Antep’te yaşayan Kürt genci Mervan Aslan, (19)  30 Ekim günü, çalıştığı çiftlikte kendisini ziyarete gelen, biri üvey iki kardeşi Süleyman Aslan (16) ve Ali Çelik (15) ile birlikte kafalarına sıkılan kurşunlarla katledildi. Gençlerden ikisi olay yerinde yaşamını yitirirken, büyük kardeş Mervan, kaldırıldığı Şehit Kamil ilçesindeki Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdi. Katliamın ardından devlet güçleri olaya ilişkin herhangi bir gözaltı gerçekleştirmezken, ana-akım medya ise olayı “Adli vaka” şeklinde servis etti. Aslen Mardin’in Ömerli ilçesinden olan üç Kürt gencinin babası Abdulgani Çelik ile  amcaları Veysi Çelik, çocuklarının, çiftlikte çalışan ve katledilen kardeşlerin en büyüğü olan Mervan’ın patronu Burak isimli kişinin ırkçı cinayetine kurban gittiklerini söyledi.  

'OĞLUMUN PATRONU BURAK IRKÇI HAKARETLERDE BULUNUYORDU'

Çocuklarıyla birlikte yaklaşık iki  buçuk  yıl önce Mardin’den çalışmak üzere Antep’e gittiklerini kaydeden baba Çelik, burada çiftliklerde çalıştıklarını belirtti.  Oğlu Mervan’ın Şehit Kamil ilçesinde bir çiftlikte çalışmaya başladığını söyledi. Oğlunun, çiftlikte üç patronu olduğunu aktaran Baba Çelik, patronlardan Burak isimli ve Antepli olan kişinin oğluna ırkçı hakaretlerde bulunduğunu ve birkaç defa aralarında tartışma yaşandığını söyledi. Baba, Çelik, şunları kaydetti: “Oğlum Mervan bana Burak denen adamla  Kürtlere ilişkin tartıştıklarını ve Burak’ın kendisinden nefret ettiğini söyledi. Ben çocuğum için kaygılanmaya başladım ve onu o çiftlikten almayı düşünüyorum. Ancak ben bunu yapamadan diğer iki kardeşi ile birlikte katledildi."
Katliamın yaşandığı gün diğer iki oğlu Ali ve Süleyman’ın ağabeyleri Mervan’ı çiftlikte ziyarete gittiğini anlatan Baba Çelik, “Çocuklarım Ali ve Süleyman lise öğrencisiydi, tatil günleri olduğu için ağabeylerini ziyarete gittiler,  ancak gece geç saatlere kadar dönmediler ve daha sonra orada katledildiklerini öğrendim” diye belirtti. 

'ÇOCUKLARIM SADECE KÜRT OLDUĞU İÇİN KATLEDİLDİ'

Çocuklarının Kürt kimliklerinden ötürü katledildiğine dikkati çeken Baba Çelik, hiç kimse ile herhangi bir husumetleri bulunmadığını, Burak, isimli patronun oğlu Mervan’a birkaç defa ırkçı hakarette bulunduğunu söyledi. Baba Çelik, "Çocuklarım Kürdistan’a feda olsun, benim çocuklarım Kürdistan şehitlerinden daha değerli değildir” derken, sonuna kadar özgür bir yaşam için direneceklerini de vurguladı. 

'DEVLET OLAYI BİLİNÇLİ OLARAK AYDINLATMIYOR'

Çocuklarının vahşice katledilmesinden sorumlu  gördükleri Burak isimli kişi hakkında şikayetçi olduklarını açıklayan Baba Çelik, ancak henüz kimsenin gözaltına alınmadığını ve olayın bilinçli olarak aydınlatılmadığını dile getirdi. 
Devletin olayı kapatmaya çalıştığını belirten Baba Çelik, Kürt halkından olayın aydınlatılması ve katillerin cezalandırılması için destek istedi. 

AMCA: CENAZELERİNDEN YILDIZ YAPMAK İSTEDİLER!

Katledilen Kürt gençlerinin amcası Veysi Çelik ise “Yeğenlerimi planlı ve sırası ile katlediyorlar. Kafalarından kurşunluyorlar,  Mervan ve Süleyman’ın kafalarına ikişer mermi sıkmışlar, Ali’yi ise kaşlarının ortasından vurmuşlar” dedi.
Amca Çelik, gençlerin katledilmesinin ardından cenazelerine yapılanlara ilişkin ise şu çarpıcı bilgileri veriyor: “Çocuklar katledildikten sonra, cenazelerinden yıldız yapmak istiyorlar. Başlarını bir noktada birleştirip, bedenlerini yıldız görünümünde olacak şekilde uzatıyorlar. Bu yıldız nedir? Bununla amaçladıkları nedir? Ortada vahşi, faşist bir katliam var."

'AİLEYE NEDEN GEÇ HABER VERİLDİ?'

Yeğeni Mervan’ın, kültürünü ve dilini faşist ve ırkçı hakaretlere karşı savunduğu için kardeşleri ile birlikte katledildiğini söyleyen Amca Çelik, katliamın hesabını soracaklarını kaydetti. Olayın tamamen ırkçı bir katliam olduğundan kuşku duymadıklarını paylaşan Amca Çelik, olay günü jandarmanın aileye olaydan saatler geçtikten, cenazeler kaldırıldıktan sonra haber vermesinin  düşündürücü olduğunu belirtti. Amca Çelik, jandarma ve devlet güçlerinin aileyi geç bilgilendirerek delilleri ortadan kaldırmak ve olayı kapatmak istediğinin altını çizdi. 
Amca Çelik, son olarak devletin olayı kapatma ve üstünü örtme çabasının farkında olduklarını, ancak katliamın hesabı sorulana kadar mücadele edeceklerini de dile getirdi.