Rojava’da 14 Mart 2024’te şehit düşen PKK’nin öncü kadrolarından Cafer Engizek (Hüseyin Engizek) Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen etkinlikle anıldı.
Cafer Engizek’in ailesi ve Şehit Aileleri Derneği’nin (KOMAW) organize ettiği anmaya Avrupa’nın bir çok kentinden Cafer Engizek’in dostları, yoldaşları, Kürt kurum temsilcileri, şehit aileleri ile çok sayıda Kurdistanlı katıldı.
Salonda Önder Apo’nun ve Cafer Engizek’in fotoğrafları sergilenirken, bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından geleneksel “Çıra uyandırma” ritüeli gerçekleştirildi ve dualar okundu.
Cafer Engizek’in abisi Ali Engizek, burada bir konuşma yaparak, şehitlere ve “hakikat arayışçılarına” teşekkür etti. Engizek şunları vurguladı: “Dünya egemenlik tarihine bakıldığında egemenler, halklarının kanını ve canını sömürürler. Bizim kanımız, iki cihanda onlara zehir olsun. Hüseyin bir kardeş, bir heval bir yoldaştı, güzel bir insandı. Tüm devrimciler güzel insanlardır, kutsal yaşamlarını, canlarını bu uğurda feda ediyorlar. Dile kolay 48 yıl! Bêzar’dan, Gabar’dan, Kato’dan, Qendîl’den Beka Vadisi’ne, tekrar Nurhaklara, 48 yıl boyunca Kurdistan’da hak ve hakikat adına derviş gibi hak ve hakikat aşkına yürümek kolay değildir. Bu sahip çıkılması gereken bir durumdur. Bir kardeş olduğu için değil, bir yoldaş olduğu için söylüyorum. Gerçekten bu mücadelenin hakikat arayışçıları, şehitler şehidi Mahir Atakan diyor; “Biz mesih gibi yaşamadık, biz uzay çağının gerillasıyız. Biz Che gibi de savaşmadık.” Gerçekten bu hareketin gerillası, bu hareketin halkı, bu hareketin mücadele biçimi dünya devrim tarihinin henüz yazmadığı bir mücadele biçimidir. Bu tarih, kanla yazılıyor ve bedellerle yazılıyor. Bize düşen bu güzel insanların anılarına bağlılığın bir gereği olarak sözlerimize bağlı kalmaktır. Alevilik ikrarında bir deyim vardır; Yüzünüz yerde, özünüz darda kalmasın’. Hiçbir zaman yüzümüzü yere çevirmeyeceğiz. Ailesi olarak, yoldaşları olarak bu böyle bilinsin" dedi.
Ali Engizek, tarihte hak ve hakikat arayışçılarını anımsatarak, “Mani’den başlayıp Önderliğe kadar ulaşabiliriz. Bu hakikat arayışı, bir ilk olarak kabul edilir. Dünya tarihinde bu hakikat arayışının benzeri yoktur. 50 yıllık bir hakikat mücadelesi. Önderlik, iki metre kare alanda, bu hakikat mücadelesini yürütürken, uçaklar ve bombalar altında hakikat arayışçılarının mücadelesi kolay değildir. Bu mücadelede hiçbir şey bedelsiz değildir. Bedelini ödemeden bu yola girmek mümkün değildir. Her şeyin bir karşılığı vardır, bu hakikat arayışını erkenden anlamış olan yoldaşlar bu mücadeleyi sürdürmüşlerdir” dedi.
