Tutuklu DAİŞ'liler hangi kıstaslara göre tahliye edildi?

Kuzey-Doğu Suriye Yönetimi'nin aldığı af kararıyla 631 DAİŞ üyesi tahliye edildi. Halk Savunma Mahkemesi Eşbaşkanı Hesen Silêman, 2014'ten beri 7 bin DAİŞ'linin yargılandığını ve salıverilenlerin hafif suçlar kapsamındaki kişiler olduğunu söyledi.

Kuzey-Doğu Suriye'de tutuklu bulunan DAİŞ üyeleri bölge için temel sorun olmaya devam ediyor. Uluslararası bir sorun haline gelen DAİŞ'lilerin yargılanmaları konusunda uluslararası toplum ise herhangi bir adım atmıyor.

DAİŞ üyeleri, Suriye başta olmak üzere bölgede, insanlığa karşı işledikleri suçlara rağmen hala yargılanmış değil. Cezasızlık politikası, DAİŞ ve benzeri yapıları yeni suçlar işleme konusunda cesaretlendiriyor.

Uluslararası güçlerin meseleyi salt askeri bir sorun olarak ele alma tutumunu sürdürürken, tutuklu DAİŞ üyeleri ve DAİŞ'lilerin kamplarda sayıları onbinleri bulunan aileleri Kuzey-Doğu Suriye için büyük tehlike arz ediyor.

KUZEY-DOĞU SURİYE'DE 19 BİN TUTUKLU DAİŞ ÜYESİ VAR

Mevcut durumda, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi cezaevlerinde, 12 bini Suriye vatandaşı, 5 bini Irak vatandaşı ve 2 bini ise 55 farklı ülkenin vatandaşı olmak üzere toplam 19 bin DAİŞ'li bulunuyor. Kamplarda ise DAİŞ'lilerin ailelerinden 67 bin kişi bulunuyor.

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin DAİŞ üyelerinin işledikleri suçların araştırılması, belgelenmesi ve bu suçların yargılama konusu yapılması için uluslararası kamuoyuna yaptığı çağrılar yanıtsız kalmaya devam ediyor.

ÖZERK YÖNETİM'DEN 3 ÖNERİ

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, tutuklu DAİŞ üyelerinin yargılanmaları için uluslararası camiaya üç temel öneri sunmasına rağmen, söz konusu güçler yargılama konusuna yaklaşmıyor. Hala saldırı tehditleri altında bulunan bölgede, bu kadar tutukluyu barındıracak altyapı da mevcut değil.

Özerk Yönetimin önerileri şöyle:

1- Suçun yerellik ilkesi gereği, tutuklu DAİŞ üyeleri için uluslararası bir mahkemenin kurulması,

2- Vatandaşları DAİŞ'e katılan ülkelerin vatandaşlarını alıp kendi yasalarına göre yargılaması,

3- Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi mahkemlerinin yapacağı yargılamaya hukuki destek verilmesi neticesinde bağımsız mahkemelerin aldığı kararların resmi olarak kabul edilmesi.

KISMİ AF KARARI

Tutuklu DAİŞ üyeleri sorununun büyümesi üzerine, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, geçtiğimiz hafta kısmi af kararı aldı. 848 DAİŞ'liyi kapsayan karar çerçevesinde, tahliye şartlarını sağlayan 631 kişi salıverildi.

Özerk Yönetim'in af kararı; bölgenin güvenliği, serbest bırakılanların işledikleri suçların niteliği ve salıverilmelerden sonra bu kişilerin durumlarının nasıl takip edileceği gibi bazı tartışmaları beraberinde getirdi.

ŞİMDİYE KADAR 7 BİN DAİŞ ÜYESİ YARGILANDI

Kuzey-Doğu Suriye Halk Savunma Mahkemesi Eşbaşkanı Hesen Silêman, konuyu ANF'ye değerlendirerek af kapsamına giren kişilerin yapılan birçok ayrıntılı ve çok boyutlu incelemeler neticesinde aftan yararlandığını belirtti.

