Ancak yeni doğumlar ile ölümler arasında halen büyük bir fark bulunuyor.

Federal İstatistik Dairesi tarafından yayınlanan verilere göre, Almanya‘da 2015 yılında 738 bin doğum kaydedilirken, 2014’e göre 23 binlik bir artış yaşandı. Böylelikle 767 bin yeni doğumun kaydedildiği 2000 yılından bu yanaki en yüksek doğum sayısına ulaşılmış oldu.

Yeni doğumlardaki artışın düzenli olduğu kaydedilen istatistiklere göre, Almanya’da doğurma çağındaki her bir kadına düşen çocuk sayısı 1,47 olurken, 1990 yılından bu yana ilk kez peşpeşe üç çeyrekte artış yaşanıyor.

HEM ALMANLARDA HEM DE YABANCILARDA ARTIŞ KAYDEDİLDİ

Alman vatandaşları kadınlar arasında bu oran 1,37’den 1,42’ye yükselirken, yabancı ülke vatandaşı olup Almanya’da yaşayan kadınlarda bu oran 1,80’den 1,86’ya çıktı.

Doğum oranlarındaki artışta özellikle 29-36 yaş arası kadınlar arasında çocuk sahibi olanların artmasının etkili olduğu belirtiliyor. Aynı istatistiklere göre Almanya’da ilk kez anne olma yaşı 29,5’e yükseldi.

Ancak mevcut doğum oranlarının Almanya’daki nüfus dengesinin yeniden sağlanabilmesi için yeterli olmadığı ve yaklaşık yüzde 23 oranında artması gerektiği savunuluyor.

ÖLÜMLERDE 30 YILDAKİ EN YÜKSEK RAKAM 

Öte yandan Almanya’daki ölümlerde son 30 yılın en yüksek rakamına ulaşıldı. İstatistik Dairesi verilerine göre, 2015 yılında 925 bin kişi yaşamını yitirirken, 868 bin kişinin yaşamını yitirdiği 2014’e oranla yüzde 6,5’lik bir artış dikkat çekti. 2015’te son 30 yıldaki en yüksek ölüm vakasının kaydedildiği de verilerde yer aldı.

Mevcut doğum ve ölüm oranlarıyla Almanya’daki nüfus dengesinin korunması sadece dışarıdan gelecek göçle mümkün olacak.

82 milyon nüfuslu Almanya, Japonya’nın ardından dünyada yeni doğum oranlarının en düşük olduğu ikinci ülke olarak öne çıkıyor. AB’nin en büyük, dünyanın ise dördüncü büyük ekonomisine sahip Almanya’da yaşlanan nüfus nedeniyle 2050’ye kadar Fransa’nın gerisine düşülmesinden ‘endişe’ ediliyor.