Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), Mereş ve Roboskî katliamlarının yıl dönümleri vesilesiyle yazılı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:  

“Maraş Katliamı Kürt Alevilere yönelik Türk devleti tarafından gerçekleştirilen bir vahşettir. Hafızalarımızdan silinmeyen bu vahşet, tarihe Türk devletinin kara lekesi olarak geçmiştir.

24 Aralık 1978’de Kürt Alevilere yönelik devlet eliyle gerçekleşen Maraş Katliamı’nda resmi rakamlara göre 120 kişi katledildi. Katliamın failleri yargılanmadığı gibi, tıpkı Madımak’ta olduğu gibi ödüllendirildi. Alevileri katleden katiller devlet eliyle meclise milletvekili olarak taşınarak adeta ödüllendirildiler.

Maraş Katliamı’nı gerçekleştiren zihniyet, Türk devletinin tekçi, ırkçı ve statükocu politikaları 100 yıldır sürmektedir. Türk-İslam olmayan herkese, Kürtlere, Alevi toplumuna, bütün inanç ve kimliklere yönelik olarak AKP-MHP faşist ittifakının eliyle sürdürülmeye devam etmektedir.

Soykırımcı Türk devletinin tarih yapraklarında yer alan diğer katliam, 28 Aralık 2011’de gerçekleşti. Vahşet saçan Türk savaş uçakları diktatör Erdoğan talimatıyla çoğu çocuk olan 34 sivil Kürt’ü bilinçli ve planlı olarak katledildi. Öyle açık bir katliamdı ki, katliamı gerçekleştiren katil komutanın rütbesi katliamdan sonra yükseltildi ve diktatör Erdoğan tarafından ödüllendirildi.

Roboskî Katliamı’da Türk devletinin soykırımcı vahşetine eklenerek planlı bir Kürt katliamı olarak tarihe geçti.

19’u çocuk 34 Kürt’ün Türk savaş uçakları tarafından katledilmesinin üstünden tam 12 yıl geçti. 12 yıldır katliamın sorumluları yargılanmadı. Tüm kanıtlar ortadeyken, emri verenler yargılanmadı ve katliamın üstü örtüldü.

Ne insanlık vijdanında ne tarihte hiçbir katliamın zaman aşımı olamaz. Maraş, Roboskî ve onlarca kanlı katliam aydınlatılmadıkça, demokratikleşme söz konusu olmayacaktır.

Katliamlar siyasi tutsaklar üzerinde de artarak sürüyor. Türkiye zindanlarında ardı ardına siyasi tutsakların cenazeleri çıkmaya devam etmektedir.

Önder Apo üzerinde İmralı hapishanesinde ağır bir tecrit sürmektedir. Türkiye zindanlarında tutsaklar üzerindeki baskı, zulüm ve işkence aralıksız devam etmektedir. Faşist Türk devleti ve onun tekçi AKP-MHP rejimi intikam yeminiyle siyasi tutsaklar üzerindeki baskıları derinleştirmektedir.

Siyasi tutsakların içerde sürdürdüğü zorlu yaşam koşulları ve ağlık sorunları, insan olan herkesin sahiplenmesiyle ve karşı koymasıyla ancak son bulabilir.

KCDK-E olarak Maraş ve Roboskî Katliamı'nı kınıyor, şehit düşenleri saygıyla anıyoruz. Başta İmralı işkence sistemine karşı olmak üzere tüm zindanlardaki insanlık dışı uygulamalara kararlı bir sahiplenişle son vermek için insanım diyen herkesi göreve çağırıyoruz.

Tüm halkımızı, dostlarımızı ve ilerici insanlığı, AKP-MHP faşist devletinin halklarımıza karşı geliştirdiği topyekun saldırı politikalarına karşı, topyekün direnişi ve mücadeleyi yükseltmeye ve düzenlenecek protesto eylemlerine aktif katılmaya çağırıyoruz.”