Çağımızın vebası olarak kabul edilen kanserin küresel alanda artık daha yüksek oranda görülmeye başladığı uyarısında bulunan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önümüzdeki 20 sene içinde az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki kanser vakalarının neredeyse ikiye katlanmasının beklendiğini duyurdu.

DSÖ’nün raporunda öne çıkan veriler şunlar:

• Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yüzde 15’inde kanser için son tedavi yöntemleri uygulanabilirken gelişmiş ülkelerin ise yüzde 90’ında hastalar yeni tedavi yöntemlerine ulaşma imkanına sahip.
• 2040 yılında dünyadaki kanser hastalarının sayısının iki katına çıkması bekleniyor. Her sene 2937 milyon yeni vaka bekleyen DSÖ, kanserin küresel ölüm nedenlerinde üçüncü sırada olacağını tahmin ediyor.
• Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki kanser tarama ve tedavi yöntemlerinde yapılacak iyileştirmeler ile 7 milyon insan kurtulabilir.
• Tüm kanserlerin dörtte birinden halen tütün ve tütün ürünleri kullanımı sorumlu tutuluyor. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de tütün ürünleri kullanım oranları artıyor.
• Önlenebilir kanser türlerinden biri olan rahim ve rahim ağzı kanserinden sorumlu tutulan HPV’ye karşı gelişmiş ülkelerde kadınların yüzde 34’ü aşı olmuş durumda. Dünyanın geri kalanında ise ortalama aşı oranı yüzde 3.
• Önümüzdeki 10 yılda önlenebilir kanserlerden ölümlerin önüne geçilmesi için 140 milyar dolarlık bir yatırım yapılması gerekiyor.

DSÖ’nün yeni raporu 30 Ocak günü Lancet’te yayınlanan ve 2018 yılındaki rahim kanserinden ölümlerin yüzde 91’inin gelişmiş ülkelerin dışında yaşandığına yönelik raporla örtüşüyor. DSÖ bu oranların daha da artabileceğini savunuyor.

DSÖ’nün az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki kanser tedavisi ile ilgili kaygılarından bir diğeri de nitelikli sağlık personeli. Birçok ülkede nitelikli sağlık personellerinin göç ettiğinin görüldüğünü belirten örgüte göre sağlık sisteminden de ciddi bir değişiklik yapılması gerekli.