Vedat Hisên Ali’nin katledilmesine tepkiler yağıyor

Roj News muhabiri Vedat Hisên Ali’nin katledilmesi Ranya ve Kelar’da kınandı.

Süleymaniye’nin Ranya ilçesinde dün akşam saatlerinde biraraya gelen sivil toplum örgütleri, aktivistler ve gazeteciler, önceki gün Duhok’ta kaçırılıp katledilen Roj News muhabiri Vedat Hisên Ali’nin katledilmesini kınadı. 

Ümit Resul tarafından okunan ortak açıklamada, Vedat Hisên Ali’nin katledilmesi kınandı. Açıklamada, ‘’Vedat Hisên’in katledilmesinin amacı Kürdistan bölgesinde özgürlüğün sesini kesmektir. Gazetecilere yönelik katliamlar, Soran Mame Heme ve Abdulstar Tahir  ile başladı ve sonrasında Serdeşt Osman, Kawa Germiyani ve en son olarak da önceki gün Rojnews muhabiri Vedat Hisên Ali’nin katledilmesiyle devam etmektedir’’ denildi.

Açıklamada, bu olayın birinci dereceden sorumluluğunun Duhok güvenlik güçlerinde olduğu belirtildi.

KELAR

Vedat Hisên Ali’nin katledilmesi Kelar’da da gazeteci ve aktivistler tarafından kınandı.

Germiyan alanına bağlı Kelar İlçesi’nde dün akşam Leyla Qasım parkında düzenlenen eylemde hazır bulunan onlarca sivil toplum aktivisti ve gazeteci, Vedat Hisen’in katillerinin yargılanmasını istedi. 

Sivil toplum aktivistleri adına eylemde konuşan Karwan Eziz, şunları belirtti; “Biz Germiyan alanı sivil toplum aktivistleri olarak Vedat Hisen’in katledilmesini sert bir şekilde kınıyoruz. Bu olayı özgür düşüncenin ve özgürlüğün sesinin susturulması bakımından tehlikeli görüyoruz. Bu tür olaylar Kürdistan Bölgesi hükümetinin adını dünyada kirletmektedir. Bundan dolayı hükümetten ve ilgili yöneticilerden olayın faillerini yakalamalarını ve cezalandırmalarını istiyoruz.” 

Eylemde RojNews haber ajansı adına da RojNews muhabiri Berhem Letif tarafından bir açıklama okundu. Açıklamada şunlar ifade edildi; “Şehit Vedat, Özgür basın çizgisi temelinde Behdinan alanında yaşanan gerçekleri fedakar, cesur ve gönüllüce topluma ve Kürdistan’ın her dört parçasına bildirmeyi görev biliyordu. Bu inançla basın şehitleri Zerdeşt Osman, Kawa Germiyani, Soran Mame Heme, Şoreş Mistefa ve Deniz Fıratların çizgisinde mücadele ediyordu.”