Halk Savunma Mahkemeleri'nin 2014 yılında kurulduğunu belirten Silêman, Özerk Yönetim'in 2014/20 sayılı kararı çerçevesinde şimdiye kadar 7 bin dosyaya baktıklarını ve sadece 2020 yılı içerisinde 900 kişinin yargılandığını kaydetti.

Şimdiye kadar sadece Suriye vatandaşı DAİŞ üyelerini yargıladıklarını ifade eden Silêman, af kararıyla bırakılanların büyük bir kısmının ise mahkemelerde aldıkları cezaların belirli oranlarında yattıklarını söyledi.

KİMLER AF KAPSAMINA ALINDI?

Affın DAİŞ'in üst düzey üyeleri, silahlı mensupları, hiyerarşisi içerisinde yer alan kişiler ve cürüm işleyen üyelerini kapsamadığını söyleyen Silêman, "Aftan yararlananlar, daha çok DAİŞ'in bölgeyi işgal etmesiyle DAİŞ'in kimi sivil, idari ve ticari işleri içerisinde yer alan kişileri kapsıyor" diyor.

Silêman, aftan yararlanan kişilerin cezaevleri komisyonlarının ve mahkemelerin inceleme komisyonlarının hazırladığı durum raporlarına göre belirlendiğini ifade ediyor.

Silêman, "Hazırlanan raporlar bu kişilerin toplum için tehlike teşkil edip etmediklerini tespit etmek için hazırlanıyor. Affın kapsamı belirlenirken bu raporlar da esas alındı" diye belirtiyor.

'AŞİRETLER MECLİSİ İLE MSD'NİN GÖRÜŞMELERİ DE ETKİLİ OLDU'

Aftan yararlanan DAİŞ üyelerinin durumlarının belirli periyodlarla güvenlik güçleri tarafından incelenmeye devam edeceğini de belirten Silêman, "Af kararında MSD ile Aşiretler Meclisi'nin görüşmeleri de etkili oldu. Aşiretlerin de güvence vermesiyle cezaları hafif olan kişilerin af kapsamına alınmasına karar verildi" diyor.

'DAİŞ BÖLGEMİZ İÇİN TEHLİKE TEŞKİL ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR'

DAİŞ'in bölge için tehlike teşkil etmeye devam ettiğini de ifade eden Silêman, bölgenin yargı ile ceza infaz kurumları bakımından yeterli alt yapıya sahip olmadığını kaydediyor.

Silêman, "DAİŞ'in bölgedeki uyuyan hücre örgütlenmesi devam ediyor. Güvenlik güçlerimiz operasyonlar düzenliyor. Ancak bu kişileri tutacak yer yok. Bu bölge için ciddi bir sorun" diyor.

'YABANCI UYRUKLU DAİŞ ÜYELERİ HALA YARGILANMADI'

Yabancı uyruklu DAİŞ üyelerinin şimdiye kadar yargılanmadığını ve dolayısıyla aftan yararlanmalarının da söz konusu olmadığını belirten Hesen Silêman, "Yabancıların yargılanması daha yapılmadı. Bu konuda ciddi sorunlar var. Yargılamadan sonraki süreçte bu kişilerin cezalarını nerede çekecekleri belirsiz. Bu konuda Özerk Yönetim'in uluslararası alandaki görüşmeleri devam ediyor. Fakat henüz bir sonuç alınmış değil" ifadelerinde bulunuyor.

'DAİŞ SADECE BİZİM SORUNUMUZ DEĞİL'

Sorunun ciddi olduğunu, DAİŞ'in hala bitmediğini ve kendisini yeniden örgütlemeye çalıştığını söyleyen Halk Savunma Mahkemeleri Eşbaşkanı Hesen Silêman, "DAİŞ'e karşı askeri olarak geliştirilen ortaklık, hukuki alanda hala yapılmadı. Bu da DAİŞ'in yeniden canlanmasına zemin sunuyor. Bu konuda bir an önce gerekli adımlar atılmalı. Çünkü DAİŞ sadece bizim sorunumuz değil, dünyanın sorunu olmaya devam ediyor" diyor.