Rusya'daki insan hakları savunucuları: İşgale ortak olma!

Rusya'daki insan hakları savunucuları ve avukatlar, Efrîn'de sivil katliamlara kadar insanlık suçunu işlendiğine dikkat çekerek, Rusya'ya "Suça ortak olma" diye seslendi.

Rusya’nın önde gelen insan hakları savunucuları ve Rusya Avukatlar Birliği, Türk devletinin Efrîn'e dönük işgalci saldırılarına ilişkin bugün açıklama yaptı.

Açıklamada, saldırıda sivillerin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin de yaralandığı vurgulandı. İnsan hakları savunucuları ve avukatlar, YPG’nin  “Rusya da Türkiye kadar bölgede olanlardan sorumludur. Rusya Türkiye’nin bölgede yaptığı sivil katliamların suç ortağı oluyor" şeklindeki açıklamasını haklı bulduklarını vurguladı. 

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENİYOR'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

“Rojava demokrasi ilklerinin uygulandığı, en geniş yerel öz yönetimin demokratik biçimde demokratik uygarlığın ve hukuk devletinin inşa edildiği demokratik legal bir Konfederasyondur. Türkiye’nin saldırısı demokrasi ve hukuka saldırıdır, insan hakları ve özgürlüğün şiddetli ihlalidir. Bu kendi kaderini tayin ve bağımsızlık hakkını tanıyan uluslararası hukuk ilkesinin şiddetli ihlalidir. Türkiye’nin Efrîn'e saldırısı tüm yönleriyle uluslararası bir suçtur. Rojava kantonlarının toprakları hiçbir zaman Türkiye'nin parçası olmamıştır ve otonomi hakkına dayalı olarak çağdaş Suriye sınırlarının içerisindedir. Aynı zamanda Rojava tüm dünyanın ve Rusya’nın da gayriresmi kabul ettiği demokratik ve hukuk konfederasyonudur. Rusya’nın Rojava demokrasisine saldırısında takındığı tutum Türkiye’nin yaptığı suça ortaklıktır. Bu şartlarda Rusya, Türkiye’nin uluslararası çatışma şartlarında Rojava’da yaptıklarının sorumluluğunun ve insanlığa karşı işlediği suçların ortağı oluyor.

'MÜDAHALE EDİLMELİ'

Biz, Türkiye ve Rusya’nın yaptıklarını kınıyoruz ve derhal demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerine karşı yapılan askeri operasyonlarını durdurmaya çağırıyoruz. Ayrıca Rojava demokratik konfederasyonuna karşı oluşan duruma uluslararası kurumları ve insan hakları kurumlarının müdahale etmesi çağrısında bulunuyoruz.”