Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü’de 2009 yılından bu yana var olan ve Ciner Holding'e bağlı olan Silopi Termik Santrali’nin, insan sağlığına ve doğaya verdiği zarar her geçen gün artıyor. Şırnak’ta kırsal alanda çıkarılan yangınlar sonucu yok olan ağaçlar yetmezmiş gibi bir de termik santral sahası için katledilen binlerce ağaç ve yok edilen canlı da yapılan doğa katliamını gözler önüne seriyor. Termik santraline ait maden sahasında yürütülen faaliyetlerinden kaynaklı Cudi'nin en yüksek tepelerinden ikisi adeta yok olmakla karşı karşıya. Doğaya verdiği zarar her geçen gün artarken, şehir merkezinde yaşayan halka verdiği zarar ise daha yakıcı halde kendini gösteriyor.
'ÖLÜM, DÜŞÜK VE SAKATLIĞA YOL AÇIYOR'
Şırnak’ta, özellikle de Silopi ilçesinde son yıllarda kanser ve kalp hastalıklarında da ciddi bir artış var. Santralin doğaya ve insan sağlığına zararlarını anlatan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, şunları söyledi:
"Santralden kaynaklı birçok hastalıkta ciddi artış yaşandığını görüyoruz. Santralden salınan gazların sadece insanları etkilemediğini, aynı zamanda hayvanları, ağaçları ve diğer tüm canlıları olumsuz etkilediğini söylemek de mümkün. Santralden çevreye salınan gazların etkisiyle kentte ölüm oranlarında ciddi bir artış var. Hamile kadınlarda düşüğe bile neden olan bu santraller, kent genelinde son 3 yıl içerisinde yaşanan 511 ölümün de nedeni. Bu ölümlerin yanı sıra sadece Silopi'de 11 bin engelli yurttaş var, bu engellerin en temel nedeni ise termik santral."
Kent genelinde ciddi bir tepkinin de oluştuğuna dikkat çeken Kaçmaz, şunları kaydetti: “Halkta ve kamuoyunda bu termik santrallere karşı bir bilinç ve tepki oluşuyor. Bizler şehrimizde böyle bir şey istemiyoruz. Bizler de HDP olarak her zaman halkın yanında yer almaya devam edeceğiz. İnsanlar açıkça, 'Evimizde oturup ölümü beklemek istemiyoruz' diyorlar."
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, ölüm santrallerine karşı başta çevreciler olmak üzere herkesi mücadeleye çağırarak, “Biz halkın yanında yer aldığımız kadar, hükümet de sermayedarların yanında olmaya ve onları korumaya devam edecek. Bizler de şu konuda ısrarcıyız: Biz halkın yanında, halkın doğasını ve sağlığını korumaya devam edeceğiz. Tüm duyarlı hakları ve çevrecileri de bu dayanışmaya destek olmaya çağırıyorum” dedi.