Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), Uluslararası 9 Ekim Komplosu'nun yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada "Uluslararası Komplonun yıl dönümü yaklaşırken Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’da son derece kritik bir süreçten geçiyoruz. Soykırımcı Türk devleti işgal ve katliamlarını sürdürüyor. Ulusal ve uluslararası hukukun yok sayıldığı İmralı zindanında tutulan Önder Apo, 26 yıldır kesintisiz şekilde sürdürülen mutlak tecrit sistemine maruz bırakılmıştır. 44 aydır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamamaktadır" denildi.

'İMRALI'DA 26 YILDIR İŞKENCE VAR'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"İnsanlığın temel değerleri olan özgürlük ve eşitlik kavramlarının Kürtler için de hayat bulması ve Kürt sorununu diyalog yoluyla çözmek için Önder Apo 26 yıl önce Avrupa’ya geldi. Demokratik değerlerin savunuculuğunu yapan Avrupa ülkeleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Kürt sorununu diyalogla çözmesi için burada kalmasına müsaade etmedikleri gibi uluslararası hukuku ve insanlık değerlerini kirli siyasi çıkarlara kurban ettiler.

Önder Apo'nun başını ABD’nin çektiği uluslararası bir komplo ile kaçırılarak Türkiye’de İmralı adasındaki zindana götürülmesinin ardından tam 26 yıl geçti. Önderliğimiz 26 yıldır İmralı adasında tek kişilik hücrede ağır bir tecrit altında tutulmakta ve hiçbir uluslararası hukuk kuralına uyulmayarak işkence sistemi sürdürülmektedir.

Dönemin eski İtalya Başbakanı olan Massimo D’Alema'nın yaptığı açıklamalardan da çok açık ve net anlaşılıyor ki ABD uluslararası komplonun mimarı ve uygulatıcısıdır. D’Alema'nın, ABD Başkanı Bill Clinton’un kendisini arayarak 'Öcalan’ı Türkiye’ye verin' dediği 7 Ekim 2024 günü basına yansımıştır. Dolayısıyla Önder Apo ve Kürt halkına karşı sürdürülen tüm saldırılar ABD tarafından destek görmektedir.

Faşist Türk devleti İmralı’da bir özel işkence sistemi yaratmıştır. Bu sistemde hiçbir hak ve hukuk yoktur. Kürt soykırımı ve tasfiye planı çerçevesinde Önder Apo ağırlaştırmış tecrit ve izolasyon altında tutulmaktadır.

 Uluslararası komplo, uluslararası tecride dönüştürülerek sürdürülmektedir. Önder Apo’nun yaşadığı tecridin sorumluları, uluslararası komployu gerçekleştirenler, başta ABD olmak üzere, Avrupa Konseyi ve CPT’dir. Avrupa Konseyi, CPT, uluslararası kurumların ve güçlerin sessizliğinden cesaret alan AKP-MHP faşist ittifakı İmralı’daki bu tecridini tüm cezaevleri ve toplum üzerinde uygulayan bir model haline getirmiştir.

'ÖNDER APO'NUN FİKİRLERİ EVRENSELLEŞTİ'

Önder Apo’nun İmralı’da yürüttüğü direniş, geliştirdiği paradigma ve kadın özgürlükçü ideolojisi dünyaya yayılarak evrenselleşmiştir. Bugün tüm dünyada Jin, Jiyan, Azadi sloganıyla kadınlar ve halklar hak arayışına geçtiler. Önder Apo Kürdistan özgürlük mücadelesini uluslararası düzeyde tanıttı. Sadece Kürtlerin değil bölgede yaşayan diğer tüm etnik ve inanç grupların kendilerini özgürce katabildiği Demokratik Konfederal sistem inşa etti.

 Önder Apo’nun İmralı’da yürüttüğü direniş, geliştirdiği paradigma ve kadın özgürlükçü ideolojisi dünyaya yayılarak evrenselleşmiştir. Bugün tüm dünyada Jin, Jiyan, Azadi sloganıyla kadınlar ve halklar hak arayışına geçtiler. Önder Apo Kürdistan özgürlük mücadelesini uluslararası düzeyde tanıttı. Sadece Kürtlerin değil bölgede yaşayan diğer tüm etnik ve inanç grupların kendilerini özgürce katabildiği Demokratik konfederal sistem inşa etti.

 2023 yılında uluslararası çapta başlatılan 'Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm' hamlesi bugün onlarca ülkede hayat bulmuştur. Binlerce dost, sendika, kurum ve kuruluş seferber olmuştur. 10 Ekim 2023’te dünya çapında başlatılan hamle kapsamında Önder Apo’nun fiziki özgürlük talebi evrenselleşmiştir.
Ortadoğu’nun içine düştüğü savaş çıkmazı ve Türk devletinin soykırımcı işgalini durdurmanın tek çözümünün Halklar Önderi Önder Apo’nun özgürlüğünden geçtiği bilinmektedir. Önder Apo’nun demokratik ulus fikriyle savaşların son bulması ve coğrafyalara barışın gelmesi mümkündür.

'ÖNDER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ KÜRT HALKI İÇİN HAYATİ ÖNEMDE'

Bu tarihsel gerçek ışığında Kürt halkının varlığını sürdürmesi ve özgürleşmesi için Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü hayati bir önemdedir.
Önder Apo’yu milyonlarca Kürt önderliği olarak kabul etmektedir. Nasıl ki Mandela Güney Afrika sorunun diyalog ve onurlu bir çözümün anahtarı olmuş ise, Abdullah Öcalan’da Türkiye’de Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözüm anahtarıdır. Önder Apo Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesinin temsilidir.

 Uluslararası komplonun 26. yılına girerken halkımızı, dostları ve insanlığı Önder Apo’yu sahiplenmeye, dostları büyük sahiplenmeye, 10 Ekim’de 2. yılına girecek olan uluslararası hamleyi tüm dünyaya yaymaya çağırıyoruz."