Dr. Thomas Jeffrey Miley İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nde ve Dr. Federico Venturini ise İtalya’nın Udine Üniversitesinde öğretim görevlisi iki bilim insanı. 2018 yılında her iki ismin kaleme aldığı “Your Freedom and Mine: Abdullah Öcalan and the Kurdish Question in Erdogan's Turkey” isimli bir kitap yayınlandı.

Black Rose Yayınevi tarafından İngilizce okurla buluşturulan kitapta Kürt sorunun çözümünde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan oynadığı role dikkat çekildi. Ayrıca birçok belge ile siyasetçi, gazeteci ve insan hakları savunucularıyla yapılan çeşitli söyleşilere de kitap yer verildi.

TEK GEREKÇE ABDULLAH ÖCALAN’IN SİLUETİ

Geçtiğimiz aylarda ise kitabın Arapça okurlara ulaşması için Almanya’nın Bochum kentinde bulunan Kürt Araştırmalar Derneği eser aynı isimle Arapça’ya çevirmeye karar verdi. Arapça baskısı Mısır’ın başkenti Kaire’de yapılan kitabı yayınevi posta yoluyla Almanya’ya göndermek istedi.

Ancak Düsseldorf havalimanının gümrüğü kapağında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı resmeden çizimi gerekçe göstererek kitabın 500 adet baskısına el koydu. Kitapların Düsseldorf’daki bir gümrüğün deposunda 13 Ekim’den bu yana tutulduğu ve alıcısına verilmediği öğrenildi. Bu keyfi uygulamayla yetinmeyen Alman güvenlik birimleri, kitapların alıcısına dönük de soruşturma açtı.

ALMAN DEVLETİNİN KÜRT HALK ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN KORKUSU!

Son yıllarda bizzat Kürt Halk Önderi’ni hedef alan Alman devletinin birçok yasağı dikkat çekiyor. Özellikle 2 Mart 2017 ve 29 Ocak 2018 tarihli İçişleri Bakanlığı’nın iki farklı genelgesinde Öcalan’a dönük yasaklara yenileri eklenmişti. 16 eyaletin yönetimine hitaben yazılan genelgelerde Kürt halkının birçok siyasi sembolü Türk devletinin Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de yayınladığı Kanun Hükmündeki Kararnameler (KHK)’lara benzer şekilde yasaklandı, düşünce ve fikir özgürlüğü hiçe sayıldı.

Genelgede kamuya ait yerlerde PKK’yi çağrıştıracak “gözle görülür/kulakla duyulur” bütün sembol, yazı ve seslerin yasak olduğu vurgusu yapılırken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ifadeler de öne çıktı. Gösterilerde Öcalan’ın posterlerinin taşınmasının “duygusal bir efekt” yaratığı belirlemesi yapılırken, Öcalan’ı fotoğraflarının taşındığı protestoların güçlü geçtiği ima ediliyordu.

'PKK’Yİ ÇAĞRIŞTIRAN ABDULLAH ÖCALAN' YASAĞI

İçişleri Bakanlığı, Almanya’daki 16 eyalet yönetiminden Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının taşınmasına da sadece şu şartla izin vermelerini talep etmişti: “Bir gösteride şayet Öcalan’ın resimleri hiçbir şekilde PKK’yi çağrıştırmıyorsa, Öcalan’ın kişisel kaderi ve onun tutukluluk şartlarına dikkat çekmek için taşınıyorsa burada söz konusu resimler yasaklı semboller çerçevesine ele alınmaz.”

Aynı şekilde Kürt Halk Önderi’ne ait sembol, çizim, görüntü, ses kaydı veya onu çağrıştıracak “gözle görülür/kulakla duyulur” her şeyin yasak olduğu iddia edilmişti. İçişleri Bakanlığı’nı genelgesini özellikle bazı eyaletler sıkı sıkıya uygularken, Alman devletinin keyfi yasak/ cezalarına rağmen Kürtler ile dostları gösterilerde Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını taşımaya, “Bijî Serok Apo” (Yaşasın Başkan Apo) sloganı atmaya devam etti.