Merkezi Avustralya’da bulunan Institute for Economics and Peace (IEP)’nin gelecek on yıllarda yaşanacak iklimsel değişikliklere dair raporunda, ekolojik veya toplumsal birçok faktörün her yıl on milyonlarca kişiyi yaşadıkları toprakları terk etmeye zorlayacağı uyarısı yapılıyor.
2019’DA 30 MİLYON KİŞİ YERLERİNDEN OLDU
Rapora göre, 2019 yılında demografik büyüme, su kaynaklarının yetersizliği, gıda sorunu, kuraklıklar ve seller nedeniyle 30 milyona yakın kişi yerlerinden oldu. Raporda, bunun önümüzdeki 30 yılda yaşanacak daha büyük göçlerle kıyaslandığında henüz bir başlangıç olduğu vurgulanıyor.
3,5 MİLYAR KİŞİ GIDA SORUNU YAŞAYACAK
Buna göre 2050 yılına kadar tüm dünyada 1 milyarı aşkın kişi iklimsel değişiklikler nedeniyle evlerini terk etmiş olacak. Ekolojik tehditlerin dünyanın 141 ülkesinde etkili olacağı kaydedilen rapora göre, en fazla tehdit altında olan 19 ülkenin nüfusu 2,1 milyarı buluyor. Bu da dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası demek.
Dünya genelinde halen 2 milyar kişinin gıda güvensizliği sorunuyla karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, bu sayının 2050’de 3,5 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.
ÇOĞUNLUK AFRİKA, ORTADOĞU VE ORTA ASYA’DAN
2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağı belirtilen IEP’nin analiz raporunda, sadece Sahra Altı Afrikası, Ortadoğu ve Orta Asya’da yaşayan 1,2 milyara yakın kişi göç etmek zorunda kalabilir. Bu bölgeler aynı zamanda kuraklıklar ve su kaynaklarının yetersizliğiyle öne çıkacak.
Afrika’da en çok etkilenecek ülkeler olarak Mozambik, Namibya, Madagaskar, Çad, Etiyopya, Tanzanya, Nijerya, Angola, Burkina Faso, Uganda, Mali ve Nijer gösteriliyor. Gıda sorununun ağırlaşacağı diğer ülkeler ise Sierra Leone, Liberya, Nijer, Mali ve Uganda olacak. Bu ülkelerde mevcut durumda dahi nüfusun yarısından fazlasının gıda yetersizliği, doğal kaynaklardaki azalma, çatışmalar ve yüksek yoksulluk oranlarının tehlikeli boyutlarda olduğu da raporda yer verilen diğer verilerden.
SU KAYNAKLARI YARIM ASIRDA YÜZDE 60 AZALDI
Raporlarına ilişkin konuşan Steve Killelea, su kaynaklarındaki azalmanın önemli sorunların başında geldiğine dikkat çekiyor. Killelea, dünyadaki tatlı su kaynaklarının 1970 yılına oranla yüzde 60 azaldığının altını çizerken, buna karşın önümüzdeki 30 yılda insanlık için gerekli besin miktarının yüzde 50 artacağına işaret ediyor.
İSTİKRARLI ÜLKELER DAHİ HASSAS KONUMA GELECEK
IEP’nin raporunda dikkat çekilen bir diğer nokta ise, iklimsel değişikliklerin neden olacağı felaketlerin günümüzde ‘istikrarlı’ olarak görülen ülkeleri de etkileyecek olması. Bu da önümüzdeki 30 yılda dünya barışının büyük zarar görmesini ve çatışmaları beraberinde getirecek.
Raporda, uluslararası toplumun harekete geçmemesi durumunda 2050’de gıda ve suya erişim oldukça zorlaşacak ve büyük çatışmalar ya da savaşların önü açılmış olacak. Ayrıca yaşanacak toplumsal sorunlar da göçleri hızlandıracak.