Tarımda kimyasal tehlike

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, denetimsiz tarım ilacı kullanımına dikkat çekerek, “Bunlar ilaç değil, aslında zehir. HDP olarak tarım zehirlerinin tamamen karşısındayız” dedi.

Greenpeace Akdeniz’in Türkiye’deki 5 büyük market ile bir semt pazarında alıp incelediği domates, yeşil biber ve salatalık örneklerinde pestisit tespit edildi. Yapılan analizlere göre 620 farklı çeşit pestisit kalıntısı araştırılan 90 gıda ürününden 14’ünde (%15,6) yasal mevzuata aykırı pestisit kalıntısı içeriği bulundu. Ağustos, Ekim ve Kasım aylarında yapılan bu araştırmada ayrıca mevsiminde üretilen gıdalarda daha az pestisit çıktığı, mevsim dışı üretilenlerde ise pestisit kalıntısı sayısının arttığı gözlemlendi. Aynı araştırma sonuçlarına göre semt pazarı ile kıyaslandığında marketlerden alınan pestisit kalıntılarının daha fazla olduğu açıklandı.

RUSYA TONLARCA GIDAYI GERİ GÖNDERDİ

Bu haberin araştırma sonuçlarının açıklandığı aynı günlerde Rusya’ya gönderilen tonlarca tavuk ve mandalina Türkiye’ye iade edildi. Bu, Rusya’nın Türkiye’ye geri gönderdiği ilk ürünler değil. Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı’ndan (Rosselhoznadzor) yapılan açıklamaya göre, Haziran 2019’da Türkiye'den getirilen 50.96 ton domates, tarım zararlısı içerdiği gerekçesiyle Rusya'ya sokulmadı. Ajansın verdiği rakamlara göre Rusya 2019’un başından Haziran’a kadar toplamda 310 tondan fazla domatesi Türkiye’ye iade etti. Rosselhoznadzor, Temmuz 2019’da ise zararlı böcek türü taşıdığı tespit edilen yaklaşık 20 ton nektarini Türkiye’ye geri gönderdiğini belirtti. Eylül 2019’da, 20 ton şeftalide sağlığa zararlı madde tespit edildiği ve bu ürünlerin dağıtımına izin verilmediği açıklandı. Yine Rosselhoznadzor, Türkiye’den 16 parti halinde gönderilen toplam 370 ton mandalinayı da bu şekilde ülkeye sokmadı.

BÜLENT ŞIK AÇIKLADIĞI İÇİN YARGILANDI

Greenpeace’in yakın zamanda tespit ettiği, Rusya’nın da zararlı madde kullanımından dolayı yasakladığı bu ürünlerde çıkan pestisitin de geçtiği tarım ürünlerini ve kanser raporunu açıklayan akademisyen Bülent Şık ise ertelemesiz 1 yıl 3 ay hapis cezasına çaptırıldı. Aynı zamanda KHK ile ihraç edilen akademisyen Bülent Şık’ın ceza alma sebebi ise Sağlık Bakanlığı'nca 2011-2016 yılları arasında yürütülen halk sağlığı araştırma raporunun sonuçlarını açıklaması üzerine 'Göreve ilişkin bilgilerin açıklanması’. Şık’ın açıkladığı raporda ise Antalya, Ergene ve Dilovası havzasında yapılan geniş çaplı araştırmada: İnsan sağlığını tehdit eden pestisitin taze fasulye, biber, salatalık, marul, maydanoz, çilek, erik ve elmada maksimum kalıntı limitlerini çok aştığı ortaya çıktı. Aynı raporda sularda ise kanserojen etkili hidrokarbon kalıntıları tespit edildi.

DSÖ: İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI

En basit şekliyle zararlı organizmaları engellemek ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde veya maddelerden oluşan karışım olarak tanımlanan pestisitin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından insanlar için tehlikeli olduğu kaydediliyor. Tüm türleri tehlikeli bulunmayan pestititin 100’ü aşkın türü ise orta ya da yüksek derecede zararlı kimyasal içeriyor. Türkiye ise bölgede İspanya, Fransa ve İtalya’nın ardından 50 milyon kilo ile en çok pestitit satan ülkeler arasında yer alıyor.

HDP TARIM ZEHİRLERİNİN TAMAMINA KARŞI

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Türkiye’de denetimsiz bir tarım ilacı kullanımı olduğunu belirterek, “Bunlar ilaç değil, aslında zehir. Denetimsizliğin sebeplerinden bir tanesi, uluslararası tarım ve ecza tekellerinin Türkiye’de çiftçiler nezdinde büyük bir hegemonyaya sahip olması. Lobi yapmak suretiyle kullanımının önünü açıyorlar. Normalde bunun tümünün denetlenmesi ve ölçülmesi gerekli belli düzeylerde. Biz HDP olarak tarım zehirlerinin tamamen karşısındayız. Dolayısıyla bu, tarımın uluslararası tekellerin vicdanına terk edilmesinin doğal sonuçları. Bunlardan bir diğeri de tarım ve kırsal alanda pestisitlerin kullanılması. Bu daha önce de Meclis gündemine geldi fakat iktidar böyle bir şey yokmuş gibi davranmayı tercih etti” dedi.

İKTİDAR ÇİFTÇİYİ YALNIZ BIRAKTI

Turan, özellikle sanayiye yakın tarım havzalarında pestisitlerin etkisinin daha fazla olduğunu hatırlatırken Kocaeli, Ergene gibi bölgelerin dışında Bülent Şık’ın yaptığı araştırmalara göre Antalya bölgesinde de ciddi oranda pestisit kalıntısı bulunduğunun altını çizdi. Turan, şöyle devam etti: “Bu iktidarın tarım politikasına da nasıl baktığı anlamına geliyor. Çiftçiyi, uluslararası tekeller ve onun yerli işbirlikçileri karşısında tek başına bırakmış durumda. Haliyle yalnız kalan çiftçi de neoliberal politikalar çerçevesinde ürünlere ne kadar ilaç verirse o kadar iyi olacağı görüşünde. Tam tersine bir durum, oysaki kullandığınız her kimyasal ürün, bir sonraki senede daha fazla kullanmanızı gerektiriyor. Çünkü toprak da canlılar da kimyasala alışıyor. Bu da hızla artan kanser başta olmak üzere diğer hastalıklara yol açıyor. Bülent Şık zaten yaptığı araştırmada bunu ortaya koydu ama bundan dolayı yargılandı. Ben Genel Kurul’da ve Tarım Komisyonu’nda da bu soruları sordum. Çünkü bunun asıl olarak devlet organlar arafından açıklanması gerekiyordu ama 8 yıl açıklanmadı ve Şık da bir bilim insanı olmasının getirdiği sorumlulukla bunları kamuoyu ile paylaştı.”

ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNE SATILIYOR

Yapılan araştırmalar karşısında devletin, sadece ‘uluslararası tarım piyasasında Türkiye’nin lekelenmesi için bu çalışmalar var’ dediğini aktaran Turan, Rusya’dan sürekli olarak ürünlerin geri gönderilmesi ve bu ürünlerin akıbetiyle ilgili şunları kaydetti: “Bu ürünlerin akıbetini bakana sorduk fakat bizim duyumlarımız bunların iç piyasaya sürüldüğü doğrultusundaydı. Bakan tabii tam olarak piyasaya sürüldüğünü itiraf etmek istemedi ama ‘bunları üçüncü dünya ülkelerine satıyoruz’ dedi. Bu da kabul edilebilir bir şey değil.”