Kaz Dağları'ndan Hasankeyf ve Munzur'a selam
Kaz Dağları eylemcileri, Hasankeyf ve Munzur'u selamladı.
Kaz Dağları eylemcileri, Hasankeyf ve Munzur'u selamladı.
Çanakkale’de yer alan Kaz Dağları’nda Kanadalı altın arama şirketi Alamos Gold ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından kurulmak istenen altın madenine karşı bölge sakinleri ve doğal yaşam savunucuları tarafından Kirazlı'da bulunan Balaban mevkinde başlatılan “Su ve Vicdan Nöbeti” 46'ncı gününe girdi.
Her gün onlarca kişinin destek ziyaretinde bulunduğu eylemi bugün de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkez çalışanları ve çok sayıda kişi ziyaret etti.
'EL ELE!'
"Bu dağlarda ağaçlar kan ile sulandı" ve "Munzur'a Hasankeyf'e selam olsun" pankartlarının asıldığı nöbet alanında günlerdir nöbette olan eylemcilerle sohbet eden ziyaretçiler, yıkıma dair bilgiler aldı.
Ardından Çan Otoyolu’nun kenarında yer alan yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki altın madeni şantiyesinin kapısına kadar yürüyüş yapıldı. Yürüyüş sırasında "Kaz Dağları, Munzur, Salda, ODTÜ, Kuzey Ormanları, Alakır, Murat Dağı, Fatsa, Cerattepe el ele" pankartı taşındı. Şantiye kapısına ulaşan doğal yaşam savunucuları maden arama şirketi Alamos Gold ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nı protesto etti.
AHMED ARİF'İN ŞİİRİYLE SESLENDİLER
Nöbet gönüllüleri daha sonra ise şantiye kapısında Kaz Dağları'nı temsilen dağ görünümünde yuvarlak bir çember oluşturarak oturma eylemi yaptı. Bu esnada Alaattin Demirbaş isimli bir nöbet gönüllüsü, Ahmed Arif'in “Vay Kurban” isimli şiirini seslendirdi.
Şantiye kapısındaki eylemlerini sonlandıran nöbet gönüllüleri ve ziyaretçiler, tekrar Balaban mevkiine dönerek nöbete devam etti.