Küresel ısınma: Kuzey Denizi’ne yüzlerce km bentler gerekecek!

Küresel ısınmayla birlikte yükselen deniz sularının yaratacağı tahribatın kıyı bentleri yerine açık denizde yapılacak setlerle azaltılması fikri ortaya atıldı.

Atmosfere salınan karbondioksit (CO2) ve benzeri sera etkili gazların azaltılmaması halinde günümüzde 19’uncu yüzyıldan 1,1 derece fazla olan küresel ısınmanın yüzyılın sonunda birkaç derece artacağı öngörülüyor.

Isınmanın 2 derecenin üstünde olması halinde kuzey ve güney kutupları başta olmak üzere birçok alandaki buzul erimeleriyle birlikte okyanus sularının seviyesi yükselecek.

Metreleri bulabilecek su seviyesindeki yükselme ise onlarca ülkenin kıyılarda bulunan bölgelerinin sular altında kalmasına ve geniş yerleşim ile tarım alanlarının yok olmasına neden olabilecek. Bunlar arasında birçok ülkenin kıyısının olduğu Kuzey Denizi bulunuyor. Hollanda, Almanya, İskoçya, İngiltere, Norveç, Fransa, Danimarka ve Belçika’nın karasularının olduğu Kuzey Denizi’ndeki yükselmenin 25 milyon kişiyi doğrudan etkileyeceği tahmin ediliyor.

BİNLERCE KİLOMETRE KIYI ŞERİDİ YERİNE AÇIK DENİZE SETLER KURULABİLİR

Ancak tüm bu ülkelerin kıyı şeritlerine suların yükselmesini önleyecek bentler inşa edilmesi oldukça pahalıya mal olabilir. Zira bu binlerce kilometrelik bir sahil şeridi demek.

Hollandalı ve Alman bilim insanları ise, kıyı şeritleri yerine yüzlerce kilometre açıkta inşa edilecek setlerle Atlantik Okyanusu’ndan Kuzey Denizi’ne doğru oluşacak dalga yüksekliğinin düşürülmesini öneriyor. Hollanda Kraliyet Deniz Araştırmaları Enstitüsü ile Almanya Kiel Geomar Enstitüsü uzmanlarının çalışmasına göre, Fransa ve İngiltere ile İskoçya ve Norveç arasında inşa edilecek setlerle Kuzey Denizi’nin su seviyesinin yükselmesi önlenebilir.

‘Northern European Enclosure Dam’ (Kuzey Avrupa Çevreleme Barajı) adı verilen projeye göre Fransa ve İngiltere arasındaki Manş Denizi’nin en batı ucuna 161 kilometrelik bir baraj seti çekilmesi mümkün. İskoçya’nın kuzeyinden Norveç’e kadar uzanan ve Shetland Adaları’ndan geçecek olan 480 kilometreyi aşkın bir bariyer de araştırmacıların önerisinin bir parçası. Manş’taki bariyerin yapılacağı alanda deniz derinliği ortalama 85 metre, İskoçya-Norveç arası bölgede ise 127 ile 320 metre arasında değişiyor.

YÜZ MİLYARLARCA EURO MALİYETİ OLACAK

Hollanda ve Almanya’dan uzmanların küresel ısınmanın yol açacağı okyanus suyu seviyesinin yükselişine karşı önerilerinin maliyeti ise, oldukça yüksek. Her iki alandaki bariyerlerin 250 ila 500 milyar Euro arasında bir maliyetinin olacağı öngörülüyor.

Atlantik Okyanusu’nun dalgalarının Kuzey Denizi’nin su seviyesini düşürme amaçlı azaltılması için yapılacak bariyer setlerin tek başına yeterli olmayacağı düşünülüyor. Bu yüzden Kuzey Denizi’nden saniyede 40 bin metreküp suyu Atlantik Okyanusu’na geri pompalayacak çok sayıda istasyonun inşa edilmesi de gerekiyor. Hollanda’da bu amaçla daha önce Ijsselmeer’de var olan pompa istasyonunun saniyede sadece 500 metreküp suyu geri pompaladığı düşünüldüğünde, onlarca istasyonunun inşa edilmesi gerekecek.

‘TAHAYYÜL EDİLEMEZ’ AMA 15 ÜLKEYE FAYDASI DOKUNACAK

Araştırmada yer alan Geomar Enstitüsü uzmanlarından Joakim Kjellsson, önerdikleri projenin bu boyutlarıyla ‘tahayyül edilemez’ olduğunu kabul etti. Bu tür bir projenin Kuzey Denizi’ndeki balıkçılık ve denizcilik faaliyetlerini olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Kjellsson, uzun vadede ise ekonomik olarak daha faydalı olacağının altını çizdi.

Kjellsson, Kuzey Denizi’nin yanı sıra daha doğuda bulunan Baltık Denizi’nin de küresel ısınmadan kaynaklı okyanus seviyesinin yükselmesinden doğrudan etkileneceğini hatırlattı. Zira her iki denize kıyısı olan ülkelerin sayısı 15 ve bu ülkelerin kıyı şeritlerinin toplamı 5 bin kilometrenin üzerinde.