Alman haber ajansı DPA’ya konuşan ABD’li düşünür Noam Chomsky, halen Donald Trump ve Hillary Clinton arasında geçen seçim kampanyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, plütokrasiye tepkili çalışan ve yoksulların birleşmesiyle yeni bir siyasi hareketin doğabileceğini savundu.

Ülkesinin de bir tür demokrasi krizi içerisinde bulunduğunu belirten Chomsky, var olanın demokrasi değil, iktidar erkinin maddi açıdan üstün kişilerce paylaşılmasını öngören oligarşik bir yönetim biçimi olan plütokrasi olduğunun altını çizdi.

Tartışmalı sözleri ve kişiliğine rağmen seçimi kazanma ihtimali olan Trump’ı destekleyenlerin önemli bir kısmının beyaz çalışanlar olduğunu söyleyen Noam Chomsky, neo liberal politikaların bu kesimi uzun zamanlardır ‘bir kenara ittiğine’ dikkat çekti. Bu kesimin şimdilerde ‘hayata küskün’ ve ‘kindar’ bir hale geldiğini vurgulayan Chomsky, bu kinin nedeninin toplumun temsil edilmemesi olduğunu söyledi.

Trump’ın sanayileşmiş ülkelerde kabul gören ilk ciddi başkan adayı olduğunu dile getiren Chomsky, ABD’de politik sistemin değişmesinin imkan dahilinde olduğunu da belirtti. Demokratların ön seçimlerinde ciddi bir desteğe sahip olan, ancak seçilemeyen Bernie Sanders yanlıları ile Trump’a oy veren tepkici kesimin birleşebileceğini söyleyen Chomsky, bu birleşmeden yeni bir siyasi parti doğabileceği tespitinde bulundu.

Noam Chomsky, ‘üçüncü yol’ olarak adlandırdığı bu ihtimalin 1930’lardaki işçi hareketlerine benzer olacağını kaydetti. Chomsky, oldukça farklı kesimlerin ortak birleşme noktasının ise maruz kaldıkları haksızlıklara karşı ‘kızgınlıkları’ olabileceğini de sözlerine ekledi.