Engizek, Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na da değinerek, şöyle devam etti: “Türk ve dünya medyasındaki tartışmaların odağında, Önderliğimizin yaptığı bir çağrı yer alıyor. Bu çağrı, demokratik toplum ve barış konularında önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak herkes kendi görüşünü dile getiriyor ve her kafadan bir ses yükseliyor. Biz, bu hareketin hakikatine ve Önderliğine inanan insanlarız. Önderliğimizin doğru yolda olduğuna ve hiçbir zaman yanlış yapmayacağına olan inancımız tamdır. Bu hareket, her zaman demokratik bir toplum ve barış için mücadele etmiştir. Ancak barış sadece karşılık verildiği zaman, gerçekten bir anlam taşır. Teslimiyet dayatıldığında biz her zaman mücadele etmeye devam edeceğiz. Tarih, bize bu mücadelenin bedelsiz olmadığını ve her şeyin bir karşılığının olduğunu göstermiştir. Bu hareketin, bu mücadelenin Önderliği, doğru yolda ilerlemeye devam edecektir. Bu süreçte hepimiz sorumluluk sahibiyiz. Kimseyi yalnız bırakmayacağız, herkesin bu mücadelenin parçası olması gerektiğine inanıyoruz. Hep birlikte bu yolda ilerleyeceğiz.”
Cafer Engizek’in kız kardeşi Hatice Engizek de abisinin 48 yıllık mücadelesinin bir hayatı anlatmanın çok ötesinde olduğunu söyledi. Hatice Engizek, abisinin mücadelesini ve çocuk yıllarında onunla ilgili kalan anıları anlatınca, salonda duygusal anlar yaşandı. Cafer Engizek’in Özgürlük Hareketi’ne katılımı ve dağa çıkışını anımsatan Hatice Engizek, çocukluk yıllarında kalan o anıları, 12 Eylül darbesi sıkıyönetimden bahsederek, abisinin mücadeleye başlama sürecini anlattı.
Hatice Engizek’in konuşmasının ardından Cafer Engizek’in anısına sevdiği bir şiir okunurken, salonda “Şehîd Namirin” sloganı yükseldi.
KOMAW adına Ali Konkurt konuştu. Konkurt, “Bugün Kürtlerin başı dik, gururla kendilerini ifade edebiliyorlarsa bu şehitlerin emeğidir. Onların anısını her zaman mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz. Bu gün çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Önder Apo, barış, eşitlik, özgürlük ve demokratik bir yaşam için yeni bir atmış ve sorunu çözmek için çaba göstermiştir. Bugüne kadar Kurdistan’da birçok isyan olmuş, ancak çoğu baskı, silah ve katliamla bastırılmıştır. Ancak, Kürt Özgürlük Hareketi kimse tarafından yok edilmemiştir, aksine daha büyümüş ve halklaşmıştır. Türk devleti tüm yöntemleriyle bunu başaramamıştır. Önderliğimizin fikirleri ve öngörüleri, bizi başarıya götürecektir. Ehmedê Xanî, Kürtlerin kahramanlıklarını anlatmış ancak öncüsüz oldukları için özgürleşemediklerini belirtmiştir. Bugün, Kürt halkının bir önderi ve öncüsü vardır ve Ehmedê Xanî’nin öngörüsü gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Sefkan Kobanê ise, Cafer Engizek’in öğretilerini, onun hakikat yolundaki mücadelesini anlattı. Cafer Engizek’in Kürt Özgürlük Hareketi’nde önemli bir yerinin olduğunu belirten Kobanê, “Cafer arkadaş Bazarcix’ta mücadeleye katıldığı zaman onun etrafında Kemal Pir ve Haki arkadaşlar vardır. 1976’da Önde Apo daha yeni Kürt kimlik ve özgürlük mücadelesini başlatmak istiyor. Bu fikirlerle tanışan Cafer arkadaş, o zaman öğretmendir. O zaman öğretmenliği bırakıyor, özgürlük mücadelesine katılma, özgürlük ve sosyalizm mücadelesi verme kararı alıyor” diye konuştu.
Kobanê, Cafer Engizek’in Kurdistan dağlarında, Rojava’ya uzanan uzun yaşam mücadelelerini ve Özgürlük Hareketi’ndeki öncü misyonunu kesitlerle anlattı.
Konuşmalardan sonra Cafer Engizek’in mücadele yaşamını anlatan sinevizyon gösterildi. Kendisiyle yapılan ancak hiçbir yerde yayınlanmayan görüntüler ve kendisiyle yapılan röportajlarla ilk defa yayınlanan sinevizyon, salonda “Şehîd Namirin” sloganı ve alkışlarla izlendi.
Anma töreni, “Şehîd Namirin” , “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla son buldu.