Macar gezginin Kürdistan deneyimi: Hakikat ve güzellik sınır ve baskı tanımaz

Macaristan’dan geldiği Kürdistan’da Türk askerlerinin baskısıyla karşılaşan Renato Tukacs, “Dersim’e sürekli geleceğim. Burada tüm bu sorunlara rağmen güzel arkadaşlıklar edindim. Hakikat ve güzellik, sınır ve baskı tanımaz” diyor.

Nasıl kayıtsız kalınabilir ki bu hakikate? Yollara düşülür elbet, dünyanın bir ucunda da olunsa… Renato Tukacs da bu yolculardan biri...

BİLGİYE ULAŞMANIN ASIL YOLU HARİTALARDIR

Tukacs, Macar bir genç. Her ne kadar ailesinin isteği üzerine üniversiteye gitmek zorunda kaldıysa da, hayali olan dünya gezisinde kendisine yardımcı olacak bölüm olan coğrafyayı tercih etmekten geri durmuyor. Okul sıralarında öğretilenlerin teoride kaldığını, bilgiye ulaşmanın asıl yolunun haritalardan geçtiğine karar verdiğinde ise çantasını toplamakta gecikmiyor.

 

Önce Erasmus ile Almanya’ya taşınan Renato Tukacs’ın ilk deneyimi Avrupa ülkelerini dolaşmakla başlar.

Tukacs, dünyayı dolaşma serüvenini şu şekilde anlatıyor: “İlk yurtdışına çıkışım 2014 yıllarındaydı sanırım. Erasmus ile Almanya'ya taşındım ve değişim öğrencisi olarak bir yıl orada kaldım. Bu benim için yeni bir deneyimdi, çünkü tek başımaydım. Orada kimseyi tanımıyordum ve bu deneyimi gerçekten çok sevdim. Almanya'dan Avrupa'daki diğer ülkelere erişmek çok kolaydı. Bu yüzden Almanya'dan batı Avrupa ülkelerine ve Avrupa'nın güneyine birçok gezi yaptım. Her şey böyle başladı. İlk yolculuğum aslında Batı Avrupa'da bir aylık bir yolculuktu. Mesleğimi yapmıyorum. Kendimi finanse etmek için yılın 3 ayı çeşitli işlerde çalışıyor, 3 ayını ise gezmeye, tanımaya ayırıyorum.”

‘HİSSETTİKLERİM DİLE GETİRİLEMEYECEK KADAR ETKİLEYİCİ’

Kürdistan’a gelme fikrinin hep olduğunu söyleyen Tukacs, bu fikrini Kürdistanlı gençlerle tanışıp, onlardan coğrafyanın tarihine dair hikayeler dinlediğinde ise hemen eyleme geçirdiğini dile getiriyor:

“Kürdistan’ı biliyordum zaten. Mardin'de yaşayan biriyle tanıştım; bana Kürdistan'ı ve Kürtleri anlattı. Daha sonra Dersimli olan tanıştığım başka birinden ise Dersim coğrafyasının tarihi hakkında birçok hikaye duydum. O an bu coğrafya ve insanlarına karşı hissettiklerim dile getiremeyeceğim kadar farklı ve etkileyiciydi. Yaşanmışlıklarıyla bu denli özgün olan bu güzel coğrafyaya gitmekte sabırsızlandım doğrusu. Ve aslında ilk başta sadece 2-3 gün kalacağımı düşündüğüm Dersim’de 1 aydan fazla kaldım.

Burada geçirdiğim zamandan gerçekten zevk alıyorum. Bilirsiniz, doğayı büyük şehirlere tercih ederim ve Dersim de bir yönüyle böyle bir kent. Etrafı dağlarla çevrili küçük bir kasabayı andırıyor. Bu kentin doğasında vakit geçirmek eşsiz bir şey. Ama bence esas beni etkileyen insanları. Dersim’de birçok arkadaşla tanıştım. Her geçen gün daha fazla insan tanıdım. Çoğu İngilizce bilmese de, iletişim kurmanın bir yolunu bulabildik, bu çok önemli ve beni etkileyen bir şey. Dersim tarihiyle, insanlarıyla çok direngen bir coğrafya.”

‘ASKERLER ALIKOYDU, RESİMLERİMİ SİLDİLER’

Türkiye kentlerinde çok kalmadığını, gezisinin çoğu vaktini Kürdistan’da değerlendirdiğini söyleyen Tukacs, Kürdistan deneyimini şu sözlerle dile getiriyor: “Türkiye’de çok deneyimim yok. Türkiye’de yalnızca 2 hafta kadar süre gezim oldu. Daha çok Kürdistan’da kalmak istedim. Dört parçaya bölünen Kürdistan’ın birçok yerine gittim.

Gezilerim boyunca gözlemlediğim en belirgin şeyin devlet baskısı olduğunu söyleyebilirim. Özellikle de Dersim…

Dersim'e geldiğimde çok polis, çok asker olduğunu duydum. İlk gecemde Dersim’in bir kasabasına yakın dağda kamp yapmaya gittim. Geceyi orada geçirdim ve sabah döndüğümde bir karakolun yakınından geçerken durduruldum. İki asker beni burada uzunca bir süre tutup ‘burada ne yapıyorsun’ gibi sorular sordular. Ardından üstlerini çağırarak beni uzunca bir süre alıkoydular. Resimlerimi sildiler. Daha sonraki zamanlarımda da bunu yaşadım. Askerlerin bu yaklaşımı tuhaf bir deneyimdi. Kaldı ki, Dersim’in her yerine karakola yapılmış durumda. Dağlarında, yollarında yürürken bir askeri karakola yaklaşmamak gerçekten zor.

Ayrıca Dersim'den bir yerden ayrılırken sürekli yolda bizi durdurup kimlik ve pasaport kontrol ediliyor. Dersim dört yanı sınırlarla örülmüş ve bu sınırlardan ancak kimlik ile geçebileceğiniz bir ülkeyi andırıyor. Ve bence bu çok iyi değil. Dersim’in bu uygulamalarla tecrit edildiğini söylemek abartı olmaz sanırım. Dersim’e gelmeye devam edeceğim. Burada tüm bu sorunlara rağmen güzel arkadaşlıklar edindim ve bilgilendim. Hakikat ve güzellik sınır ve baskı tanımaz.”