TJK-E, 23 Aralık’ta eylemlerine çağırdı

TJK-E, 23 Aralık’ta '2013’ten 2024’e Paris Karanlıkta, Adalet Nerede' şiarıyla düzenleyeceği eylemlere katılmaya çağırdı.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Önderliğimizin ilk yol arkadaşlarından, PKK’nin kurucularından, Kürt Kadın Hareketi’nin öncülerinden Sara (Sakine Cansız), inkâr edilen bir halkın mücadelesinin tercümanı, dünyaya dönük yüzü Rojbîn (Fidan Doğan), her zaman genç kalmayı başaran bir hareketin militanı Ronahî’nin (Leyla Şaylemez) katledilişlerinin üzerinden 11 yıl geçti. Bu katliama öfkemiz diri, katliamcılardan hesap sorma sözümüz baki iken, tam bir yıl önce yine Paris’te Kürt Kadın Hareketi öncülerimizden Evîn Goyî (Emine Kara), sanatçı Mir Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve değerli yurtseverimiz Abdurrahman Kızıl katledildi" denildi.

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Her iki katliamın zamanlaması, yeri, tetikçilerin profilleri, hedeflenen arkadaşlarımızın temsiliyetleri, hatta sayısı düşünüldüğünde, Kürt kamuoyu nezdinde failin Türk devleti olduğu su götürmez bir gerçektir. Nasıl ki 2013 yılında Kürt Özgürlük ve Kadın Hareketi’nin 3 kuşak öncüleri, onların şahsında kadın özgürlük çizgisi ve ideolojisi hedeflendiyse, 23 Aralık 2022’de de Kürt Kadın Hareketi öncülerinden Evîn Goyî arkadaşımız vuruldu. Tam da ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganının evrenselleştiği bir dönemde, bu sloganı canı pahasına, bedenini DAİŞ karanlığına siper ederek dünya kadınlarına ulaştıran bir özgürlük savaşçısı, adı gibi özgürlüğe sevdalı Evîn Goyî hedeflendi. Tıpkı Sara, Rojbîn, Ronahî gibi, Sêvê, Fatma, Pakize gibi, Hevrîn Helef ve Nagihan Akarsel gibi… Nasıl ki 2013 yılında Rojbin şahsında Kürt diplomasisi, Ronahi şahsında toplumun en dinamik kesimi gençlik hedeflendiyse, 2022 yılında da sanatçı Mir Perwer’le soykırıma karşı direnişin can suyu Kürt kültürü ve sanatı hedef alındı. Yine Abdurrahman Kızıl’la bu mücadeleyi ayakta tutan Kürdistan yurtseverliği, toplumsallığı hedef alındı.

'SOYKIRIM HEDEFİ VAR'

Nasıl ki 2013 yılında katliam yeri olarak Paris Enformasyon Bürosu seçildiyse, 2022 yılında da Paris’te Kürtlerin toplumsallık mekanı Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi sokağına saldılar tetikçiyi. Ve yine bir zemheri gününde Kürtlerin baharını kışa çevirmek istediler. Yarım asırdır Kürt kadınları öncülüğünde devam eden uyanışın önüne geçmek; diplomasiden gençliğe, kültürden, en derin yurtseverlik bağlarına kadar tüm toplumsallığı böyle katletmek, soykırımı sürdürmek istediler.

Her iki katliamda hedef bu kadar açık ve net iken, Kürt halkına dayatılan tarihsel komplonun devamıyla karşı karşıyayız. Birinci Paris katliamında Kürt kamuoyu tüm delilleri Fransa yargısına sunarak, katliamın MİT organizesi ile gerçekleştiğini, failin Türk devleti olduğunu belgeleyerek zaten katliamı aydınlattı. Fransa devletine düşen; kendi değer yargısı olarak sloganlaştırdığı kavramlara layık bir tutum takınmak, gerçekleri kamuoyuna açıklayıp Türk devletinin yargılanmasını gerçekleştirmekti. Bunu yapmak yerine ‘devlet sırrı’ denilerek 10 yıldır Kürt halkının adalet talebi görmezden gelindi ve yeni bir katliamın önü açıldı.

Evîn Goyî, Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın katledilmesinin birinci yıl dönümünde benzer bir tutumla karşı karşıyayız. Hatta daha da ötesine geçerek katliam dosyası, siyasi cinayet kapsamına bile alınmayarak, sıradan, ırkçı hasta bir Fransız’ın kişisel saldırısı olarak nitelendirilmektedir. Tetikçi tıpkı ilkinde olduğu gibi, çok özel seçilmiş, uluslararası bağlantıları aydınlatılmayı bekleyen bir profile sahiptir. ‘Devlet sırrı’ denilerek üstü örtülen şey de devletler arasındaki çıkar ilişkileridir. Dolayısıyla Fransa devleti ve yargısı, bir an önce birinci Paris katliamı dosyası üzerindeki ‘devlet sırrı’ perdesini kaldırmalı, ikinci Paris katliamı dosyasını da siyasi bir cinayet olarak niteleyerek antiterör savcılığına sevk etmelidir.

11 yıldır hep alanlarda olduk. Fransa siyasi cinayetler tarihinde de mücadelemiz bir ilkti. Hiçbir siyasi cinayet davasında görülmemiş biçimde, nedenleri kadar sonuçları bakımından da toplumsallaştı, kamuoyuna mal oldu. İkinci Paris katliamıyla öfkemiz daha da büyüdü, mücadele hırsımız daha da bilendi.

