Serxwebûn 40’ncı yılının ilk sayısını çıkardı

Aylık Serxwebûn gazetesi kesintisiz yayın hayatının 39 yılını tamamladı. 40’ncı yayın yılının ilk sayısı da okurlarla buluştu.

Gazetenin 40’ncı yıl sayısı “Halkımızın direnişi Özgürlük Hamlesini zafere taşıyacaktır” manşeti ile çıktı.

Bu sayıda Kürdistan özgürlük hareketinin başlattığı “Özgürlüğü Sağlama Zamanı” hamlesi temelinde son siyasal gelişmeler, 40’ncı yıla giriş, Paris katliamın yıldönümü, Özgürlük mücadelesinden şehitler ve militanlık gerçeği ile kapitalist sistemi analiz eden yazıların yer alıyor.

KCK Yürütme Komitesi Üyesi Mustafa Karasu, manşete taşınan yazısında siyasal gelişmeleri değerlendirirken kapitalist modernite sisteminin merkezinden başlayarak derinleşen krizi kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

Bölgedeki gelişmeleri de analiz eden Karasu, insanlığın krizden çıkış kaynağının Ortadoğu olduğunu vurgulayarak, Özgürlük Hareketinin oynadığı öncülük misyonuna dikkat çekiyor.

Karasu, yazısında Özgürlük Hareketinin Eylül ayında başlattığı “Tecride, Faşizme, İşgale Son; Özgürlüğü Sağlama Zamanı” Hamlesinin faşizmi yıkmayı hedeflediğini belirterek, Zindanlardaki direniş ile son dönemde Van, Batman ve Türkiye kentlerindeki öğrencilerin eylemlerinin ciddi bir mücadele kararlılığı açığa çıkardığına dikkat çekiyor.

Serxwebûn’un 40. yılı dolayısıyla bir yazı kaleme alan PKK MK üyesi Dilzar Dîlok, Serxwebûn gazetesinin Kürdistan'daki aydınlanmada, özgür Kürt'ün bilincinin, dilinin ve üslubunun oluşmasında oynadığı rolü değerlendiriyor.

“Serxwebûn gazetesi her eve giren bir Apocu militan olmuştur” belirlemesinde bulunan Dîlok, Mazlum Doğan'dan Kasım Enginlere uzanan şehitlerin bu alanda yürüttükleri mücadele ve harcadığı emeklere işaret ediyor.

Son dönemde toplumda okuma oranındaki düşüşe dikkat çeken Dîlok, bunun kapitalist sistemin ideolojik saldırılarından bağımsız ele alınmaması gerektiğini belirterek, herkese Serxwebûn'u okuma ve okutma çağrısı yapıyor.

Gazete, Paris Katliamı'nın 8. yıl dönümü dolayısı ile PAJK Meclis Üyesi Hêlîn Ümit ile yaptığı bir röportajı da sayfalarına taşıdı.

Paris Katliamı'nda Özgürlük Mücadelesin üç kuşağının aynı saldırı ile hedef alınmasının iyi anlaşılması gerektiğini belirten Ümit, Sara-Sakine Cansız'ın öncü kişiliği üzerinde duruyor.

“Sara Yoldaş Kürdistan Özgür Kadın Hareketinin kök hücresidir” diyen Hêlîn Ümit, tecrit, soykırım ve kadın kırımı politikalarına karşı mücadelede başarının Sara gibi olmaktan geçtiğini belirtiyor.

Gazetede ayrıca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 1995'te PKK 5. Kongresine sunduğu politik rapordan yaptığı bir derlemeyi orta sayfa yer alıyor.

“PKK Hareketi tarihi olarak bir yargılama hareketidir” başlıklı derlemede Abdullah Öcalan, PKK'nin, temel gücünü eleştiri-özeleştiri düzeyinden aldığını belirtiyor.

Değerlendirmede kapsamlı reel sosyalizm eleştirisiyle birlikte sosyalizmde teorik-pratik açılım çabaları ve paradigma değişimi arayışlarının önemli verileri yer alıyor.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan'ın 13 Ocak 2012'de Rojava'da şehit düşen Xebat Derik (Mehmûd Muhammed) anısına yeni mücadele yılı üzerine kaleme aldığı yazı “Xebat arkadaşın anısı 2021 yılı mücadelesinde zafer gücü olacaktır” başlığıyla arka kapakta yer aldı.

Şehit Xebat Dêrik'in uzun yıllar Kürdistan dağlarında öncü-komutan düzeyde yürüttüğü mücadeleyi anlatan Kalkan, Rojava Devrimi'nin hazırlıklarındaki belirleyici rolüne işaret ediyor.

Kalkan, 2021 yılının Şehit Xebat şahsında şehitlerin anısına Devrimci Halk Savaşı Stratejisi temelinde “Özgürlüğü Sağlama Zamanı” hamlesinin geliştirilmesiyle büyük bir başarı yılı haline getirilebileceğinin altını çiziyor.

“Apocu militan hamleyi kendinde başarıya ulaştırandır” başlığı ile gazetede yer alan yazı ise PKK İdeolojik Komite üyesi Cemal Amed tarafından kaleme alınmış.

 “Özgürlüğü Sağlama Zamanı Hamlemiz devrim yapma kararıdır” diyen Amed, sürece ve hamleye sıradan ve yanılgılı yaklaşımları eleştirerek, öncünün öncelikle hamleyi kendinde gerçekleştirmesi gerektiğini belirtiyor.

Serxwebûn’un bu yeni sayısında KCK Halklar ve İnançlar Komitesi Üyesi Cihan Eren, kapitalist sistemin tarih boyunca halkların devrim mücadelelerine karşı yürüttükleri saldırı yöntemlerini tarihsel boyutları ile ortaya koyarken, bugün Rojava Devrimi'ne yönelik saldırıları bu perspektif ile analiz ediyor.

Son olarak Mazlum Pîr  “Şehitleri doğru anlamak zafer çizgisinde militanlıkla mümkündür” başlıklı yazısında özgürlük mücadelesinde her şehadetin muhasebe ve mücadele gerekçesi olduğunu kaydediyor. Pîr, şehitlerin geçmişte kalan bir anı değil, bugünkü mücadelede yol gösteren birer meşale olduğunu vurguluyor.