Alman savcısı Kürt derneğinde aradığı ‘delilleri’ bulamadı

2018 yılında Alman polisi kapı ve pencereleri kırarak baskın yaptığı Berlin’deki Kürt derneğine tazminat ödeyecek. Savcı aranan “suç delillerinin” bulunmadığını belirterek soruşturma dosyasını kapattı.

Almanya’da son dönemlerde Kürtler bir hukuk mücadelesini daha kazandı ve Alman güven birimlerinin yürüttüğü kriminalizasyon siyaseti de yine bizzat hukuk organlarınca haksız bulundu. Berlin savcılığının Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM)’e bağlı Berlin’deki Kürt derneğine yönelik üç yıl önce açtığı soruşturmayı haksız bularak dosya kapattı.

Söz konusu soruşturma güvenlik birimlerinin asılsız bir iddiasıyla açılmıştı. Türk devletinin işgal saldırılarına maruz kalan Efrîn ile dayanışma amacıyla yapılması planlanan bir gösteride “suç işleneceğini” varsayan savcılığın talimatıyla polis, Kürt derneği ile Civaka Azad’ın bürosuna baskın yapmıştı.

‘SUÇ DELİLLERİ’ BULUNAMAMIŞ

Savcılık “aranan suç delilleri bulunmadı” derken, soruşturma dosyasının kapatılmasıyla polisin baskını da haksız bulunurken, Kürt derneğinde başta kırılan kapı ve pencereler olmak üzere polisin verdiği maddi zarar da karşılanacak. Hakkında soruşturma açılan bir Kürt derneğinin yöneticisinin avukatlığını yapan Dr. Lukas Theune ise dosyanın kapatılmasına şaşırmadığını söyledi.

Soruşturmada gelinen aşamayı ANF’ye değerlendiren Dr. Theune, Almanya’da Kürtlere yönelik kriminalizasyon siyasetinin parçası olarak açılan soruşturma ve yapılan polis baskının başından beri haksız yere yapıldığını, hukuk dışı olduğunu düşündüklerini hatırlattı. “Kürtlere yönelik bir krimanilazsyon girişimi daha başarısız olduğu” diyerek sonucu özetleyen Dr. Theune, Civaka Azad’ın Karlsruhe’deki Anayasaya Mahkemesi’ne yaptığı şikayetin de henüz sonuçlanmadığını bildirdi.

NE OLMUŞTU?

13 Haziran 2018 günü polis, Berlin Demokratik Kürt Toplum Merkezi derneği ile Kürtler için kamuoyu çalışması yapan Civaka Azad’ın bürosuna Türk polisini aratmayacak şekilde saldırmıştı. Eş zamanlı olarak NAV-DEM yöneticilerinin de evlerini arayan polis, Kürt kurumlarının kapı ve pencerelerini kırarak içeri girmişti.

Polis saldırı için 3 Aralık 2017 günü Efrîn için yapılması planlanan ancak gerçekleşmeyen bir gösteriyi gerekçe yaparken, soruşturmayı yürüten Berlin savcılığı söz konusu gösteriyle “dernekler yasası ihlal edileceğini” iddia etmişti. Kürt kurumlarında uzun süre arama yapan ve birçok kapıyı kıran polis bilgisayarlara da el koymuştu.

Saldırıya yaptıkları açıklamalarla kınayan Sol Parti milletvekilleri ve Almanya’daki Kürt kurumları Alman devletinin bu yaklaşımıyla Türk devletinin muhalefet ile Kürt halkına yönelik gerçekleştirdiği operasyonlara destek anlamına geldiğine dikkat çekmişlerdi.