Yeşil Sol Parti Mêrdîn Milletvekili Adayı George Aslan, sürgündeyken de ülkedeki gelişmelere göre yaşadıklarını ve siyasi çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. 

Süryani kurumları içerisinde de aktif çalışmalarda bulunduğunu belirten Aslan, "Yani Türkiye'den kopmamıştık. Günlük olayları sürekli takip ediyorduk, Türkiye'de ne gibi değişiklikler oldu, onlardan haberimiz vardı. Şimdi buraya gelirken de yabancılık çekmiyorum yani. Çünkü nelerle karşılaşacağımı biliyordum" dedi.

'HALKIMIZIN SÜRGÜNDEN DÖNMESİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİM'

Aslan, şunları söyledi: "Türkiye'de halkımızın üzerinde iki türlü baskı vardı. Bir dini baskı, ikincisi de siyasi baskı. Zaten halkımızın yurt dışına göç etmesinin nedenleri de bu baskılardı. Halkımızın buradaki durumu burada yaşayan diğer halklardan biraz daha farklıydı. Yani en azından bazıları iş yeri sahibiydi, sanat sahibiydi. Doğup büyüdükleri toprakları terk etmek istemiyorlardı. Ama tarihi gelişmeler, tarihi olaylar insanların buradan göç etmesine sebep oldu. Bu toprakların en eski halkıyız. 

Ama halkımız hiçbir zaman burada eşit haklara sahip olmadığı yani sürekli birçok şeyden dışlandı. Ya bugüne kadar Türkiye'de hiçbir hiçbir devlet dairesinde bir tane memurla karşılaşamazsınız. Bir tane Süryani memurla. Polis içerisinde, hele hele ordu içerisinde hiçbir şekilde kimseye yer vermediler yani. 

Kıbrıs'ta bir mermi patladığı zaman biz yerleşim alanlarımızda bunun ceremesini çekiyorduk. Niçin? Çünkü Kıbrıs'takiler de Hıristiyandı.  Yurt dışına göç ederken halkımız asimile olmamak için mücadele etti."

Aslan, sürgündekilerin tekrar ülkeye dönmesi için mücadele edeceklerini belirterek, şöyle devam etti: "Sürgünde birçok arkadaşımız var. Yani her şeyden önce o hem içerideki insanların çıkması hem yurt dışındaki insanların tekrar ülkelerine dönebilmeleri için belli bir mücadele vereceğiz. Onun dışında halkımızın büyük sorunları var. Süryanilerin yani. Sorunları da şu. Biliyorsunuz birkaç yıldan bu yana yani on beş yıldan bu yana diyelim, yurt dışından ülkeye dönen birçok Süryani aile var. Ya bir örnek vereyim. Vagor Dağı'nda altı yedi tane Süryani köyü var. O köyler on beş sene öncesine kadar bomboştu. Tek bir insan yaşamıyordu o köylerde. Evler yıkılmıştı, harabeye dönmüştü. Ama devletin de bir çağrısı vardı. 

(...) Ama daha sonra köylerin, arazilerin meselesinde çok çok büyük sorunlar çıktı. Yani düşünün benim köyümde mesela ve doğup büyüdüğüm köyde top oynadığım saha bugün hazine malı, birçok yer böyle hazine mali haline getirildi ve bunlar TOKİ'ye devredildi. TOKİ de bunları çok fahiş fiyatlarla yeniden Süryanilere satmak istiyor. Yani eğer seçilirsem ben parlamentoya gidersem, önce bunların üzerinde yoğunlaşacağım."

AKP-MHP iktidarının 14 Mayıs'ta gideceğini söyleyen Aslan, "Bugün Kürt oyları gerçekten bir anahtar, eğer Kürt oyları olmasa hiçbir zaman bu düzeni değiştiremeyecekler. Bunu kendileri de biliyor. Yarın Kürtleri dışlamaya kalkarlarsa bu olmaz. Bence Kürtlerle birlikte hareket etmek zorundalar. Yani başka bir çözüm yolu yok" dedi.

Yeşil Sol Parti adaylarından George Aslan, son olarak şu mesajı verdi: "Seçilirsem Kürt halkının sesi olacağım. Ermeni halkının sesi olacağım. Süryani halkının sesi olacağım, ezilen, sömürülen tüm kesimlerin sesi olmaya söz veriyorum."