Evîn Goyî 34 yılını Kurdistan dağlarını Botan yurtseverliğinin, fedakarlığının özüyle adımladı. Dağlardan şehirlere indiğinde de o ruhu taşıdı. O sade ve seçkin bir devrimci, büyük bir örgütleyici, dokunduğu her kişide iz bırakan bir kadın öncüydü. ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı dilinde değil, yüreğinde ve pratiğindeydi.

Köklerine bağlı, Kürdün acısını, direngenliğini, ‘vardık, varız, var olacağız’ kararlılığını sazıyla, ezgisiyle anlatan gerçek bir sanatçıydı Mir Perwer. Hapislere, sürgünlere rağmen bir gün bile kimliğinden, geleneğinden taviz vermedi. Yaşarken hep örnek aldığı Hozan Serhad’ın ardılıydı Mir Perwer. Artık unutmamayı, alışmamayı, hesap sorma yeminini hep diri tutacak yanık bir sestir Paris sokaklarında.

Paris’in Xalosu Abdurrahman Kızıl bir tarihti. 80’lerden bu yana köyüne ayak basamasa da Evin gibi, Mir gibi ülke kokusunu hiç yitirmemiş gerçek bir yurtseverdi. Topraklarından da sürülse, işkencelerden de geçse, kelimelere dökülemeyecek bedelleri de ödese, değerlerine bağlılıktan taviz vermeyen fedakâr yurtseverliğin temsiliydi Abdurrahman Kızıl.

'ADALETİ SİZİN İNSAFINIZA BIRAKMAYACAĞIZ!'

Ne kadar anlatsak kelimelere sığmayacak, yerleri dolmayacak 3 arkadaşımızı geçtiğimiz yıl onlara layık biçimde büyük bir serhildanla uğurladık. Katledildikleri gün Paris sokaklarını dolduran Kürt halkı ve kadınları olarak bir söz verdik. Tıpkı birinci Paris katliamında olduğu gibi “unutmayacağız, alışmayacağız, hesap soracağız” dedik.

Bizler Kürt halkı ve kadınları olarak adaleti hiçbir gücün, yasanın, devlet hukukunun insafına bırakmayacak kadar zorluklarla sınanmış, acıyla yoğrulmuş, büyük bedelleri göze almış bir tarihe sahibiz. Saraların celladın yüzüne tüküren dik duruşundan, Evin Goyî’nin engel tanımaz soluksuz mücadelesinden bunu öğrendik.

HESAP SORMA EYLEMLERİ

Şehadetlerinin birinci yıl dönümünde, aynı kararlılıkla bir kez daha alanlarda olacağız. 23 Aralık’ta başta Paris olmak üzere örgütlü olduğumuz tüm Avrupa ülkelerinde Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) öncülüğünde '2013’ten 2024’e Paris Karanlıkta, Adalet Nerede' sloganıyla anma ve hesap sorma eylemleri düzenleyeceğiz. Türk devletine bedelleri ne kadar ağır olursa olsun soykırım siyasetinin sonuç almayacağını, Kürt halkı ve kadınları olarak asla ve asla duruşumuzdan taviz vermeyeceğimizi haykıracağız. Türk devleti başta olmak üzere, tüm egemenlerine, kadın ve halk düşmanlarına inat ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesini, şehitlerimizin öğretisini evrenselleştireceğimizin sözünü hep birlikte bir kez daha vereceğiz.

Bir kez daha Saralardan Evînlere hesap sorma sözümüzü yineliyor, 'İntikâmımız Kadın Devrimi Olacak' diyoruz. Kürt halkı ve kadınlarının o gün olduğu gibi bugün de şehitlerine sahip çıkacağına, katliamın failleri yargılanıncaya kadar adalet mücadelesini soluksuz yürüteceğine inanıyoruz. Başta Kürt halkı ve kadınları olmak üzere, dostlarımızı, özgürlük arayışında olan tüm kadın örgütlerini, çevrelerini, şahsiyetlerini düzenlenecek olan eylemlere güçlü katılmaya çağırıyoruz."

EYLEM TAKVİMİ

Açıklamada, Stuttgart hariç 23 Aralık'ta gerçekleştirilecek eylemlerin takvimi de şöyle duyuruldu:

ALMANYA

Stuttgart
Saat: 16.00
Yer: Königstraße
22 Aralık 2023

FRANSA

Paris
Saat: 11.00
Yer:Gare du Nord

Marsilya
Saat: 13.00
Yer: Canebiére

Toulouse
Saat: 15.00
Yer: Jean Jourés metrosu

Strassbourg
Saat: 13.00
Yer: Place de la Gare

ALMANYA

Frankfurt
Saat: 14.00
Yer: Frankfurt HBF

Düsseldorf
Saat: 13.00
Yer: DGB Haus

Hannover
Saat: 14:00
Yer: Hannover HBF

Hamburg
Saat: 13.00
Yer: Sternschanze/ Rote Flora

Darmstadt
Saat: 14.00
Yer: Luisenplatz

Saarbrücken
Saat: 15.30
Yer: Europa Galerie

İSVİÇRE
Zürich Merkezi
Saat: 14.00
Yer: Turbinenplatz 13

HOLLANDA
Amsterdam
Saat: 12.30
Yer: Leidseplein

BELÇİKA
Brüksel
Saat:13.00
Yer: Gare Centrale

AVUSTURYA

Viyana
Saat: 15.00
Yer: Schwarzenberg Platz."