Fransa Demokratik Kürt Toplum Merkezleri (CDK-F), Fransa'nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez hakkında yazılı açıklama yaptı. 

CDK-F, Paris katliamının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen ‘utanç verici bir sessizlik süreci’ yaşandığını, kimi Fransız makamların katliamı aydınlatmak yerine, bunu ‘fırsat’  bilerek Türkiye ile çeşitli pazarlıklar yapmayı tercih ettiğini vurguladı. 

“Bunca yıldan sonra Fransız diplomasisinin sinsiliği ve olayı örtbas etme çabası halen devam etmektedir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“8 yıllık süreç içerisinde açığa çıkan ürkütücü nitelikteki delillere rağmen Fransız makamları ellerinde bulundurdukları bilgi ve belgeleri mahkemeyle paylaşmamak için büyük özen gösterdiler. Fransız istihbarat birimlerinin himayesinde bulunan belge, bilgi ve delillerin özenle yargıya verilmemesi ve bunu Fransa ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin en alt seviyede olduğu bir süreçte bile yapmaması bizi ciddi anlamda kimi sorgulamalara yöneltiyor.”

YANIT BEKLEYEN SORULAR

CDK-F açıklamasında Fransız makamlara şu sorular yöneltildi: 

“9 Ocak 2013 tarihinden önce, Fransız dış istihbarat birimi (DGSE) Ömer Güney’i fişlemiş olmasına rağmen neden bu katliamları engellemedi? Paris katliamının yaşandığı süreçte MİT’in iki numaralı ismi olmasına rağmen, İsmail Hakkı Musa, Paris’e büyükelçi olarak atandığı süreçten sonra neden Paris katliamından tutuklanma kaygısı yaşamadı?

Le Journal du Dimanche gazetesinde İsmail Hakkı Musa’nın Belçika’daki suikast girişimindeki rolünün açığa çıkartılmasından sonra Paris’teki görevini alelacele bırakıp Türkiye’ye dönmesini Fransız iç istihbarat birimi mi kulağına fısıldamıştır?

Zekeriya Çelikbilek ile İsmail Hakkı Musa ve MİT arasındaki bağ nedir?

Zekeriya Çelikbilek’in Paris katliamındaki rolü nedir? MİT’in 2014 yılında, Sakine Cansız’a ilişkin basına sızan ‘arz notunda’ bahsi geçen ‘lejyoner’ midir?

Fransız dış ve iç istihbarat birimleri tarafından fişlenmiş olan MİT komandosu Zekeriya Çelikbilek’in ve başka Fransa oturumlu kişilerin Haziran 2017 yılında Belçika’da Kürt yöneticilerine karşı işlemek istedikleri katliamı neden Fransız istihbarat birimleri değil de Belçika istihbarat birimleri boşa çıkartıyor?

Tüm bu sorular ve bir o kadar da burada yer almayanlar Fransa’da yaşayan Kürt toplumunda ciddi kaygılar oluşturuyor!”

‘BİLGİ VE BELGELERİ YARGIYA VERİN’ 

CDK-F soruşturma süreciyle ilgili oluşan kaygılara da vurgu yaparak, şu ifadelere yer verdi: “Fransız dış ve iç istihbarat birimlerinin Paris katliamına ilişkin ellerinde bulundurdukları tüm bilgi ve belgeleri mahkemeye sunmama çabaları ve bu yaklaşımlarıyla davayı boğma girişimleri, söz konusu istihbarat birimlerinin Paris katliamında alabilmiş oldukları olsa bir rol üzerinde bizleri endişeyle düşündürtüyor.

Bu nedenle, Fransız makamlarının sessizliklerinden ve istihbarat birimlerinin de delilleri kamufle etme çabalarından ötürü, Kürt toplumunda oluşan şüpheleri aydınlatmak ve Fransa’nın tarihinde 9 Ocak 2013 yılından bu yana var olan kara lekeyi ortadan kaldırmak için, Fransa devletine ellerinde bulundurdukları belge ve bilgileri soruşturma hakiminin talebi üzerine kendisine teslim etme istemimizi yeniliyoruz.”