Cumhurbaşkanlığının ikinci tur seçimine günler kala Kürtlerin yine kilit noktada olduğu ortaya çıktı.

14 Mayıs seçim sonuçlarını ve 28 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü ve İzmir Milletvekili İbrahim Akın, ANF’ye değerlendirdi.

 14 Mayıs seçimlerine AKP-MHP'nin devletin ve bürokrasinin bütün olanakları kullanarak girdiğini dile getiren Akın, Yeşil Sol Parti’ye yönelik yargı ve devlet güçleri tarafından her türlü baskının gerçekleştiğini ve özellikle Kurdistan’da seçim ve sandık güvenliğinin yok edildiğini söyledi.

14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendiren Akın, şunları söyledi:

“İktidarın uygulamaları sonucunda özellikle bölgede gerek seçime giderken, gerekse seçimin hemen sonrasındaki sayım-döküm sürecinde deyim yerindeyse bir 'sopalı seçim' yaşandı. Bütün baskılara karşın özellikle bölgedeki seçmenimiz iradesine sahip çıktı ve Yeşil Sol Parti bölgede diğerlerine oranla belirgin miktarda fazla oy alarak birinci parti oldu. Partimiz ülke genelinde çıkardığı milletvekili sayısıyla da Meclis temsiliyeti açısından Türkiye’nin üçüncü büyük partisi oldu.”
Yeşil Sol Parti’nin hedeflerinin gerisinde kaldığını söyleyen Akın, her ne kadar parlamentoda üçüncü büyük temsiliyete sahip olunsa da bir oy kaybı yaşandığını, bunun ise farklı nedenlerinin olduğunu belirtti. Seçim sonuçları ile ilgili 28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tur sonrasında parti kurulları ve ittifak bileşenleri ile bir sürecin başlatılacağını, eleştiri-öz eleştiri sürecinin işleyeceğini sözlerine ekleyen Akın, seçim sonuçları ile birlikte ortaya çıkan Meclis aritmetiği ile ilgili de şunları söyledi:

'YEŞİL SOL SEÇMENİ ERDOĞAN'IN SEÇİLMESİNİ ENGELLEDİ'

“Milletvekili seçimi sonrasında ortaya çıkan parlamento aritmetiğine bakıldığında, demokratik, katılımcı, eşitlikçi ve ekolojik bir anayasa yapılması konusunda azımsanmayacak derecede zorlukların ortaya çıkabileceği görülüyor. İkinci yüzyılda demokratik bir rejimin inşasında hepimize şimdi daha büyük görevler düşüyor. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda Erdoğan’ın tek adam rejimini geriletme yönünde stratejik bir karar almıştık. Bu kararımızın gereğini yerine getirdik. Yeşil Sol Parti seçmeni de bu stratejik kararı benimsedi ve sahip çıktı.  Bizim verdiğimiz bu karar ve seçmenimizin ortaya koyduğu iradeyle birinci turda Erdoğan’a geçit verilmedi. Erdoğan’ın ilk turda seçilememiş olmasında Yeşil Sol Parti seçmeninin iradesi belirleyici olmuştur.”

'28 MAYIS'TA DİKTATÖRÜ DEVİRELİM'

28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçimi ile ilgili demokrasi ve özgürlüğü savunan ilkelerine bağlı olacaklarını söyleyen Akın, ikinci tur seçiminin bir referanduma dönüştüğünü belirterek, şöyle devam etti:

“Demokrasi ve özgürlük yolunda mücadele yürütmenin tek aracı elbette seçimler değildir ama seçimleri bu mücadelenin yükseltileceği bir sürece dönüştüremezsek sandığın da verilen oyların da bir anlamı kalmaz. Bu seçim sürecinin başından beri biz, isimler üzerinde tartışma yürütmektense her zaman ilkelere vurgu yaptık ve şimdi hâlâ aynı noktadayız. Ya demokrasi fikrinin, barışın, kardeşliğin, eşitliğin ve adaletin yanında yer alacağız ya bunların tam karşısında olacağız. Bugünkü tek adam rejimi demokrasinin ve barışın tam karşısında olan cepheyi inşa eden rejimdir.”

28 Mayıs seçimlerinin hukuk ve adaletin tesisi için önemli olduğunu vurgulayan Akın, 28 Mayıs’ta sandıklara giderek, faşist iktidardan kurtulmak, diktatörü devirmek zorunda olduklarını, faşizmin kazanmasına göz yummayacaklarını belirtti.

 Akın seçmene sandığa gitme çağrısı yaparak sözlerini şöyle sonlandırdı, “Sandığa gideceğiz ve sonucu biz belirleyeceğiz. Daha önce başardık, bir daha başaracağız. Erdoğan’a ilk turda engel olarak 14 Mayıs’ta faşizmi durdurduk. 28 Mayıs’ta da faşizmin yenilmesi için oy kullanacağız. Bir seçimle her şeyin değişmeyeceğini biliyoruz. Fakat çok şeyin değişmesi için önce bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. 28 Mayıs’ta da çok şeyi değiştirmenin ilk adımı olarak tek adamı devirmek üzere oy kullanacağız. Ülkenin geleceğini pazarlayanlara, toplumu ayrıştıran ve düşmanlaştıran zihniyete karşı durmak; tek adamı ve rantçı ortaklarını göndermek için sandığa gitme çağrısı yapıyoruz. Halkımızdan sandığa gidip, oyunu tek adamı devirmek için kullanmasını istiyoruz. Önce iktidardaki faşizmi durduracağız ve sonrasında demokrasi mücadelemize daha güçlü bir solukla devam edeceğiz.”