlı Rebin-Nasır Kadirzade yoldaş, 6 Mart 2003 yılında bir hastalık sonucu şehadete ulaşır. Saygı ve minnetle anıyoruz.

Mart ayı şehitlerinin adı geçen arkadaşların şahsında anarken, uğruna mücadele ettikleri ‘özgür ülke özgür önderlik’ hedefini gerçekleştirmek için daha fedaice mücadele edeceğimizi ve öz yönetim direnişlerini her yere yayacağımızı belirtiyoruz. Daha yaygın, daha örgütlü ve daha militan bir direnişle bu baharı özgürlük baharı olarak nihayete erdireceğiz. AKP’nin özel faşist rejim güçleri Kürt gençlerinin, özgür Kürt kadınının ve Apocu fedai militanlarının karşısında yenilgiye uğrayacak ve başta Cizre olmak üzere yaptıkları tüm katliamların hesabını misliye ödeyecektir. ‘Zulümkârlara diz çökmeyeceğiz’ diyen Mehmet Tunç ve Mehmet Yavuzer arkadaşların soylu direnişlerini esas alarak yerle bir edilen Cizre’nin ve yakılıp katledilen tüm direnişçilerin intikamının alınacağını kararlılıkla belirtiyoruz. Gün direnme, hesap sorma ve Newroz aşkıyla özgürlüğe yürüme günüdür! Başta halkımız olmak üzere sol ve demokratik tüm kesimleri AKP’yi yenilgiye uğratacak mücadeleye daha fazla katılmaya ve özgür yaşamı inşa etmeye çağırıyoruz.

Herkes bilmeli ki, öz yönetim direnişleri kazanacak, Erdoğan ve Davutoğlu çizgisi kaybedecektir.

Bu temelde şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor, zafer sözümüzü tekrarlıyoruz.”