Moskova’da Kürt kadın medyası üzerine konferans

Kürt kadın medyasının tartışıldığı konferans, altı ülkeden farklı alanlardan 250'den fazla bilim insanı ve uzmanı bir araya getirdi.

Rusya’nın başkenti Moskova’da, ülkenin önde gelen ve en büyük üniversitelerinden biri olan G.V. Plehanov öncülüğünde, "Rusya ve Dünyada Kadın Emeği: Tarih, Gelenekler, Özellikler" konulu IV. Uluslararası Bilimsel Konferans düzenlendi.

Konferans, altı ülkeden farklı alanlardan 250'den fazla bilim insanı ve uzmanı bir araya getirdi.

Üç gün boyunca üniversitenin çeşitli salonlarında genel oturumlar, yuvarlak masa toplantıları ve bölüm çalışmaları gerçekleştirildi.

Rusya'da 2025 yılının "Vatan Savunucuları Yılı" ilan edilmesi nedeniyle üniversite öğrencileri, halk şarkıları seslendirerek delegeleri selamladı.

Bu akademik etkinliğe, Rusya'nın diğer şehir ve bölgelerinde de çevrimiçi yayın eşlik etti.

Konferansta, Rusya Gazeteciler Birliği Üyesi Kurdistan Lezgiyeva, "Kamu Bilincinin Bir Yansıtımı Olarak Kürt Kadın Medyası" başlıklı raporuyla sunum yaptı.

Lezgiyeva, Türkiye, Suriye ve Irak'ta yaşanan olayları takip eden gazeteciler için son derece tehlikeli koşulların söz konusu olduğu konusuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Ortadoğu'da Kürt kadın medyasının çalışmalarını etkileyen faktörler arasında gazetecilerin yaşamlarının yüksek risk altında olması vurgulanmalıdır. Medyada çalışan kadınlar sürekli olarak siyasi amaçlı zulüm ve şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Son beş yılda Suriye, Türkiye ve Irak'ta görev başındayken 6'sı kadın 14 gazeteci katledildi, 30'dan fazla gazeteci ise hiçbir sebep olmaksızın Türkiye'de cezaevlerinde tutuluyor.

Ortadoğu'daki Kürt sorunu bağlamında ulusal gazetecilik, Kürdistan toplumunun bakış açısını yansıtan bir yüzleşme aracı işlevi görmektedir. Ortadoğu süreçlerine dahil olan ülkelerin devlet medyasında uzun süren krizler ve çatışmalar birçok sorun yaratmış, onları özgürlüklerinden yoksun bırakmıştır. Örneğin Türkiye ve Suriye'de siyasal gündeme bağımlılık, çoğu yayın kuruluşunu ve medya kuruluşunu, gazeteciliğin temel ilkelerine aykırı olsa bile, belli sınırlara uymaya zorluyor. Bilgi üzerindeki tekel, çarpıtılmış bir gerçeklik resminin iletilmesine, hükümetin Kürt halkına karşı işlediği savaş suçlarının ve ihlallerin örtbas edilmesine, ayrıca bir halkın bütünü hakkında olumsuz bir imaj yaratılmasına (Kürtler örneğinde olduğu gibi) veya bölgedeki rakip ülkelerin imajının zedelenmesine olanak sağlıyor.”

Siyaset Bilimci Şoreş Abı ise, Rojava'nın sosyo-kültürel ve sosyo-politik dönüşümünde kadın gönüllü askerliğin rolünü konu alan bir çalışma sundu.

Bilimsel çalışmanın tartışıldığı oturumda akademisyenler, Kürt toplumunda eşitlik geleneğinin şaşırtıcı geçmişine dikkat çekti.

"Savaşlarda ve Devrimlerde Kadın Emeği" bölümünde, Kürdolog ve etnokoreograf Tatyana Odintsova'nın Rojava'daki Kürt kadınlarının terörist ideolojilere karşı nasıl kültürel bir direniş geliştirdikleri ve bu mücadelede govend'in nasıl bir rol oynadığına ilişkin bilimsel çalışması sunuldu.