Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 2018 yılı itibariyle tüm dünyada 37,9 milyon kişi AIDS hastalığına yol açan HIV virüsü taşıyıcısıydı. Aynı yıl 1,7 milyon kişinin HIV virüsüne yakalandığı tahmin edilirken, 770 bin kişi ise AIDS’ten yaşamını yitirmişti.
HIV virüsü taşıyıcısı (seropozitif) olduğunu bilenlerin oranı beşte dörtte kalırken, sadece 23,3 milyon kadar taşıyıcı birey anti-retroviral tedavi görüyordu. Ancak 2017’de 21,7 milyon olan tedavi gören taşıyıcı sayısının her yıl arttığı da biliniyor.
TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇ AFRİKA’YA ÜÇ YIL SONRA ULAŞTI
Hastalığa yakalanan birey sayısının en yüksek olduğu ülke ise, Güney Afrika Cumhuriyeti. WHO verilerine göre, 2018’de 7,7 milyon Güney Afrikalı HIV virüsü taşıyıcısıydı.
HIV tedavisi sayesinde bireylerin hem daha uzun süre hem de hastalıktan dolayı daha az acı çekerek yaşamaları mümkün oluyor. Avrupa ülkeleri ve ABD’de 2014’te kullanıma sokulan TLD adı verilen ilaçtan ise milyonlarca kişi faydalanabiliyor.
2017 yılında Kenya, Uganda ve Nijerya gibi milyonlarca seropozitif bireyin yaşadığı ülkelerde kullanıma sokulan muadili TLD ilacı, geçtiğimiz Kasım ayında Güney Afrika hükümeti tarafından ücretsiz olarak sunulmaya başlanmıştı. Tenofovir disoproxil, lamivudine et dolutegravir adlı üç farklı molekülden oluşan ilacın daha önce kullanılanlara oranla daha az toksik olduğu savunuluyor.
DOĞUMLARDA ANOMALİ İDDİASI
Birçok ülkenin giderek daha fazla kullanıma soktuğu TLD adlı ilacın yan etkilerinin geçici olduğu savunulsa da daha önce Botsvana’da yapılan bir çalışmada farklı sonuçlar çıkmıştı. 2018’deki söz konusu araştırmada TLD tedavisi gören kadınların doğurduğu bebeklerde beyinde, omurilikte ve omurgada anomaliler oluştuğu ortaya konmuştu.
Ancak Güney Afrika ve diğer ülkelerdeki tedavilere katılan diğer gruplarda ilacın yan etkilerinin çok az olduğu ve hastaların yaşamını kolaylaştırdığı belirtiliyor. Ayrıca tedavi sayesinde virüsün yayılmasının önlendiği kaydediliyor.