2014 yılında imzalanan ve bu yıl içinde AB üyesi ülkelerinin parlamentolarının onaylaması beklenen CETA’ya karşı toplumsal muhalefetin en fazla olduğu ülkelerden biri Almanya’ydı. Compact, Foodwatch ve Mehr Demokratie adlı kuruluşların yaptığı kampanyalar dahilinde toplanan 125 bin şikayet dilekçesi Karlsruhe’daki Federal Anayasa Mahkemesi’ne sunuldu.

Ülke tarihinde ilk kez bir antlaşmaya karşı bu denli fazla kişinin imzasıyla dava açılırken, antlaşmanın anayasaya aykırı olduğu vurgulanıyor. CETA karşıtları, antlaşmanın iptalinin sağlanması halinde çok daha kapsamlı olan ve ABD ile AB arasında müzakereleri süren Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Antlaşması’nın (TTIP) da önüne geçilmesini hedefliyor.

Son olarak Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, TTIP’ye karşı olduğunu, ancak CETA’nın AB için ‘iyi bir antlaşma’ olduğunu savunmuştu.

Serbest ticaret antlaşmalarına karşı çıkan sivil toplum örgütleri, bu antlaşmalarla AB içinde geçerli olan sağlık, hijyen ve çevreye ilişkin kanun ve prensiplerin hiçe sayılacağı görüşünde. Antlaşma karşıtları ayrıca Avrupalı ve gelişmekte olan ülkelerdeki tarım üreticilerinin ciddi zarar göreceğini savunuyor.