HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yaşamını yitirenlerin uğurlandığı Yeşilkent Mezarlığı'nda Antep katliamına ilişkin basın açıklaması yaptı. Bütün insanlık sınırlarını ezip geçen karanlık güçler tarafından gerçekleştirilmiş bir saldırı olduğunu belirten Yüksekdağ, “IŞİD tarafından gerçekleştirildiği bizim tarafımızdan da kesin olarak görülüyor. Şu ana kadar 50 yurttaşımız yaşamını kaybetti. Yaşamını yitiren bütün canlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün öfkemizle bu saldırıyı kınıyoruz. Bütün Türkiye halklarını bu alçakça saldırıya karşı birleşerek insanlık barikatı olmaya davet ediyoruz. Türkiye toplumu böyle saldırıları hak etmiyor” dedi.

Yüksekdağ  devamla şu hususlara dikkat çekti:

“Ölenlerin yarıya yakını çocuk. Bölgede Kürde türküsünü söylemek, düğününü yapmak çok görülüyor. Bu saldırı nefretin hangi boyutlarına geldiğini gösteriyor. Türkiye’de nefret örgütleniyor ve yönlendiriyor. Bu nefretin örgütlenmesinde siyasi iktidarın sorumluluğunu görmezden gelemeyiz. Bu saldırının IŞİD tarafından gerçekleştirilmiş olması son zamanlardaki hiçbir uyarılarımızın dikkate alınmadığının göstergesi.

10 Ekim katliamında iddianamelere yansıyanlardan birisiydi bu saldırı. 10 Ekim iddianamesine kadar geçmiş bir olasılık olmasına rağmen bu riski önlemeye dönük tedbirler geliştirilmedi. Siyasi iktidarın geliştirdiği güvenlikçi politikalar sivil siyaset yapanlara karşı işletiliyor. Ama IŞİD gibi bir kanlı terör örgütüne karşı önleyici güvenlik tedbirleri geliştirilmiyor. Şimdiye dek kaç IŞİD üyesi gözaltından serbest bırakıldı? Açıklanmalıdır. Makul şüphe uyarısı neden IŞİD için uygulanmıyor? Bu kanlı saldırıları gerçekleştirme gücü ve olanağını nereden buluyorlar?

Katledilen her bir yurttaşımız bütün Türkiye halklarının yarasıdır ve bu saldırıları önlemeyen siyasi iktidarın ayıbıdır, eksiğidir. Gücü ve olanağı elinde bulundurulan siyasi iktidarın bu saldırıları engellemesi gerekiyor. Hükümet gerekli caydırıcı adımları atmamıştır.

Dünden beri kaybettiğimiz 50 canımıza mı yanalım iktidarın basın ve ayaklı borazanlarına mı öfkelenelim şaşırıyoruz. Her katliamda ölenler ayrılıyor, bölünüyor bu memlekette. Hemen hepsi HDP’li olan bir kitleye saldırı gerçekleştiriliyor. Yapılan yayınlar Türkiye yaygın medya ve basın tarihinin yüz karasıdır. Kimse sanmasın yarın bunlar hatırlanmayacak. Yalanlar, kirli propaganda ile gerçeği katledenleri unutmayacağız. Dünden beri Antep’te provokasyon hazırlığı yapanlar tarih önünde hesap verecek. Yıllardır Antep bir provokasyon kenti oluşturulmaya çalışılıyor. Dün Adli Tıp önünde ailelere ırkçı bir saldırı gerçekleşti. Bu nasıl bir nefrettir! Böyle bir nefreti duyanın insanlığı tükenir. Bizler bu nefret karşısında halklarımızın çözüm iradesi için dimdik durmaya devam edeceğiz.

Burada acılı ama başı dik bir halk var. Bu acılarla bizi yıkamayacaklar. Kimse heveslenmesin.”