Kayıp yakınları Fahri Balyeci’nin akıbetini sordu

“Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 450’nci haftasında 1996 yılından gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Fahri Balyeci’nin akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve Kayıp Yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen eyleminin 450’ncisi gerçekleştirildi. İHD Amed Şubesi Konferans Salonu’nda düzenlenen eylemde “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafları taşındı.

İlk olarak konuşan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmekten kaçamayacağını söyleyerek, insanlığa karşı işlenen suçların dünyanın her yerinde yargılandığını, faillerin cezalandırıldığını belirtti. Bilici, “Biz kayıplarımızı bulunmasını, adaletin sağlanmasını istiyoruz. Eğer adaletten kaçıyorsanız ve kayıpların bulunmasını istemiyorsanız, çıkın bunu dünyaya deklare edin. Bu ülkede kayıpların ve toplu mezarların olduğunu, herkes biliyor” diye konuştu.

Bilici’nin konuşmasının ardından İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Orhan, 26 Eylül 1996 yılında Amed’de gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Fahri Balyeci’nin hikayesini okudu. Okunan hikayede “Evli ve beş çocuk babasıydı. PKK örgütüne katılan kardeşinden dolayı sürekli Hazro Jandarma Komutanlığına çağrılıyor, kardeşini bulup getirmesi ve ajanlık yapması için tehdit ediliyordu. Aynı sebeple 1994 yılında 45 gün boyunca gözaltında tutulmuş, daha sonra TCK’nin 169. maddesine muhalefetten tutuklanarak 19 ay cezaevinde kalmıştı. Tahliye olduktan sonra Hazro’ya döndü ancak sürekli jandarmanın takibinde olduğu için tedirgindi. Tahliyesinden yaklaşık 4-5 ay sonra, 26 Eylül 1996 tarihinde bir alacağını tahsil etmek için Diyarbakır’a geldi. Parasını tahsil ettikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ertesi gün ailesi Fahri’yi aramaya başladı ve eski sebze hali civarında gözaltına alındığını öğrendi. O dönem kaybedilmekten korktuğu için ismini vermek istemeyen bir kişi, Fahri’yi Diyarbakır’da JİTEM’de gördüğünü, bazen gözleri bağlı bazen de açık bir şekilde ayakta bekletildiğini ve işkence gördüğünü anlattı.

Bunun üzerine Balyeci’nin gözaltına alındığından emin olan ailesi Hazro Kaymakamlığına, Savcılığa, Jandarma Komutanlığına ve Diyarbakır DGM Savcılığına başvurdu ancak yanıt alamadı” denildi.

Yapılan konuşmaların ardından kaybedilenler anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.